CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, yaklaşan büyük kurultay öncesi, genel başkanlığa aday olmayacağını net bir şekilde söyledi...
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “yol arkadaşı” olarak bilinen Gürsel Tekin, 17-18 Temmuz’daki 34. Olağan Büyük Kurultaya sayılı günler kala çarpıcı açıklamalar yaptı. 3 Mayıs’ta Genel Başkan Yardımcılığından istifa ettikten sonra, gelen davetler doğrultusunda 20’yi aşkın il, onlarca ilçeye giden Tekin, son olarak VATAN’ın da izlediği Kırşehir - Kaman- Kırıkkale gezisinde beraberindeki gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı genel başkanlığa aday mısınız?” sorusuna ilk kez yanıt veren Tekin, Kılıçdaroğlu’nu ayrı bir yere koydu, ancak parti yönetimini topa tuttu. “Genel başkanlığa aday değilim” diyen ve CHP’de genel başkan sorunu olmadığını vurgulayan Tekin, Kılıçdaroğlu’nun yakın kurmaylarını hedef aldı. Tekin’in çarpıcı açıklamaları şöyle:
KILIÇDAROĞLU’NUN KREDİSİ VAR: Kurultay, Kemal Bey’in genel başkanlığa seçilmesinin ikinci yılında yapılıyor. İki yıl iki ay olmuş. Bu 26 ayda Kemal Bey bir referandum, bir de genel seçim deneyimi yaşadı. Parti içine dönük hamleler de yaptı. Genel çerçeve ve büyük fotoğrafa bakarsak, toplumun Kemal Bey’e olan kredisi hala devam ediyor. Ben de bunu böyle okuyorum. Bu kredi ne zamana kadar gider? Bence en kritik nokta da bu. Bunun cevabı Kemal Bey’in kendisinin elinde. Kurultayda yapacağı hamlelerle bunu göreceğiz.
ETRAFINDAKİ İSİMLER ONU TAŞIYAMADI: Kabul etmek gerekir ki, Kemal Bey’in iki yıl önceki rüzgarı esmiyor. Siyasetin doğasında da bu vardır. En önemlisi etrafındaki isimler, Kemal Bey’i taşıyamadı. Çevresinin de bu rüzgarın dinmesinde büyük payı var. Kemal Bey’in kredibilitesinin sürmesi için kadro ve yeni bir anlayışı sahaya sürmesi gerekiyor. Şu ana kadar bunda başarılı olunduğu söylenemez. Çünkü şu andaki parti yönetimi, ortaya konulan anlayış tam bir felaket. Bunun değişip değişmemesi Kemal Bey’in kredisini de etkileyecek. Genel Başkan Yardımcılığı koltuğunu bıraktım ama ben hala kendimi Kemal Bey’e en yakın kişi olarak görüyorum. Hem yönetsel olarak hem de vizyon olarak böyle. Siyasetçi güne değil, geleceğe bakan kişidir. Ben Kemal Bey’e bir şey diyorsam, onun ve partinin iyiliği ve geleceği içindir. Ona karşı hep samimi ve dürüst oldum.
UMARIM İÇ SORUNLAR DEVAM ETMEZ: 60 kişilik yeni bir Parti Meclisi listesi ortaya çıkacak. Bunun için elbette Kemal Bey’le ben de konuşacağım. Görüşlerimi, önerilerimi anlatacağım. Eğer aynı yapı, aynı anlayış olacaksa ben olmam. Çünkü bu yapıda olacaksam, ‘niye istifa ettin o zaman’ derler. Eğer Temmuz kurultayından sonra bugünkü yapı devam ederse, korkarım ki yine iç sorunlarıyla boğuşan, aylarını geçiren bir parti konumuna düşeriz. İşte o zaman başta yerel seçim olmak üzere geleceğe yönelik birçok hedefimizi gözden geçirmemiz gerekebilir. Gerçekçi olmak durumundayız. Türkiye’nin gündemi ortada... Doğu’nun, Güneydoğu’nun hali bir tarafa, Orta Anadolu’dayız; fukaralığa bakın. Hayvancılık yapan Kamanlı’nın, Kırşehirli’nin 25 TL’ye et yiyecek hali yok. Çaresizlik diz boyu. Karadeniz’i görseniz içler acısı. Adana’ya gittim öyle, Urfa’da otobüse bindim, gerçekten onunla insan taşınmaz...Türkiye’nin bu hali ortadayken, bizim yönetime dönelim. Daha terör, dış politika gibi belalara hiç girmedim. Biz ne yapıyoruz MYK toplantılarında? Karikatürize ediyorum, örneğin MYK’da yarım saat kurabiye konuşuluyor. İsyan ettiğim çok oldu, ama yapıyı, yöntemi ve anlayışı değiştiremedim. Kestirmeden özetlersem; bu yapı, bu kadro, bu anlayış Türkiye’yi taşıyamıyor. Ben buna itiraz ettiğim için MYK’dan ayrıldım. MYK’dan ayrıldım ama kimse MYK’dakilere sormuyor, yine vatandaşlar, seçmenler, partililer yolda, kahvede, pazarda benim önümü kesip, ‘ne olacak, ne yapacağız, nasıl düzelecek?’ diye benden hesap soruyor.
|