Ölenin ve işten ayrılanın arkasından

13 Nisan 2012 Cuma, 09:29

Hasan Pulur /Milliyet

Her şey bir garip oluyor ya da her şey uygun da biz yadırgıyoruz.
Ölünün arkasından konuşulmazdı, elbette herkesin öleni öve öve göklere çıkarması beklenmezdi ama, yine de idareli konuşulurdu, mesela “Allah taksiratını affetsin, günahı boynuna!” diye arkasından konuşulurdu.
Zaten “Allah taksiratını affetsin!” dedin mi ne demek istediğini anlarlardı.
* * *
Şimdi öyle mi, neredeyse “geberdi gitti!” diyecekler.
Hele onun gibi düşünemeyenlerdense...
Tamam öleni sevmek zorunda değilsiniz, hele yaşarken hiç sevmedikten sonra arkasından konuşmaya hiç gerek yok...
İlle bir şeyler söylemek zorunda mısınız?
* * *
Bir süre önce, bir kızcağız öldü, tamam yaşam tarzı size uygun olmayabilir, arkasından söylenecek söz “su testisi, su yolunda kırılır” olmalı mıdır?
Bir iki gün önce Meral Okay öldü.
Yaptıkları, söyledikleri, hayata bakışı bazılarının hoşuna gitmeyebilir, lakin arkasından “o kadın” demek doğru mu?
Bari oldu olacak “o kadın geberdi!” deyin olsun bitsin...
Yakışır mı?
* * *
İşten çıkarılan, işten atılan, işsiz kalan, işyeri kapanan dostumuz, arkadaşımız vardı teselli ederdik:
“Üzülme bir iş bulursun!”
“Yakında işler açılacak!”
“Merak etme hepimiz sana iş ararız.”
Teselli edilen pek memnun olurdu, hiç olmazsa umuda kapılırdı, hele denk gelir bir de iş bulursa...
* * *
Bizim eski Babıali’de bunun örneği çoktu.
Ama açık açık “iyi oldu, işten atıldı!” diyene rastlamadık.
* * *
Şimdi maşallah, bazıları işten atılanın arkasından neredeyse teneke çalacaklar.
* * *
Meğer neler varmış, neler?
Her yazısında yüz küsur hata...
Sanki kendisinde hiç kusur yok!
O gitti ya, meydan kendisine kaldı sanıyor.
* * *
Kalmaz evladım kalmaz, sana da kalmaz.
Ne mal olduğunu kendin anlattın.
İnşallah senin de başına böyle bir kaza gelmez.
* * *
Yalnız bir noktaya değinmemiz gerek...
İşten çıkarılanlar, neredeyse zil takıp oynayacak olanlara sitem ediyorlar “onu ben işe almıştım!” gibi.
İşte bu olmadı...
Seçiminizi yanlış yapmışsınız.
Bu da onların kabahati değil!
* * *
DİP NOTU: Bu anlattıklarımız, ‘hayali’ olaylardır, olayların içindeki insanlar da elbette ‘hayalidir.’ Lakin birileri kalkıp yakıştırırlarsa, sorumluluk yakıştırandadır. H.P