Ne kadar eşit, o kadar zengin

27 Mart 2011 Pazar, 09:12

Mehveş Evin/Milliyet

Mecliste neden daha fazla kadın görmek istiyoruz? Neden cinsiyet ayrımcılığına karşı çıkıyoruz? Kota niçin gerekli? Hepsinin bilimsel açıklaması var
İstanbul’un ‘basılmamış kitap baskınları’ ile çalkalandığı günlerde ‘Uluslararası Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Buluşması’ düzenlendi. TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu ve BM Kalkınma Vakfı’nın ortaklaşa düzenlediği iki günlük toplantı, basına ‘Erdoğan çiftinin açılış konuşmaları’yla yansıdı. İkinci medyatik hadise, Sertab Erener’li, Gülben Ergen’li ‘kadın, sanat ve medya’ oturumuydu.
Ancak iki günlük konferansta ‘cinsiyet eşitliği’ konusunda pek çok yerli-yabancı uzman bir araya gelerek tecrübelerini paylaştı. Ne yazık ki bu oturumlara ilgi azdı. Bunun iki nedeni olabilir: Ya basın geç ve az bilgilendirildi. Ya da ‘cinsiyet eşitliği’ konusu hâlâ hak ettiği kadar önemsenmiyor!

Kadın olsun torba dolsun
Toplantının medyatik bölümlerini pas geçtim. ‘Kadın, yoksulluk ve ekonomi’ ve de ‘Eşitlik Komisyonlarının rolü’ panellerine katıldım. Tekrarlamakta fayda olan bazı bilgilere yer vereyim. Daha fazla kadının karar verici mekanizmalarda yer almasını, siyasete girmesini konuştuğumuz bugünlerde meselenin ‘kadın olsun torba dolsun’ olmadığını anlatmak zorundayız. Mesele, ‘daha refah, daha barışçı, daha sağlıklı bir toplum’ için cinsiyet eşitliğini sağlamak. Nokta.

Daha çok iş, daha az kazanç
* Levy Enstitüsü’nden Rania Antanapulos, dünya genelinde kadınların, ya erkeklere göre daha az kazandığını ya da ücretsiz işlerde çalıştıklarını söyledi. İLO verilerine göre ciddi bir eşitsizlik tablosu bu.
* Üstelik kadınlar, global işsizlikten en çok etkilenen kesim. Çoğunluk sosyal güvenlikten yoksun, saat olarak da erkeklerden daha fazla çalışıyorlar. Toplam iş gücüne katılımda sırtlarındakiyük çok daha fazla.
* Peki ne yapmalı? Dünyanın her yerinde sosyal politikalar, eşitsizliğin tek ilacı. Kadınlar için geleneksel rollerin (evde otur-çocuk ve yemek yap) teşviğiyse tam tersi etkiyi yaratıyor.
* Suya erişimin artırılması, ücretsiz işlerin azaltılması ve illa ki kota, bu tabloyu düzeltiyor. Bugün kotaya burun kıvıranlar, İsveç ve Finlandiya gibi ülkelerin kotayla bu noktaya geldiğini unutmamalı.
* İş gücü verilerini, ‘daha eşit’ bir dünyaya göre dağıtınca çıkan sonuç net: En güçlü ekonomik büyüme, iş gücünün eşit dağılımıyla mümkün.

BiR ÜLKE NASIL KALKINIR?
Dünya Ekonomik Forumu Direktörü Saadia Zahidi: “Kadınlar, dünyada insan kaynaklarının yarısını oluşturuyor. Dünya verilerine göre kadınlar, eğitimsiz, sağlık imkanlarından yoksun bırakıldığı ve iş gücünün dışına itildiği sürece, bir ülke kalkınamaz.”

DÜZELTME VE ÖZÜR
‘İmamın Ordusu’ başlıklı dünkü yazımda, gazeteci Ertuğrul Mavioğlu, kitabın diğer yazarı olarak çıkmış. Hatadan dolayı özür diler, düzeltirim: Mavioğlu, Ahmet Şık’la birlikte ‘Ergenekon’da Kim Kimdir?’ ve ‘Ergenekon’u Anlama Kılavuzu’nu yazdı.

KIZLARIN BAŞARISI
* VakıfBank Güneş Sigorta TT, Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuyla tarihinin 3’üncü Avrupa kupasını kazandı. Takım, daha önce 2004’teAvrupa Top Teams Kupası’nı, 2008’deyse Avrupa Challenge Kupası’nı kazanmıştı.
* Bu başarının ardında, köklü bir geçmiş var. VakıfBank Genel Müdürü Süleyman Kalkan, 25 yıldır voleybola destek verdiklerini, 2010’da bayan milli takımına da sponsor olduklarını söylüyor.
* Kalkan, “Uzun yıllardır voleybola verdiğimiz desteğin şampiyonlukla taçlanması çok gurur verici bir durum. Hem Türkiye hem de takımımız adına gurur duyuyor ve takımımızın bu başarıları hak ettiğini düşünüyorum” dedi.