12 Eylülle hesaplaşma?!

06 Nisan 2012 Cuma, 12:21

FİKRİ SAĞLAR /BİR GÜN

4 Nisan 2012 Türkiye için “tarihi bir gün” olacak mı?!.

Dün 12 Eylül darbecilerinden Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılanmasına başlandı.

Tüm gün boyunca geçmişin gerçek mağdurlar, o dönemi hafızalarımıza tekrar taşıdırlar.

İktidar olmak için kendi yurttaşına yapılan eziyet!..

İnsanlık dışı muamele!..

Yaşanan dehşet, işkenceler, ölümler!…

Katliamlar!...

Vahşet!.

Kan ve kin!..

Gözü dönmüş bir dönem! tüm çıplaklığıyla karşımıza bir kez daha çıktı!..

Bir ülkenin darbeyle hesaplaşmasının ne denli zorunlu olduğunu daha iyi anladık!

****

12 Eylülün yargılanması önemli bir adımdır!..

Darbeler ve darbecilerle yüzleşmek, demokratikleşme iddiasında bulunan bir ülke için gereklidir.

Adalet, hak, özgürlük, eşitlik ve adil paylaşımın varlığı buna bağlıdır.

İnsana saygı, kimliklerin korunması, çoğulcu kültürün oluşması emeğin yüceltilmesi ve refahın oluşması için darbecilerle tavizsiz mücadele şarttır!.

Hukuk devletine yakışan hesaplaşmanın yargı yoluyla oluşmasıdır.

Atılan ilk adım budur!..

****

Ancak dün adliye önünde toplananların da, yurdun dört köşesinden seslenenlerin de içi buruktu!..

Çünkü dünkü görüntü, toplumu rahatlatmak adına atılmış simgesel bir durumdan öte bir şey değildi…

O gün yani 11 Eylülde Başbakan olan Süleyman Demirel bile davaya müdahil olmamıştı!.

Demirel;”Mağdur olduğunu ancak bu yolla bir yere varılamayacağını” düşünüyor!..

Ona sorulması gereken soru Neden?! Olmalı…

İnsanları birbirine vurduran beyanları, sağcıları koruyan anlayışı ve ölümleri teşvik eden sığ politikasına rağmen, seçimle gelen bir kişi olarak şunu da açıklamalıdır!

O Darbenin içinde midir? Yoksa dışında mı?..

Ve de bugün hesaplaşmak için Yargıya mı yoksa siyasi iktidara mı güvenmiyor?!

****

Evet! Darbecilerle hesaplaşmak ve yargılamak önemli bir adımdır...

Tıpkı, daha önce “22 Mayıs Darbe davasında” yargılanan ve idam edilen Talat Aydemir ve Fethi Gürcan hesaplaşıldığı gibi..

Darbe anlayışını yok etmek,askeri vesayeti tam kırmak ve demokrasi ile özdeşleşmek için darbecilere karşı ödünsüz olunmalı!.

Maalesef iktidarın niyeti iyi olsa dahi dünkü görüntüsü pek iç açıcı değildi.

Sanki AKP bir siyasi bir “gösteri” yapma hevesinde, mağdurlara ve ülke tarihine güven vermeyen bir duruş içindeydi!.

Ya Olayın vahametini anlamamıştı!..Ya da ciddi değildi!

Yargı bu durumdan ne kadar etkilenir? Bunu önümüzdeki süreçte değerlendireceğiz!..

****

Önce,iddianame sadece Evren ve Şahinkaya’yı bağlıyor!.

Yüzeysel!..

Ne darbe öncesi, ne darbe zamanı, ne de darbe sonrası yaşanan vahim durumdan söz edilmemekte.

İşkence,baskı,kötü muamele ve insanlık dışı uygulamalar iddianamede yer almamış..

Darbecilerle birlikte çalışan kamu ve özel sektör görevlilerinin suça iştirakleri tadat edilmemiş.

Dolayısıyla suçlular belirlenmemişti.

Talat Aydemir darbesinde bile 1459 Harbiyeli suça katıldıkları için cezalandırılmıştı!..

****

Ülkedeki heyecan, adliyle önündeki kararlılık, diğer kurumlarda yoktu!

O kadar ki; Türkiye için büyük anlam taşıyan bu dava, Ankara Adliyesinin Küçük bir salonuna sıkıştırılmıştı!

Daha ilk anda “mağduriyetlerinden dolayı haklı olarak davaya müdahil olmak isteyenlerle Mahkeme Heyetinin arasında yer tartışması yapıldı!.

Evren ve Şahinkaya gelmedi!..

****

Dışarıda ise; Hükümet başlayan davayı “siyasi rant” haline getirme çabasındaydı!...

Başbakan muhalefet partilerine referandumu hatırlatarak (amiyane tabirle)“çakmaya” çalıştı!..

AKP grubu her zaman olduğu daha önce yapılanları yok sayarak yeni müjdeler verdi.

Mecliste “Darbe mağdurlarını araştıracaklarını” ilan etti!..

26 Ekim 1994 de çıkan 4045 sayılı yasayla 1402 mağdurlarının mağduriyetleri giderilmişti.

****

Darbenin müelliflerinden biri olan Org. Bedrettin Demire, “darbe yapmayı önceden tasarladıklarını” söylemiş, “olgunlaşmasını” beklediklerini beyan etmişti...

Yani 12 Eylül 1980’ne kadar;

1 Mayıs katliamına,16 mart bombalanmasına, Abdi İpekçi, Bedrettin Cömert, Doğan öz, Ümit Kaftancıoğlu,Kemal Türkler gibi yüzlerce aydının,5000’ni geçkin gencin katledilmesine,

17 bine yakın gençin sakat kalmasına,

Her gün 20’ye yakın insanın ölümüne seyirci kaldılar!..

Suikastlar, bombalamalarla halk sindirildi.

Yani durum olgunlaştırıldı!..

Ve darbe yapıldı!

****

Darbe sonrası ise;

650 bin kişi gözaltına alındı.

1.683 000 kişi fişlendi.

23677 dernek ve sendika kapatıldı.

937 film sansür edildi ve 400 gazeteci 4000 yılla yargılandı….

210 bin dava açıldı.

230 bin kişi yargılandı.

7000 idam cezası istendi. 517 idam cezası verildi.

50 kişi idam edildi.

Bunların arasında yaşı büyültülerek İdam edilen Erdal Eren de vardı..

İşkence ve kötü muamele nedeniyle cezaevlerinde 1011 kişi öldü.

On binlerce sakat kaldı!..

****

Yukarıdaki tablo ibretlik!..

Yıllardır ne denli büyük bir mezalimin sürdüğü de açık!

****

Ancak;

Maddeleri değişse de hala 12 Eylül Anayasası ve ruhu devam ediyor!.

YÖK, partiler yasası, seçim yasası hala geçerli..

Kısaca “hak ve özgürlükleri yasaklayan anlayış sürüyor!..

****

Bugün yapılandan “12 Eylülden hesap soruluyor” anlamı çıkarmıyor!...

AKP iktidarı darbelerle mücadele ettiğini söylüyor!..

Ama Nasıl?

12 Eylül sonrasının “baskıcı ağır havası” Türkiye de hala sürüyor!..

Sıkıyönetim yargılamasına benzer hatta daha da vahim hukuk ihlallerinin yapıldığı davaları yaşıyoruz!..

İtibarsızlaşma yöntemi kullanıldığı,kaba kuvvet uygulandığı ve psikolojik işkence yapıldığı algısı yurttaşların çoğunluğunun birleştiği bir nokta!..

Bu şekilde geçmişin hesabi kapatılamaz...

****

Acılarının dindirilmesi, yapılanlardan hesap sorulması için tüm suç ve suçluların dava içine katılması gerekir!

12 Eylülün bir mantığı var. Bu mantığı silmek gerekir.

Önemli olan 12 Eylül sisteminin devamını engellemektir.

Ancak, görülen o ki; Buna izin vermeyecekler!..

Halka uzak,halkın değerlerini istismar eden İktidarlar, 12 Eylül düzeni içinde varlık gösterebildiklerinin farkındalar!..

Şayet 12 Eylül düzeniyle tam hesaplaşılırsa gerçek yüzlerinin ortaya çıkacağını biliyorlar!..

****

Aslında 12 Eylül, Halkın gözünde mahkûm olmuş faşist bir darbedir!.

Bu dönem ancak devrimci bir kurcu iradenin oluşturacağı düzenle biter!..

Halkın desteklediği devrimci iktidarlar, darbecilerden hesap sorabilirler!..

“Bizim oğlanların” hamilerinin desteklediği bugünkü iktidarlar ise ancak sahiplerinin dediğini yaparlar!..