İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

HABER

Yeni tür iktidar savaşları ve CHP

Yeni tür iktidar savaşları ve CHP

09 Haziran 2012 Cumartesi, 09:43

CHP, MİT krizi sırasında nasıl bir tavır almıştı, hatırlayan var mıdır? Kılıçdaroğlu ve diğer CHP yetkililerinin ne dediklerini şahsen hatırlamıyorum ama ana muhalefet partisinin tam bir ikilemle karşı karşıya kalmış olduğunu biliyorum: Bir yanda hükümetin alenen yargının bağımsızlığına müdahale etmesi, diğer yanda özel yetkili savcının PKK ve Kürt sorunları konusunda siyasi iradenin almış olduğu kararları soruşturma konusu yapması; diğer bir deyişle bir yanda yargı üzerinde “yürütme vesayeti”, diğer yanda yürütmenin üzerinde bir “yargı vesayeti” görüntüsü CHP’yi tavır geliştirmekte hayli zorlamıştı.

Ama daha ötesi de vardı: MİT krizi ana muhalefet partisinin, “yeni tür iktidar savaşları”nın bir parçası, hatta “aktif bir seyircisi” bile olmadığını bize net bir şekilde gösterdi. (Önceki yazılarımızı okumamış olanlar için “yeni tür iktidar savaşları”ndan, özellikle 27 Nisan 2007 e-muhtırası sonrası şekillenen AKP-Gülen cemaati ittifakının, askeri vesayet sisteminin büyük ölçüde tasfiye edilmesinin ardından çatırdamaya başlaması ve buna bağlı olarak söz konusu iki gücün rekabet etmeye başlamalarını kastediyorum.)

Açıkçası CHP yöneticilerinin MİT krizinin sahici nedenlerini ve nereye doğru evrilebileceğini kavramış olduklarına da emin değilim. Kaldı ki kavramış olsalar bile bu iki güçten herhangi birini tercih etmeleri de söz konusu olamazdı. Ayrıca bu kavgada isteseler de taraf olamazlardı zira gerek AKP, gerekse Gülen cemaati belli bir süre boyunca mücadelelerini üçüncü şahısları katmadan kendi aralarında sürdürmeyi yeğlediler. Hatta aralarındaki iktidar mücadelesine dikkat çekenleri de sözbirliği etmişçesine nifak çıkartmakla suçladılar.

Mücadele aleniyet kazanınca

Ama zaman içinde durumun değişmiş olduğunu görüyoruz. AKP hükümetinin, yasadışı kayıtların yayınlanmasına ağır ceza getirme ve Özel yetkili mahkemeleri (ÖYM) yeniden düzenleme, hatta belki de tamamen kaldırma yolundaki çabalarına karşı Gülen cemaatinin bir tür direniş hattı oluşturmaya çalıştığına tanık oluyoruz. İki taraf MİT ile ilgili yasal düzenleme ve Şike Yasası’nda da anlaşmazlığa düşmüştü ama hiçbirinde bugünkü gibi yoğun bir itiraz ve kampanyaya tanık olmamıştık.

Burada sorun şudur: AKP ve Gülen cemaati, birçok temel konuda fikir ve çıkar çatışması yaşıyor olsalar da birbirlerine çok yakın iki realitedir.

Tarihi yakınlaşma

Özellikle 2007’den itibaren geliştirdikleri yol arkadaşlığı geçmişten gelen birçok farklılığın ortadan kalkmasına veya en azından önemsizleşmesine yol açtı. AKP, özellikle seçim ve referandum dönemlerinde Gülen cemaatinin imkanlarından geniş ölçüde istifade etti. Cemaatin de 10 yıllık AKP iktidarı döneminde daha da güçlendiği ve yaygınlaştığı açıktır.

Daha önemlisi son beş yılda her iki yapılanmanın tabanları iyice kaynaştı. Öyle ki Erdoğan ve Gülen’i belki de eşit ölçülerde seven insanlar ortaya çıktı. Son dönemde yaşanan iktidar mücadelelerinin her iki hareketin tabanında da genellikle şaşkınlık ve üzüntüye yol açmış olması bu nedenle doğaldır. Dolayısıyla her iki taraf da aralarındaki mücadelede alabildiğine dikkatli ve temkinli davranmaya, özellikle birbirlerinin tabanlarını ürkütmemeye çalışıyor.

CHP devreye girince

Aralarındaki mücadelenin her geçen gün daha da kızışması ve alenileşmesi nedeniyle gerek AKP, gerekse Gülen cemaatinin, bu sürece üçüncü şahısların dahil olmasına eskisi kadar itiraz etmediklerini görüyoruz. Hatta bu rekabet ortamında daha güçlü olabilmek için, geçici de olsa, ayrı ayrı yeni ittifak arayışlarına da yönelebiliyorlar. Örneğin “liberal” olarak tanımlanabilecek çevrelerin Erdoğan’ın bazı söylemlerini ve hükümetin kimi icraatını demokrasi ve kimi durumda laiklik ekseninde eleştirmeleri Gülen cemaatinin kimi temsilcileri tarafından hoş karşılanıyor.

Hükümetse ilk aşamada yeni ittifak arayışları yerine, kimi yerde Türk milliyetçiliğine başvurup, kimi yerde söylemindeki muhafazakârlığın dozunu artırarak Gülen cemaatinin de nefes alıp verdiği milliyetçi-muhafazakâr kitlelerle olan bağlarını güçlendirmeye yöneldi.

Tam da böyle bir aşamada CHP lideri Kılıçdaroğlu, Kürt sorunu konusunda randevu talep ederek, bilerek ya da bilmeyerek olayların gidişini büyük ölçüde değiştirdi. Şöyle ki yakın bir zamana kadar hükümetin, hatta TBMM’nin meşruiyetini sorgulayan ana muhalefet partisi bu adımla tüm bu duruşlarından vazgeçmiş ve hükümet ile Erdoğan’a geniş bir meşruiyet alanı açmış oldu. Bu buluşma, kürtaj vb. konular nedeniyle, genellikle CHP seçmeninde ortaya çıkan laiklikle ilgili kaygıların da geri plana atılmasına neden oldu.

Ama en önemlisi, Kılıçdaroğlu bu adımıyla iktidar partisine bir tür “seçilmişler ittifakı” oluşturma imkanı tanımış oldu. Dolayısıyla iki liderin buluşmasının birileri tarafından “tuzak” olarak kötülenmesi hiç de anlamsız değildir.

Kaynak : Ruşen Çakır/VATAN

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız