İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

YAZAR YAZI

Evet, icazet de aldılar, emir de..

Evet, icazet de aldılar, emir de..

17 Nisan 2012 Salı, 07:44

İbrahim Karagül/Yeni Şafak

Madem 28 Şubat \'çokuluslu\' askeri müdahalesi soruşturuluyor, \'figüranları\' tutuklanıyor ve yargılanıyor, gelin o kirli ilişkileri bütün detaylarıyla ortaya dökelim.

O karanlık dönemin Atlantik ötesi bağlantılarını, bu millete ödetilen yüz milyarlarca dolarlık yolsuzluğu, koca generallerin emir eri gibi talimatlar almasını, oyun kuruculara kusursuz raporlar sunmalarını konuşalım.

28 Şubat'ın sadece Türkiye içi iç iktidar kavgasıyla sınırlı olmadığını, yeni bölgesel dizayn için Türkiye'nin iç siyasetinin de dizayn edilmek istendiğini, Türkiye için bölgesinde yeni roller tanımlandığını görelim. Görelim de; içerideki askeri ve ekonomik güç yapılanmasının daha üst bir oluşum için nasıl kullanıldığını, harekete geçirildiğini, bu ülkenin geniş bir coğrafyada ne tür bir savaşın içine sürüklendiğini bilelim.

Sızdırılan sorgu tutanaklarında iki şey özellikle dikkatimi çekti:

1- RP'nin iktidara gelmesinin hemen ardından ABD ve İsrail'de bir dizi görüşme yapıldığı ve askeri müdahale için icazet alındığı iddiası..

2- Batı Çalışma Grubu üzerinden İran'daki rejimin zayıflatılmasına yönelik faaliyetler, rejim değişikliği projeleri ile ilgili detaylar...

Açık söylüyorum, bunların hepsi doğru. Çok daha fazlası da var.

Bugünün şartlarıyla resmi görmemiz zor. Bu yüzden o döneme geri gidelim: Soğuk Savaş bitmiş, iki kutuplu sistem çökmüş. ABD önderliğinde yeni bir dünya şekilleniyor. Yeni sistemde, Batı'ya meydan okuduğu iddia edilen Müslüman dünyanın hizaya sokulması öncelikli amaç. Bu çerçevede bir tür \'Yeni Ortadoğu Düzeni\' planlanıyor. Sisteme meydan okuma ya da kontrol altına alınması zor üç ülke var: İran, Irak ve Suriye... Bu üç ülkenin istikrarsızlaştırılması, tasfiye edilmesi isteniyor, üçüne yönelik de rejim değişikliği projeleri hazırlanıyor. Tabii ki, İsrail'in bölgesel güvenliği öncelenerek planlar yapılıyor.

İşte 28 Şubat müdahalesi de, Türk-İsrail ekseni de bu dönemde gerçekleşiyor. ABD ve İsrail aşırı sağının kurguladığı bu eksene daha sonra Ürdün ve kısmen Mısır da katılıyor. Amaç; Türkiye-İsrail öncülüğünde Yeni Ortadoğu Düzeni'ni kurmak, \'İslam tehdidi\' ile mücadele cephesi şekillendirmek.

Bu yüzden önce eksen oluşturuluyor sonra Türkiye'nin iç politikası yeni eksene göre dizayn ediliyor. Necmettin Erbakan hükümetinin bu dönemin şartları göz önüne alındığında en büyük talihsizlik! Çünkü kurulan yeni sisteme uymuyor. Refahyol hükümeti \'hatasız\' olsaydı bile tasfiye edilecekti. Öyle de oldu... Ardından Türkiye ve İsrail, bütün bölgede ortak örtülü operasyonlara girişti, o zamana kadar kurulan \'antiterör merkezleri\' hareket geçirildi. Türkiye için yazılan yeni stratejik değer \'İslam tehdidi\'ne karşı mevzi almaktı ve öyle de oldu.

\'Oyun kurucular\' ABD aşırı sağı ile İsrail aşırı sağı idi. Türkiye'deki askeri çevrelerle ortaklık kurdular, sermaye çevreleri ile işbirliğine gittiler ve bu ülkeyi 21. yüzyıl boyunca sabit duracağı bir mevziye yerleştirdiler. Hesap buydu..

Yıllardır bize \'Türkiye dostu\' olarak yutturulan Richard Perle, Frank Gaffney, Michael Rubin, Michael Ledeen, Kenneth Adelman ve daha nice ABD-İsrail aşırı sağına mensup isimler projenin fikir babalarıydı. Sadece fikir mi, ortada milyar dolarlar dönüyordu. Öyle ki; bunlardan biri, \'koca generallerin bu kadar kolay işbirliği yapacağını biz bile tahmin edemedik\' diye yazacaktı daha sonra.

İran'da rejim değişikliği için, Hizbullah'ın tasfiyesi için, Ortadoğu'da radikal İslamcı güçlerin yok edilmesi için çok büyük operasyonlar yapıldı. 28 Şubat'ın etkisi azaldığında bile o \'derin ittifak\' operasyonlara devam ediyordu. İsrail istihbaratı bu ülkede evler basıp insanları bile gözaltına aldı, sorgu evlerinde İsrail istihbarat mensupları görevlendirildi.

Cengiz Çandar'ın, 28 Şubat konusunda Neşe Düzel'e yaptığı açıklamalarda bu anlamda çok değerli bilgiler var. Gerçekten de Türkiye'de ilk kez ö dönemin uluslararası niteliği ile ilgili böylesine açık sözler duydum. Yıllardır, \'Plan oralarda hazırlandığı halde neden kimse bu boyutları tartışmaz\' diye dövünüp durduğum için Çandar'ın sözlerinin çok değerli olduğunu biliyorum.

\'28 Şubat İsrail işiydi\' diyen dönemin andıçlı isimlerinden Cengiz Çandar; müdahaleyi Cumhuriyet tarihinin en büyük soygunu olarak niteliyor ve \'Bu soygunun bedelini vatandaş 2001'de feci bir ekonomik krizle yoksullaşarak ve işsiz kalarak ödedi. Sadece bankaların içinin boşaltılması, vatandaşa 380 milyar liraya mal oldu. Vatandaş bu faturayı fakirleşerek ödedi\' ifadelerini kullanıyor. Bu yüzden, konuyla ilgili her yazıda 28 Şubat'la ilgili derin bir yolsuzluk soruşturması yapılmasının her şeyden önce gelmesi gerektiği çağrılarını yıllardır yapıyoruz.

Çandar'ın, \'oyun kurucular\'la ilgili sözlerine gelelim: 12 Mart 1997'nin cumartesi günü Washington'da dönemin Dışişleri Bakanı Madeleine Albright'ın çağrısı üzerine Bakanlık binasının yedinci katında Türkiye ile ilgili bir toplantı yapılmış. Bu toplantı, 28 Şubat kararlarının alındığı MGK toplantısından iki hafta sonra düzenlenmiş. Hatırlayın... RefahYol, haziranda iktidardan gitti. Bernard Lewis, Paul Wolfowitz, Richard Perle hepsi toplantıdaymış. Türkiye'ye ilişkin olarak ne yapılmalı, o toplantıda konuşulmuş. O toplantıdan çıkan genel eğilim, \'doğrudan askerî bir darbe olmadan bu hükümet gitmeli\' olmuş.

28 Şubat'ın sadece iç güçlerle yapılan bir darbe olmadığını, Amerika'nın en İsrail yanlısı çekirdeğinin de darbeye dahil olduğunu belirterek şöyle devam ediyor Çandar: \'28 Şubat'ın simge ismi olan Çevik Bir o dönemde çok muteber biriydi. Amerika'da iki tane aleni İsrail lobisi var. Bir'in bunlarla o kadar yoğun ilişkisi vardı ki, 2000 yılında ilk kez ihdas ettikleri \'uluslararası devlet adamı\' ödülünü Bir'e verdiler. Bir'in Demirel'den sonra cumhurbaşkanı olması gerektiği fikrini yaydılar. Çevik Bir'in İsrail askerî sanayileriyle de çok sıkı ilişkileri vardı.

Emekli olduktan sonra İsrailli silah firmalarının temsilcisi olmadı mı? TSK ile İsrail establisment'ı ve ABD'deki İsrail yanlısı çekirdek kadrolar arasındaki çok yoğun ilişkiyi görmeden 28 Şubat'ı anlayamayız...\'

Daha ne denir!

1- 28 Şubat ABD-İsrail aşırı sağı tarafından planlandı. 2- Türkiye ve bölgedeki İslami eğilimi tasfiye amacı taşıyordu. 3- Yeni Ortadoğu dizaynı çerçevesinde İran-Irak-Suriye istikrarsızlaştırılacaktı. 4- Öncelikle Türkiye'nin iç politikası yeniden dizayn edildi ardından bölgesel dizayn başladı. 5- Bu koca ülke, İsrail aşırı sağının bölge politikalarına peşkeş çekildi. 6- İçerideki figüranlar için Türkiye'nin çıkarları değil, itaat edip tekmil verdikleri lobinin çıkarları öncelikliydi. 7- Hem ülke soyuldu hem de halk kamplara ayrıldı, sokaklar bölündü. Aslında bu bir iç çatışma teziydi. Bir sonraki adım İran'la savaş projesiydi.

Dolayısıyla 28 Şubat soruşturması sadece Çevik Bir'i tutuklamakla kapatılamaz. Söyleyecek çok söz var bu konuda...

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız