“Kanal A” adlı televizyon, Kemal Bey’in, Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’le, Çarşamba (23 Mart 2011) gecesi saat 20,30’da yayınlanacak bir söyleşi yapıyor. Söyleşi, yayın öncesi, internet basınında “haber” olarak yer aldı.
gerçekgundem.com’un da “Başörtüsü gündemimizde yok” başlığı ile yayınladığı haberin ilk paragrafında aynen, “Gürsel Tekin, 12 Haziran seçimlerinde başörtülü adaya yeşil ışık yaktı. CHP olarak böyle bir konunun gündemlerinde olmadığını söyleyen Tekin, ‘Anayasal sorun var mı onu bilmiyorum. Ancak Gürsel Tekin olarak benim için hiçbir sakıncası yok’ dedi. Tekin, Meclis’e başörtülü bir adayın girmesi durumunda Merve Kavakçı’ya yapılan muameleyi yapmayacaklarını da söyledi. Tekin, ‘AKP bu şansını deneyebilir, biz de zorluk çıkarmayız” ifadelerini kullandı” deniliyor.
CHP teşkilatı ve tabanı, “CHP’de 2’inci adam” Gürsel Tekin’e, güvenmemekte haklı! Çünkü Gürsel Tekin, bir CHP’li gibi değil, bir AKP’li, bir Fetullahçı, bir başka tarikatçı-cemaatçi gibi düşünüyor, konuşuyor! En başta da Başbakan gibi, Türk kadınının giyimi olmayan, dini siyasallaştıranların “simge” yaptıkları “türban”a, “başörtüsü” diyor!
Başörtüsü, Türk kadınının giyimidir, siyasi simge ile ilişkilendirilmemiştir… Kimsenin de “başörtüsü” ile bir sorunu yok…
CHP’nin gündeminde, “türbanlı milletvekili aday adayı” gibi bir konu çok doğaldır ki olmaz. Ancak… Türbanlı milletvekili aday adayı, Anayasal açıdan sorun olup olamayacağı bilgisinden yoksun Gürsel Tekin için, türbanlıların “aday adayı”, sonra da “aday” olmaları ve “Milletvekili” sıfatını kazanıp o sıfatla Kamutay’a girmelerinde “hiçbir sakınca” yok!
Gürsel Tekin sırf bu sözlerinden dolayı “ihraç” istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na verilmeli ve oradan oy çokluğu ile CHP’den atılmalı!..
Kendini, CHP’nin karar organlarının üstünde gören, kendini böyle görmesiyle AKP’nin ve AKP iktidarının başı Başbakan’a benzeyen Gürsel Tekin daha da ileri gidiyor… Türbanı ile Kamutay Genel Kurulu’na giren Merve Kavakçı’ya ve türbanlı Merve Kavakçı’yı Kamutay Genel Kurulu’na sokanlara “haddini” bildiren, tarihsel ders veren o günlerin Başbakanı rahmetli Bülent Ecevit’e de dil uzatıyor!.. AKP, türbanlı vekilleri Kamutay’a taşırsa, orada “zorluk” çıkarmayacaklarını söylüyor!..
Kendi adına konuşsa, dert değil… “…biz de zorluk çıkarmayız” sözcüklerini kullanınca, bir CHP’li olarak, “Orada dur Gürsel Tekin” derim…
….
Sözkonusu haberin internet basınında yer aldığı gün, Sabah Gazetesi’nden Sevilay Yükselir “Fikri Sağlar ve Çapan’ı kim katletti?” başlıklı bir yazı yazdı. Yükselir, yazısının sonlarında “Ve Çapan 35, Sağlar 38 ret oyuyla vetoyu yer! Şimdi... Size, Sağlar ve Çapan'ın partiye kabulüne en şiddetli itirazı gerçekleştiren Mahmut Tanal'ın parti meclisindeki yerini, yakınlığı nedeniyle Kılıçdaroğlu'na borçlu olduğunu, Tanal'ın aynı zamanda Gürsel Tekin'in de hem avukatı, hem de sırdaşı olduğunu (…) söylesem... Sonra da (…) ‘Hadi söyleyin şimdi bana. Sağlar ile Çapan'ın katili kim?’ diye sorsam... Ne cevap verirdiniz sevgili okurlarım?” diyor.
Gürsel Tekin, “Başvuruyu MYK’ya indiren benim. Bana silah mı dayamışlar da indirmişim. Bunu bilmeyen gazeteciler cahil-cühela. İş olsun diye yazıyorlar. Bunları ciddiye bile alıp aramıyorum. Birkaç gazeteci var ki bunlar gazeteci filan değil. Gazeteci bozuntuları” diye yanıt veriyor. Aman Tanrım!.. Yanıta bakar mısınız?!
Gürsel Tekin’i, “karaçarşaf açılımı”, giyim kuşamı ve tarikatlara yakın söylemi nedeniyle en çok yeren gazeteciyim. Bu üslubuyla, Başbakan’ı anımsatan Gürsel Tekin’i, “siyaset bozuntusu” diye mi tanımlayayım?!.
….
Gürsel Tekin, CHP’nin bir önceki Parti Meclisi Üyesi gazeteci Mehmet Faraç’ın bir televizyonda, Yargıtay’daki “sahtecilik” dosyasını dile getirmesine verip veriştiriyor, “Hesaplaşacağım, dava açacağım. O lafları yedirteceğim. Bu gazetecilik değil. Bu kadar y.... şey olabilir mi? Bir değil, iki değil. Biz de insanız. Sokağa çıkamazlar. Benim partilim filan da değil. Utanırım ben böyle partililerden. Ben 27 yıllık CHP’liyim. Daha dün gelmiş parti üyeliğine utanmadan parti yetkilisi hakkında bunları konuşuyor. Yüreği yetiyorsa benimle konuşacak” diyor… Bu kadarla yetinmiyor, “Benim adım Gürsel Tekin. Tek başımayım. Ardımda halk desteği var. Ne kadar y... ilişki, içerde dışarıda ne kadar çete varsa bunlarla mücadeleyi kendime namus borcu bilmişim. Şerefimle yemin ediyorum, benim dosyamla benim dışında herkes ilgileniyor. Dosyada eroin ticareti yok, hırsızlık yok. Hiç önemli değil. İki yıl gider şerefle de cezamı çeker, yatarım” sözcüklerini ekliyor.
CHP ekininden (kültüründen) beslenmiş biri bu içerikte konuşur mu?!.
Bu üslup, Başbakan’ı… Atatürk devrim ve ilkelerine günün her saatinde küfür edenleri anımsatmıyor mu?!.
Gürsel Tekin, dün de çıkmış, yanlış anlaşıldığını savunarak, sözlerine “açıklık” getiriyor! Daha bir batıyor!..
|