İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

HABER

Din devletine doğru cesurca adımlar atılıyor

Din devletine doğru cesurca adımlar atılıyor

04 Haziran 2012 Pazartesi, 09:26

Sevgili okurlar; geçen hafta nur topu gibi bir kürtajımız oldu. Başbakan’ın nüfusla ilgili uluslararası bir toplantıda lafı kürtaja getirmesi ülkede derin tartışma hatta çatışmalara neden oldu. Herkes bir anda “jinekolog” kesilirken, polisler de kadınları zevkle coplamaktan ve gazlamaktan geri kalmadı.

Dindar Türkiye

Tayyip Erdoğan’ın “dindar-kindar gençlik” söylemiyle yüreklere düşen “Türkiye bir din devletine mi gidiyor?” sorusu artık giderek resmiyet kazanıyor. Artık şurası bir gerçek ki iktidar zihniyeti Türkiye’yi hızla bir din devletine dönüştürme yolunda “çok ileri” adımları hiç çekinmeden, cesaretle atıyor.

Kürtaja din vurgusu

Medya üzerinden yapılan tartışmalarda kürtajla ilgili en önemli vurgu, başta İslam olmak üzere “din üzerinden” yapılıyor. Uzman olan olmayan birçok kişi kürtajı öncelikle dinsel - ahlâksal açıdan değerlendiriyor ve kitaba aykırı olduğunu, cinayet olarak algılanması gerektiğini söylüyor.

Mahalle baskısı

Kürtaj tartışmasını din üzerinden sürdürenler en popülist yöntemi kullanarak “mahalle baskısı” olgusunu dile getiriyor. İnsanın özgür iradesi ile karar vermesi gereken bir konu dinsel kurallar anılarak anlatıldığında, cevap vermek isteyenler zorda kalıyor. “Laiklik” vurgusu alayla karşılanıyor.

“Ne mahzuru var?”

Kürtajı dinsel açıdan ele alanlar, karşı çıkanlara “Din yaşamın temeli değil mi, sizce ne mahzuru var?” diye sorarak geniş kitlelerde destek buluyor haliyle. Konu dine kayınca iktidar ve yandaşlarının güya sıkıca sarıldıkları, demokrasi, hukuk, insan hakları, özgürlükler bir anda ortadan kalkıyor.

Evet, dinde var

Dini açıdan bakacak olursak, kürtajın din kurallarına uygun olduğunu söylemek zor. Sadece İslam’da da değil. Aynı Allah’a inanan kitaplı dinlerde olduğu gibi diğer dinlerde de açıkça kürtajdan söz edilmemesine rağmen insan yaşamını sonlandırma ile ilgili emredici pek çok kural var.

Hukukun varlığı

Temeline indiğimizde, binlerce yıl önce din kuralları aynı zamanda hem yaşam biçimi belirleyen hem de hukuku oluşturan ana kurallar manzumesi niteliğindeydi. Ancak ortak yaşamlar, giderek çok dinli, çok milletli, çok dilli hâle gelince din kurallarının belirleyici olma özelliği sorun olmaya başladı.

Herkese ayrı kural

Aynı toplumu paylaşan bireylerin, kendi inanç sistemlerine göre oluşturdukları kanun ve kurallar diğerinin inanç sistemine uymayınca ortaya çok ciddi sorun çıktı. İşte laiklik anlayışı buradan doğdu. Kuralların her inanç sahibini rahatsız etmeyecek biçimde ortak hale getirilmesine çalışıldı.

Çağdaş hukukun doğuşu

Bu da evrensel ve çağdaş hukuku doğurdu. Özünde çeşitli inanç ve ahlak temellerine dayanan ama bunların dışında olan kurallar ve yasalar ile toplumlar ortak bir noktada buluştu. Böylelikle ortak yaşamlar herkese eşit kılındı. Özgürlük, insan hakları ve demokrasi kavramları değişmez hale geldi.

Din bireyseldir

Laik anlayışla birlikte devletler “dini” olma özelliklerini bir kenara bıraktılar. Laik devlet hiçbir dini temel almadığı gibi, farklı dini inanışlara da eşit mesafede durur, inanç sahiplerinin haklarını korur, bu insanların kendi yaşam biçimlerini seçmelerine ve yaşamalarına sonsuz olanak sağlar.

Hukukta din

Bu nedenle laik toplumun devleti hukuk kurallarını belirlerken, ülkenin tamamı aynı inanç sistemine bağlı olsa bile dini referans almaz, insanları özgür ve bağımsız bırakmayı tercih eder. Aksi takdirde devlet bir din devleti hâline gelir ki, din devletlerinin gelişmesi mümkün değildir.

Dünyadaki örnekleri

Bugün dünyada kimi devletler “din devleti” olma özelliğini taşıyor. Ancak bu ülkelere baktığımızda, kültürel, sosyal, bilimsel gelişmelerde hayli geride kaldıklarını, toplumların toplam kalitesinin düşük olduğunu görüyoruz. Bu tür bazı ülkelerin çok modern görünümlü olmaları kimseyi kandırmamalıdır.

Binalar yükselebilir

Elbette din devleti özelliği taşıyan bazı ülkelerin görünümleri çok parlaktır. Dev binalar, her şeyi bilgisayar ile yönetilen şirketler, kurumlar, otoyollar, unutulmasın ki, yeraltı zenginliklerinin getirdiği olağanüstü maddi kaynaklar sayesinde olabilmektedir. Önemli olan halkın toplam kalitesidir.

Dubai örneği

Örneğin ülkemizde, bu ayrımı yapamayan kimileri sıklıkla Dubai’yi işaret ederek “Bu ülkede herkes özgür, isteyen bikinisiyle, isteyen çarşafıyla geziyor, içen içiyor, içmeyen içmiyor” diyebilmekte, lüks yapıları ve sistemleri öne sürerek Türkiye’yi böyle görmek istediklerini söyleyebilmektedirler.

Durum çok farklı

Oysa durum çok farklıdır. Dubai ve benzeri ülkelerde aşırı zenginliğin yarattığı bir lüks ve şatafat vardır, Dubaili olmayan herkes özgürdür, dilediğini yapar, ama Dubai halkı özellikle kadınlar, kalın duvarlarla çevrili lüks evlerinin çatılarından bu ihtişamı seyretmekten başka bir şey yapamaz.

Ya bilim, sanat

Bunun da ötesinde, tipik din devletlerinde halkın bilim, sanat, kültür gibi konularla bağları da çok zayıftır. Bu ülkelerde gerçekten iyi yetişmiş yazarlara, sanatçılara, din dışı konularda düşünürlere felsefecilere de rastlayamazsınız. Kadın erkek eşitliği yoktur, seçme seçilme hakları da sadece hayaldir.

Tekrar kürtaj

Konuyu çok dağıtmadan tekrar dönelim kürtaj tartışmalarına. Türkiye gibi laik bir ülkede kürtaj konusunu dinsel açıdan ele almak ve yeni kuralları buna göre düzenlemeye kalkmak olacak şey değil. Şu anda bu yönde işaretler var ve bu, Türkiye’nin bir “din devleti” çehresine bürünmesi tehlikesi taşır.

Devlet belirleyemez

Bir ülkede herhangi bir konunun dini açıdan da irdelenmesi elbette mümkündür ama herkesin uymak zorunda olacağı bir kararı sadece din kuralına göre alamazsınız. Bu, laikliği yok etmek demektir ve zaten yapılmak istenen de popülist söylemlerle halkın kafasını karıştırarak bunu gerçekleştirmektir.

Günaha karar vermek

Laik bir devlette, siyasi otorite dini referans alarak halkına dayatmada bulunamaz. Kürtaj dinen günah olsa bile bu, kişileri ilgilendirir. Devletin görevi kişileri günah işlemekten alıkoymak değildir. Kişiler inançları ya da inandıkları din büyüklerinin nasihatleri doğrultusunda kendi kararlarını verebilir ancak.

Diğer konular

Sevgili okurlar; bu hafta içinde yazacağım bazı konularla ilgili bilgi vermek de istiyorum. Örneğin muhalefet yapmadığı konusunda eleştirilen CHP’ye bazı hatırlatmalarım olacak. Uludere konusundaki çok önemli bir ayrıntının CHP kurmayları tarafından da neden görülmediğini sormak istiyorum.

Leyla Zana olayı

Yine CHP’nin nedense yetersiz kaldığı bir konu da Leyla Zana’nın 10 yıla mahkum olması. CHP bu konuda hiçbir beyanda bulunmadı, oysa bu konu tutuklu milletvekillerini yakından ilgilendiriyor. Bunu da yazacağım. Yanı sıra, Teoman Koman’ın gözaltına alınmasındaki hukuksuzluğu da CHP görmüyor.

Ya grev yasağı

Geçen haftanın en çarpıcı gelişmelerinden biri de sivil havacılıkta grev hakkının kanunla yasaklanması. İktidar kâr ettiği söylenen THY’yi korumak için demokrasiyi ayaklar altına aldı. Daha da önemlisi, bugün THY ile başlayan grev yasağının başka iş kollarına atlamayacağını kim söyleyebilir...

Hepinize iyi haftalar dilerim.

Kaynak : Can Ataklı/VATAN

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız