İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

HABER

Parasız eğitim mi, rant mı?

Parasız eğitim mi, rant mı?

15 Haziran 2012 Cuma, 07:42

AKP HÜKÜMETİ’NİN PARASIZ KİTAP, BEDAVA TABLET PROJELERİNE PARASIZ EĞİTİM DENEBİLİR Mİ?
Erkan Aydoğanoğlu
AKP Hükümeti bir yandan 4+4+4 yasasıyla birlikte eğitimi tamamen piyasa sunarken bir yandan da parasız kitap dağıtımı, öğrencilere ücretsiz tablet dağıtım, bütün sınıfların akıllı tahta ile donatılması ve öğrencilere süt dağıtımı gibi parasız eğitimin unsurları sayılabilecek projeleri de hayata geçiriyor. AKP Hükümeti bu projelerle eğitimde fırsat eşitliği sağladığını iddia ediyor.

Peki gerçek nedir. AKP Gerçekten eğitimde fırsat eşitliği sağlıyor mu? Ya da AKP Hükümeti parasız eğitimi hayata geçirmiş durumda mıdır?

PARASIZ KİTAP TİCARİLEŞMENİN UNSURU OLDU

Ders kitaplarının ücretsiz olarak dağıtılması, ücretsiz tablet dağıtım, süt dağıtımı eğitimin kamusal ve parasız nitelikte olması sürecinin tamamlayıcı bir öğesi olarak değerlendirilmesi gerekirken, Türkiye’de eğitim alanını hızla ticarileştirmenin bir unsuru olarak kullanıldı. Türkiye’de eğitim hakkından ve dolayısıyla eğitim olanaklarından her bireyin “eşit” bir şekilde yararlandığını söylemek mümkün değildir.
Çünkü herkese eşit eğitim olanakları sunmak, herkese yeterli “eğitim hakkı” sunmak anlamına gelmez. Kişilerin yetenek farklılıkları, gereksinmeleri, sağlık durumları, yaşam koşulları, onlara farklı eğitim olanakları sunulmasını gerektirir. Bu nedenle bir bütün olarak eğitimi sağlama açısından “nitelikli eğitim hakkı” kavramını benimsenmelidir.

Nitelikli eğitimin bir hak olarak örgütlenebilmesi için sadece belirli düzenlemeler yapmak yetmez. Çağdaş ve nitelikçe yeterli bir eğitim hakkından bahsedebilmemiz için eğitim; herkesi kapsamalı, yeterli sürede verilmeli, ulaşılabilir olmalı, kamu hizmeti olarak örgütlenmeli ve parasız olmalı, içeriğinin çağdaş, bilimsel, laik ve resmi dil yanında diğer anadillerinde de yapılabilmelidir.

ÜCRETSİZ KİTAP DAĞITIMI AKP’NİN RANT DAĞITIM ARACI

Ders kitapları 2003 yılından bu yana ücretsiz dağıtılıyor. Öğrenciler ve veliler için ilk bakışta son derece faydalı olan bu uygulama önemli olmakla birlikte kitapların ücretsiz dağıtılması, AKP’nin “parasız eğitim” uygulaması olarak değerlendirilemez.

Milli Eğitim Bakanlığı 2011 yılı itibariyle bugüne kadar toplam 950 milyon 267 bin 133 adet kitap dağıtımı yaptı. 2010–2011 eğitim öğretim yılında 193 milyon 925 bin adet kitap dağıtırken, dağıtılan bu kitaplar için toplam 317 milyon TL harcama yapıldı.

2003-2004 eğitim öğretim yılından bu yana uygulanan “ücretsiz ders kitabı” dağıtımında Milli Eğitim Bakanlığı ücretsiz olarak verdiği ders kitabı sayısı her yıl artıyor.

2003’de ders kitapları piyasası yaratıldı ve MEB her yıl bu piyasadan 300–400 milyon TL tutarında kitap satın alarak en büyük müşteri konumuna geldi. Bu durum her yıl MEB bütçesinin yaklaşık yüzde 5’i kadar bir miktar ders kitapları piyasasına kaynak aktarıyor. Ücretsiz ders kitabı uygulaması önemli bir adım olarak değerlendirilebilecekken, uygulama ile ders kitaplarının kamuya maliyetinin on kat artığından hiç bahsedilmemesi dikkat çekici. Halkın parasının nasıl harcadığı, hangi basın yayın şirketlerinin bu uygulamadan kazandığından hiç bahsetmiyor.

Ders kitaplarının ücretsiz olarak dağıtılması, eğitimin kamusal ve parasız nitelikte olması sürecinin tamamlayıcı bir öğesi olarak değerlendirilmesi gerekirken, Türkiye’de eğitim alanı hızla ticarileştirildi ve yoksul ailelerin çocuklarının eğitim olanaklarından yararlanması her geçen gün zorlaştı. Eğitimin kamusal niteliğini adım adım ortadan kaldıran hükümet, ders kitaplarının ücretsiz dağıtılması söz konusu olunca bu kitapların basımı üzerinden sermaye biriktiren özel çıkar sahiplerine “kıyak” yapıyor.

KAMU YARARI YOK, SİYASİ RANT VAR

Kamusal kaynaklar kamu yararı için kullanılmalı, ders kitaplarının ücretsiz olarak dağıtılması uygulaması sürdürülürken, bu kitapların dayanıklı, yeniden kullanılabilir olarak basılması amaçlanmalı, doğanın katlinin ve kamu kaynaklarının özel çıkar sahiplerine aktarılmasının önünü açan muslukların kapanması hedeflenmeli ve elbette, kamusal eğitimin ücretsiz ders kitapları dağıtmanın yanında başka gereklilikleri de beraberinde getirdiği gerçeği gözlerden kaçırılmamalı.

Ders kitapları son yıllarda hazırlanması, içeriği, tasarımı, dağıtımı, devletin ve özel sektörün konuya yaklaşımı bakımından tartışılıyor. Bunun en önemli nedeni iktidarın, öğrencileri, kendi ideolojisine uygun bir şekilde biçimlendirme aracı olarak okulları, ders programlarını ve eğitim materyallerini kullanmak istemesi. Nitekim eğitim sürecinin en etkili araçlarından biri olan ders kitapları iktidarın saldırılarından en fazla payını eğitim materyalleri alıyor.

Ders ve yardımcı eğitim materyallerinin ticari bir ürün gibi ele alınması bu durumun başlıca nedenleri arasında. Hükümetin, ders kitapları üzerinden siyasi rant sağlamayı sürekli kılma arayışlarının önemli göstergelerinden birisi de ders kitaplarının uzun süre kullanılabilecek şekilde hazırlanmaması ve aksine her yıl yeniden dağıtılması yoluna gidilmesi. Her fırsatta israftan kaçınılması gerektiğini söyleyenlerin, ders kitaplarının basımı üzerinden kamu kaynaklarını özel çıkar sahiplerine rant olarak dağıtmak söz konusu olduğunda israftan hiç söz etmemesi manidar.

Bu dönemde, daha önce ders kitabı yayıncılığı yapmamış, sektörle uzak yakın ilişkisi olmamış çok sayıda şirketin ders kitabı basım sürecine katılması ve hazırladıkları kitapların niteliksiz olduğu halde kabul görüp MEB tarafından satın alınması dikkat çekici.

ÖĞRETMENLER DEVRE DIŞI

Ücretsiz ders kitabı dağıtımıyla birlikte Milli Eğitim Bakanlığı, ders kitaplarının seçiminde öğretmenleri devre dışı bıraktı. Bilindiği gibi 2003 yılına kadar derslerinde hangi kitapları kullanacakları öğretmenler tarafından belirleniyordu. Talim ve Terbiye Kurulu denetiminin dışında kullanıcı denetimini de beraberinde getirdiği için bu uygulama, yazar ve yayıncıların daha özenli davranmasını sağlıyordu. Yeni uygulamayla, öğretmenler devreden çıkartılıp ihalede en düşük teklifi veren yayıncının kitabının alınması, rekabetin nitelik yerine fiyat üzerinden yapılmasına yol açmıştır. Fiyatta rekabet nitelikli olan kitabın yerine, ekonomik gücü olan yayıncının belirlediği kitabın ve yayıncısının hakimiyet kurmasını sağlarken bu durum, onayından ihaleye kadar sisteme dahil herkeste ranttan pay almasını gündeme getiriyor.

SÜT ARZI FAZLALĞINI GİDERMEK İÇİN ÖĞRENCİLERE SÜT

AKP Hükümeti Milli Eğitim Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı işbirliği ile yürütülen Okul Sütü Programı’nı hayata geçirildi. Bakanlıkların kendi ağızlarından itirafla “Mevsimsel süt arzı fazlalığı”nı gidermek ve süt üreticileri ile sanayisini desteklemek amacını taşıyan proje kapsamında, 144 milyon kutu süt dağıtılacağı ve maliyetin 75 milyon lirayı bulacağı da ifade edildi. Belli çevrelere gayet hacimli sermaye aktarımı yapılırken çocukların sağlığı ikincil plana atıldı. Çocukların sağlığı adına gerçekleştirildiği ifade edilen projede birçok çocuk zehirlendi ve hastanelere gitti. Gelişmeler üzerine hükümet temsilcileri, Valiler, Milli Eğitim Bakanı ve Sağlık Bakanı’nın konu karşısında takındıkları tutum ise ibret vericiydi.

Hükümet sözcüsü Bülent Arınç’ın yaşananları “ilk kez” ya da “aşırı dozda” tüketime bağlaması, Valilerden gelen “psikolojiktir” açıklamaları ve gerek Sağlık Bakanlığı’nın gerekse Milli Eğitim Bakanlığı’nın “böylesi şeyler olabilir” tarzındaki “normalleştirici” açıklamaları velileri ve eğitimcileri şaşırttı. Hükümet sözcüsünün çocukların ilk kez süt içme ihtimalini bir savunma argümanı olarak sunması dahi skandal niteliğindeydi. “Başbakan’ın talimatı var, dağıtmak zorundayız” savunması ise vahametin boyutunu derinleştiren bir durumdu.


--------------------------------------------------------------------------------

FATİH PROJESİ: RANT PROJESİ

Öğrencilere ücretsiz tablet dağıtımı parolasıyla gündeme getirilen FATİH projesi, bütün okullardaki sınıfların akıllı tahtalarla donatılması her öğrenciye bir tablet bilgisayar dağıtılması, internet altyapısının kurulması, içerik ve müfredat yazılımlarından oluşuyor. Proje kapsamında ilk aşamada sınıflarda kullanılacak akıllı tahtalar ardından 12-15 milyon arasında tablet bilgisayar alımının yapılacağı tahmin ediliyor.
Fatih Projesi kapsamındaki akıllı tahtalardan tabletlere, içerik yazılımlarından internete kadar pek çok alanda Kamu İhale Kurumu (KİK) devre dışı bırakılırken, bunun üzerinden yaklaşık 100 milyar liralık rant sağlanacağı tahmin ediliyor. Bunun yanı sıra en az 12 Milyon öğrenciye tablet dağıtım ile birlikte internet bağlantısı satılmasının planlanıyor. Gelecek 15 yıl içinde aylık bağlantı en düşük 10 TL olarak hesaplandığında bile 15 milyar dolarlık yeni rant kapısı daha açılıyor.

YENİ PAZARLAR YARATILIYOR

Türk Telekom şu anda eğitim programı Vitamin`i okullarda bedava verirken, Fatih Projesi’yle söz konusu programın öğrencilere para ile satılması gündeme gelecek ve 15 yıl içinde toplamda 10 milyar dolar ile 20 milyar dolar arasındaki paranın velilerden alınması gündeme gelecek.
Fatih Projesi’ne ilişkin yaklaşımlarda işin pedagojik boyutu yerine, yaratacağı yeni pazar olanakları ön plana çıkıyor. Fatih Projesi ile ilgi olarak Ömer Dinçer, sık sık “fırsat eşitliği” vurgusu yapıyor. Ömer Dinçer bir açıklamasında ““Düşünebiliyor musunuz, Türkiye’nin herhangi bir yerinde, Hakkâri’nin bir beldesinde bir çocuğumuzla, 5. veya 9. veya 12. sınıftaki bir çocuğumuzla Ankara’nın, İstanbul’un merkezindeki çocuğumuz aynı imkanlara sahip olacak. Artı, herhangi bir ünite için bu ülkede o üniteyi en iyi anlatan hoca kimse, öğretmen kimse onun anlatımı bilişim ortamında Hakkâri’deki çocuğa da sunulacak, sadece kendi öğretmeninin anlatımı değil.” demişti.
Hakkari’deki bir öğrenci ile İstanbul’da örneğin bir özel okuldaki öğrencinin tablet bilgisayardan izlediği bir ders ile eşit fırsatlara sahip olamayacağı çok açık.

Kaynak : Evrensel

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız