İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Seçmeli Kur'an dersi

Seçmeli Kur'an dersi

31 Mart 2012 Cumartesi, 08:35

Gülay GÖKTÜRK /Bugün

Okullara seçmeli Kur'an dersi konulması iki açıdan eleştiriliyor.
Biri, devletin din eğitimi işine soyunmasının laikliğe aykırı olduğu iddiası. Diğeri de, bu dersin varlığının seçmeli de olsa bütün çocuklar ve aileleri üzerinde baskı yaratacağı ve \'dinsiz\' diye suçlanmamak için hemen bütün çocukların dersi almak zorunda kalacağı savı...

Genellikle tartışmalarda bu iki argüman iç içe, bir arada dile getiriliyor ve biri çürütüldüğünde hemen diğerine sığınılıyor.

Biz konuyu netleştirmek için itirazları teker teker ele alalım.

Önce bu dersin seçmeli bir biçimde müfredatta yer almasının laikliğe aykırı olup olmadığı meselesine bakalım.

Kur'an öğretmek bir tutumsa, öğretmemek de bir tutumdur

Yeni yasanın laikliğe aykırı olduğunu iddia edenlerin temel yanılgısı şu: Onlar, devletin müfredata din dersi koymasını dine karşı pozitif bir tutum, koymamasını ise tarafsız (nötr) bir tutum addediyorlar.

Oysa devletin, kendisine teslim edilen öğrencilere Kur'an öğretmesi bir tutumsa, öğretmemesi de bir tutumdur.

Eğer devlet böyle bir dersi zorunlu olarak koyarsa dine karşı pozitif bir tutum almış, koymazsa da negatif bir tutum almış olur.

Eğer laikliği devletin halkın din ve ibadet özgürlüğünü garanti altına alması ve kendisinin inançlar karşısında tarafsız tutum alması olarak tarif edersek (ki doğru tarif budur) devlet açısından alınabilecek tek tarafsız tutum, bu dersleri seçmeli olarak koymaktır.

Zira birinci şıkta devlet çocuğa \'öğren\' demekte; diğerinde \'öğrenme\' demektedir.

Sadece seçmeli ders opsiyonunda \'ister öğren, ister öğrenme\' diyerek görüş belirtmemekte ve böylece inançlar karşısında tarafsız kalma pozisyonunu korumuş olmaktadır.

Ben meseleye bu bakış açısıyla baktığımdan, Kur'an derslerinin seçmeli olarak konulmasında laikliğe aykırı bir taraf göremiyorum.

Ama hükümetin tutarlı olabilmek için, şu anda hâlâ zorunlu olan Din ve Ahlak Kültürü dersini de kaldırması gerektiğinde ısrar ediyorum.

Yine mahalle baskısı

Seçmeli Kur'an dersine karşı çıkanların öne sürdükleri diğer gerekçe ise artık gına getirdiğimiz şu malum mahalle baskısı korkusu...

Seçmek istemeyen çocuklar da baskı altında seçmek zorunda kalırmış!

Hatırlarsınız, üniversitelerde başörtüsü yasağının kaldırılması gündeme geldiğinde de, bütün bahanelerin bittiği noktada aynı argümana sarılmışlar ve şöyle demişlerdi:

\'Bazı kızlar başını örterse, örtmeyenler sanki Müslüman değillermiş gibi algılanmaktan korkar ve onlar da örtmek zorunda kalırlar.\'

Anlaşılan bizim \'laikçiler\' inanç özgürlüklerini kullanabilmek için devletin yasakçılığına o kadar muhtaçlar ki, yarın öbür gün tekke ve zaviyeler açılsa, mahalle baskısı yüzünden onlar da çocuklarını \'mecburen\' tekkeye gönderecekler.

Hani olacak iş değil ama çok evliliğe yasal engel kaldırılsa, \'sürüye uymak\' uğruna kızlarının kuma gitmesine bile razı olacaklar.

Böyle bir zavallılık olabilir mi? Eğer bizim \'laikçiler\' bu kadar korkak, bu kadar kişiliksizse; inanma ya da inanmama özgürlüğüne sahip çıkacak en ufak bir medeni cesaretleri yoksa vay bizim laikliğimizin haline...

Neyse ki, biz genel bilinç durumumuzun bu kadar kötü olmadığını; \'mahalle baskısı\' klişesinin, yasakçıların hiçbir mantıklı karşı çıkış gerekçeleri kalmadığı noktada sarıldıkları bir bahaneden başka bir şey olmadığını biliyoruz.

Ama yine de bir insanın sırf bir yasağın devam etmesi uğruna kendi kendini bu kadar aşağılayabilmesine şaşmamak elde değil.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız