İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Cemaat-AK Parti: Değişen roller gerilimi

Cemaat-AK Parti: Değişen roller gerilimi

13 Nisan 2012 Cuma, 07:32

HASAN BÜLENT KAHRAMAN/SABAH

AK Parti'nin, bir yandan Erbakan'ın doğrudan siyasete müdahil olan hareketiyle şimdi kendisini Hizmet diye tanımlayan, kamuoyunun Cemaat diye bildiği yapının işlevselcilik etrafında geliştirdiği anlayışın bir sentezi olduğunu belirtiyorum.
Bu tanımlamanın önemi ve uzantısı özellikle toplumsal alanın (public space/ sphere) yeniden tanımlanıp, işlevlendirilip biçimlendirilmesi. Anahtarı bu sürecin, laikliğin çok önemli bir düğümünü çözmektir. Oradan başlayayım.

***

Cumhuriyete göre toplumsal alan dinselliğin girmediği, \'bulaştırılmadığı\' bir düzlemdir. Dinsel olan sadece dinle ilgili değildir. Hayati derecede önemli iki unsuru daha bünyesinde barındırır. Bunlar köylülük/ kırsallık ve gelenekselliktir. O zaman toplumsal alanın tam manasıyla bir toplumsal anlam içermediğini, elitist bir bağlama sahip olduğunu düşünmek gerekiyor. Cumhuriyet dolaylı olarak bunu işaret ediyor ve dayatıyordu. Bu \'kamu\'nun yani devletin ürettiği tanımdı. O zaman bizim bal gibi toplum demek olan \'public\' kavramını niçin kamusal diye çevirdiğimiz de anlaşılıyor: toplumun değil kamunun/ devletin hükümran olduğu alan.
Böyle bir muhakemenin ve zorlamanın kaynağında laikliğin tanımını bulmak da mümkün.

***

Bizde laiklik devletin laikliği olduğu kadar toplumun laikleştirilmesi olarak anlaşıldı. Anayasalar devleti laik diye tanımladı ama dinsel olanı toplumsal alandan kazıyarak toplumun laikleştirilmesine de çalışıldı. Toplumun ve onu oluşturan bireylerin laik \'olmayabileceği\' gibi bir düşünce Fransız Devrimi'nden mülhem laikliğimiz içinde akla bile getirilmedi. Ayrıca toplumsal alanın sekülarizasyonu (ki, sekülarizasyon toplumsal alanın dinden arındırılmasıdır) devletin dinsel olan her tür şeye aynı mesafede kalması anlamını da taşımadı. Tersine devlet kendi inandığı dinsel doğruyu Diyanet İşleri ve eğitim sistemi aracılığıyla toplumsallaştırmak istedi. Sadece bunun özel alanda kalmasına önem verildi.

***

Şimdi bu anlayışın değiştiğini daha önceki yazılarımda da belirttim. Bu nedir? Acaba devlet laikçiliğinin toplumsal dindarlıkla bağdaştırılması diye görülebilir mi?
Bir bağdaştırmadan söz açıp açamayacağımızdan emin değilim ama devlet laikliğinin toplum üstündeki tecebbürünün/ zorlamasının ortadan kaldırılmakta olduğunu söylemek mümkün. Bununla birlikte böyle bir oluşumun çok önemli bir ikinci şartı olduğunu da gene daha önce yazmıştım: anayasayı gerçek bir liberal anlayış ve haklar temelinde tanımlamak. Bu olmazsa toplumsal alan çoğunluk tahakkümü altına girer, bu kesindir.
Bu çok önemli işlev kendisini şurada gösterecek: AK Parti eğer bugüne kadar Hizmet'in de yararlandığı yatay örgütlenmiş sivil bir anlayışı devletin dikey hiyerarşik yapısına taşıyabilirse bunu sağlayabilir. Hayır, sadece devletin kendisine sahip olmaya kalkarsa olmaz, devlet onu teslim alır.

***

Bugünkü tartışmanın bam teli bu işte: basına yansıdığı kadarıyla ortada devlete müdahale eden bir yapıyla, onu dönüştürmeye çalışan bir siyaset, siyasal örgüt, iktidar var. Değişen rollerin iç gerilimi, çatışması diyelim.
Şaşıracak bir şey yok: zaman Türkiye'de de hükmünü icra eder.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız