Karar veremedim.. İyi bi şey mi, kötü bi şey mi? Bilemedim..
Bir ülkede 550 kişilik parlamento için 12 binden fazla adayın çıkmasının anlamı nedir?
İyi mi?
Normal mi?
Kötü mü?
Bakalım..
*
İyi: Demek ki; ülke meselelerine ilgi duyan, planı, projesi, en önemlisi iddiası olan binlerce kişi var.. İnsanlar ‘bana neci’ değil, elini taşın altına sokmaktan çekinmiyor..
Normal: Bir ülkede 500 kişinin alınacağı herhangi bir kamu dairesine 50 bin kişi başvuruyorsa, Meclis’e girmek için de büyük talebin olması doğal.. Orantılı..
Kötü: İnsanlar, siyaset dışında, laf söyleyecek, sesini duyuracak, korkusuzca haykıracak alan bulamıyor demektir.. Ülkede laf söylenecek tek platform Meclis kalmıştır.. Sendikalar sakat, odalar sakat, dernekler sakat, kısaca STK’lar sakat.. Medya zaten hepten sakat..
Tek açık kanal siyaset.. Hücum bu yüzdendir..
Sizce hangisi?
*
(Tabii kötü niyetli bakış da var..
O da şu.. Vekil olan köşeyi dönüyor; ya iş takipçiliği yapıyor ya da ihale kapıyor.. Veya işlerini sağlamlaştırıyor..
Vekil olma şansı sıfır olan da adını; ‘Ey partim, görüyorsunuz sizdenim, vekil yapmasanız bile vereceğiniz başka işlere, ihalelere, görevlere talibim; beni unutmayın’ demek için yazdırıyor..
Meselenin bu safhası karışık..)
*
Biz kendi işimize bakalım.. Bu kadar çok adayın çıkması iyi mi, normal mi, kötü mü?
Bence kötü..
Niye diyeceksiniz?
Misal, bu seçimde kaç baro başkanı, kaç oda başkanı, kaç sendika başkanı, kaç konfederasyon başkanı, kaç dernek başkanı, kaç dekan, kaç rektör, görevini bırakarak milletvekili olmak için aday adayı oldu?
Sayın bakalım..
Benim terazimin ölçüsü şu..
Çok sayıda kişiyse ülkenin söz söyleme kanalları kapalı demektir.. Siyasete akın bu yüzden demektir..
Bu insanlar; ‘başkan’ olduğu yerde, söz sahibi oldukları STK’da, mutlu değil ki, kale alınmıyor ki, sesini duyuramıyor ki Ankara’ya gitmek istiyor..
Başka izahı var mı?
Demokrasisi gelişmiş ülkelerde tam tersi oluyor..
*
(Kimileri, insanların çok başka nedenlerden milletvekili olduğunu söyleyebilir.. O, benim alanım değil.. Ben demokrasi kriterinden bakarak, meseleyi tahlil etmeye çalıştım..
Çok mu safım.. Olsun!..)
Konuşan meclis..
Oturan meclis..
Yıllardır yakından izleyen, ekmeğini bu işten kazanan biri olarak bir nebze de olsa siyasetin içinde sayılırız..
Bu işin püf noktasını şimdiden söyleyeyim..
Biliyorsunuz, Meclis’e girince öyle paldır küldür konuşmak yok.. Ben milletimin vekiliyim diye kafana göre takılmak hiç yok..
Zaten o kürsüye çıkmak, beş dakika da olsa söz almak başlı başına bir iştir.
Hele iktidar milletvekiliysen hiç uğraşma..
Sıra gelmez..
Niye mi?
Bizde parlamento geleneği yok, meclis geleneği var da ondan..
Bu ne demek mi?
Şu.. Geçen gün Cumhuriyet’te Ahmet Tan farkı güzel anlattı.. Özetle şu..
Parlamenter İtalyanca konuşma anlamına gelen ‘parlare’den geliyor. Parlamento da onların toplandığı yer.. Meclis ise Arapçada ‘cülus’ yani ‘oturmak’tan geliyor..
*
Dilerim bu dönem, meclis döneminden parlamento safhasına geçeriz..
Çanak çömlekten bakın neler çıktı
Kabul ediyorum, Marmaray büyük proje..
Ama Marmaray kazıları sırasında ortaya çıkan, Yenikapı arkeolojik kazılarını sürdürmek de büyük proje..
Başbakan çanak çömlek diyor.. Çanak çömleğin ne önemi var, önemli olan insandır. Bir an önce Marmaray bitirilmeliydi diyor ama hiç de öyle değil..
Kazılar altı yıldır sürüyor; 40 bin eser bulunmuş..
Mezarlar, gemiler..
İstanbul’un tarihi 2500 yıllık sanılırken 8 bin yıllık olduğu ortaya çıktı..
Önemli değil mi?
İstanbul’u sahiplenmişsek, Anadolu’yu yurt bellemişsek..
Ne 1453 öncesini yok sayabiliriz.. Ne de 1071 öncesini..
Kültür Bakanı’na sorsak..
Bin yıllık, iki bin yıllık eserlere çanak çömlek deyip, beş yüz yıllık eserlere sahip çıkmamızı nasıl izah eder..
Seçim öncesi izah edemez mi..
Anlaşıldı!..
Başkanlık sistemine çarpıcı örnek..
Haziran sonrası başkanlık sistemiyle yatıp kalkacağız ya.. Şimdiden antrenman yapalım.. Soru şu..
Bir başkan veya yarı başkan bir daha seçilmek uğruna..
Başka ülkeyi bombalatabilir mi?
Savaş açabilir mi?
Bunun gibi olmadık işleri yapabilir mi?
Başbakan Erdoğan’a göre; evet yapabilir..
Sarkozy’nin Libya’yı iç politika kaygısıyla bombalattığını söyledi..
O zaman..
Ya başkanlık sistemi kötü..
Ya da iki dönem seçilme hakkı vermek yanlış..
Veya ikisi de..
Ne dersiniz?
|