CHP’nin 17 Haziran günü yapılacak olan il kongresinde başkanlık için aday olan Bülent Aslanhan, düşüncelerini ve siyaset anlayışını basın mensuplarıyla paylaştı.
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Bursa Şubesi lokalinde basın mensuplarıyla bir araya gelen Aslanhan, kendisi dışında aday olanlar hakkında hiçbir olumsuz bir niteleme ve değerlendirme yapmadı:
“Diğer aday arkadaşlarımız da çok değerli insanlardır. Biz bir yarış içinde olsak da bir bütün olmalıyız. 18 Haziran sabahı kim başkan olursa onun koluna gireceğiz ve destekleyeceğiz. Eğer ben seçilirsem de diğer arkadaşların yanımıza gelmesini bekleyeceğiz. Biz bütünlüğü sağlamalıyız. Ancak bu şekilde bir sonuç elde edebiliriz” diye düşüncelerini aktardı.
Bülent Aslanhan’ın adaylığı ve yapmak istedikleriyle ilgili düşüncelerin paylaştığı Gazeteci Yüksel Baysal’ın yazısı da Bülent Aslanhan’ın görüşlerini en iyi şekilde aktarmaktadır:
Dr. Bülent Aslanhan, adaylığının gerekçesine ilişkin bir bildiri kaleme aldı.
İçeriği son derece dolu bu manifestoyu paylaşmak istiyorum:
“Cumhuriyet Halk Partisi yenileniyor.
Artık emeğe sahip çıkmak için 1 Mayıs alanlarında, Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmak için 19 Mayıs kutlamalarında daha kitleseliz, daha kalabalığız,daha umutlu ve daha çoşkuluyuz. Değişim ve yenileşme alanlarda, sokaklarda da hissediliyor artık.
Partimizin bugünlerde birçok ilde kogreleri tamamlanıyor.
Yeni, genç, dinamik kadrolar uzun zamandan beri ilk defa yönetim işlevi yükleniyorlar.
Şimdi Bursa için de yenilenme zamanı.
Partimizin Bursa' daki durumunu, hem yerel hem genel iktidara aday bir parti haline getirmeyi önümüze görev olarak koyduk.
Yenilenmeyi, tazelenmeyi içselletirmiş kadrolara ihtiyacımız var.
İl kongresinde delegelerimizin vereceği karar çok basit.
Parti içinde iktidar olmak mı, Bursa' da iktidar olmak mı
Hep birlikte yaşıyoruz. Ülkemizin hali ortada, bizce anlatmaya bile ihtiyaç yok. Şimdi tartışmamız gereken, hatta tartışmak yetmez, değiştirmek için kolları sıvamamız gereken koşulları yaşadığımızı biliyoruz. Bu nedenle biz hep beraber kolları sıvadık. Şimdi hepimiz birlikte ve hiç bir sıkıntı hissetmeden hepimizi aşarak sıvanmış kollarımızı birleştirmek için çağırıyoruz.
Bu sesleniş, bu çağrı, bir seçim bildirgesindeki bildik, hep tekrarlanan, beylik lafları içermeyecek. Çünkü derdimiz sadece CHP içindeki bir il kongresi ile ilgili değildir. Derdimiz ve politik hedefimiz ilimizde, ülkemizde yaşanan AKP’nin yaratmış olduğu eşitsizliğe, yoksulluğa, sömürüye, savaşa/şiddete karşı bir duruşu önce partimiz CHP ve sonra ülkemizde ‘değişim’ inetkin bir merkezini yaratmak içindir. Bunun olması için uğraşmalıyız, uğraşıyoruz. Bizce ihtiyaç budur. Bu ihtiyaç için kollarımızı sıvadık.
Tüm samimiyetimiz ve içtenliğimizle İl Kongresinde, bireysel beklentiler ve küçük grup – hizip ilişkileri üzerine kurgulanan bir siyaset tarzının çok uzağında olacağız. Toplumsal değerleri öne çıkaran, halkın yaşamsal taleplerini merkezine alan bir siyaset anlayışını hakim kılmak için adayız.
Biliyoruz ve hissediyoruz ki bu ülkede bir sol seçenek ihtiyacı vardır. Hem de kendini merkez sağa yanaştırmamış hem de kendini milliyetçiliğin ayrımcı çizgisine daraltmamış, sırf biraz daha oy almak için yaşanan bunca drama akla gelen ilk yüzeysel açıklamaları yapmayan, umuda dönüşmüş bir sola ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Evet, yaşanan bunca eşitsizliğe, yoksulluğa, yolsuzluğa, şiddete, sömürüye karşı bir duruşa ihtiyaç vardır. Böylesi bir duruşu yaratmak için adayız.
AKP yoksullukla ilgili çözümlerini sadaka dağıtmak üzerinden kuruyor, hızla ‘sosyal devleti’ ‘sadaka devleti’ ne çeviren bir ülkeyi yaratıyor. AKP bir yandan kendi zenginlerini yaratırken diğer yandan hızla yoksullaşan topluma ‘itiraz etme, şükret’ dayatmasında bulunuyor. Bizler buna karşı itiraz etmek için adayız.
Etkin bir muhalefete hep beraber ihtiyacımız vardır. Bu ihtiyaç sadece bizim değildir. Bu ihtiyaç, ülkemizin yoksullarının, işsizlerinin, kamu çalışanlarının, emeği ile geçinenlerin, emeklilerin, tarım işçilerinin, gençlerin, kadınların yani toplumun ihtiyacıdır. Önce bu etkin muhalefeti yaratmak sonrada emeği ve demokratik talepleri iktidar yapmak için adayız.
Çünkü hissediyoruz ki bu ülkenin ihtiyacı gerçek anlamda sağlıkta, eğitimde, işsizlikte, yoksullukta, tarımda, sanayide, üniversitelerde, kadınlar ve gençler arasında sosyal adaletçi bir politika üreten, savunan ve bunu halkla buluşturan bir Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Parti örgütümüzde böylesine ekiplere ve çalışma gruplarına ihtiyaç vardır. Bu nedenle partiyi daraltan değil genişleten, sağa çeken değil halka ve sorunlarına yaklaştıran, içerde çekişen değil dışa dönük olarak siyaset yapan ekipler yaratmamız gereklidir. Biz bu ekiplere adayız.
Bizce ‘Halkçılık’ önemli bir çizgidir ve ülkemiz muhalefetinin halkçı bir çizgide yürümesi için partimizin çok önemli katkıları olacaktır. Bu zemindeki mücadelemizi güçlendireceğiz.
Önümüzdeki dönemin birçok açıdan siyasal zorluklar içereceği ortadadır. Özellikle önümüzdeki yılların yoğun bir mücadele süreci olarak geçeceğini ve AKP’nin Türkiye’yi hiç de kolay yönetemeyeceği söylemek abartı olmayacaktır. Cumhurbaşkanı seçimleri, yerel seçimler ve genel seçimlerin yaratacağı ‘mücadeleci bir örgüt’ ihtiyacımızı gören bir yerden hep beraber yürüyeceğiz.
Adayız çünkü…
Çok sesli, demokratik, kriz değil çözüm üreten, birleştiren, üyeler ile barışık, demokrasi ve emek değerlerine sahip çıkan, yenilikçi, güler yüzlü, toplumsal ve kültürel haklara özen gösteren, özel yaşama saygı duyan, kaynakları adil ve verimli kullanan, parti içi demokrasiyi önemseyen, herkesi önemli ve değerli gören, yüzü insana-emeğe-özgürlüğe dönük, birlikte üreten-birlikte yöneten, kimseyi dışlamayan-kimseyi kodlamayan, kararlı, iddialı, ilkeli, toplum yararını kendi çıkarlarının önünde tutan bir siyaset çizgisini geliştirmek ve büyütmek istiyoruz.
|