İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Muhalif bir âlim olarak Said Nursî*

Muhalif bir âlim olarak Said Nursî*

28 Mart 2012 Çarşamba, 10:08

Hilal Kaplan /Yeni Şafak

Said Nursî, geçtiğimiz yüz yılın en özgün mütefekkir ve âlimlerinden birisiydi. O, Müslümanları müşkül duruma düşürebilecek bir hareketin içinde yer almadı ama otoriteyle de başı hiçbir zaman hoş olmadı.

Örneğin ilk gençliğinde hocalarıyla yaşadığı bazı anlaşmazlıklar sonucu medrese eğitimi sırasında sık sık yer değiştirmişti. Tarihçe-i Hayat'ta izzetine çok önem verdiğini ve âmirane söylenen en küçük bir söze bile tahammül edemediğini belirtmişti.

II. Abdulhamit'ten \'Medrese'tüz Zehra\' için ödenek ayrılmasını istemeye geldiği İstanbul'da, selamlık törenine yöresel kıyafetleri, sarığı ve hançeriyle katılmakta ısrar ettiği için akıl hastanesine bile kapatılmıştı. Divâne olarak görülmesinin sebebinin Kürt kıyafetleri giymesi, kaba saba davranması, Ulema'ya meydan okuması ve her dâim hiddet etmesi olduğu söyleniyordu. Orada yaşadıklarını \'Divanı Harbi Örfî\' kitabında şöyle nakleder:

\'Benim gibi asabi bir adamın telaş ve hiddet etmesi zaruridir. Özellikle bir yüce fikri, on beş sene zihninde taşıyan ve bu kadar yakınlaşan bir insan kendini tehlikede görse ve o fikrin gerçekleştiğini görmekten mahrum kalsa, nasıl hiddet etmesin?\'

II. Meşrutiyet yaklaşırken, yıllardır taşıyageldiği bazı fikirlerinin yavaş yavaş karşılık bulduğunun anlaşılmasıyla akıl hastanesinden bu sefer de hapishaneye gönderilir. Asıl hastalığın zihninde değil de İmparatorluk'un başkentinde olduğuna hükmeden Nursi, vaziyeti Nutuk'ta şöyle anlatır:

\'Ben Kürdistan dağlarında büyümüştüm. Merkezî Hilafeti güzel tahayyül ediyordum. Dersaadet'e geldim, gördüm ki İstanbul korku ve nefret sebebiyle medeni libasını giymiş vahşi bir adama benzerdi. Kürdistan'daki fenalığın sebebini Kürdistan uzvunun hastalığı zannediyordum. Vakıa ki hasta olan İstanbul'u gördüm, nabzını tuttum ve anladım ki kalpteki hastalıktır, her tarafa sirayet eder. Tedavisine çalıştım, divânelikle taltif edildim.\'

Kendisine teklif edilen maaşı ve yolluğu reddeden Nursî, memleketine dönmez. II. Meşrutiyet'e ulemanın önemli bir kısmı \'Şeriata aykırıdır\' diyerek karşı çıkarken, Nursî açık destek vermekten çekinmemiştir. Sultanahmet'ten Selanik'e kadar pek çok yerde \'Ey Hürriyeti Şer'i\' diyerek başlayan o meşhur konuşmasını yapıp istibdada karşı durmak gereğini anlatmıştır. Kürdistan vilayetlerindeki aşiretlere telgraflar çekip \'Meşrutiyet ve Kanunî Esasî işittiğiniz meseleyse hakiki adalet ve meşvereti şeriyeden ibaretler. Hüsnü telakki ediniz\' demiştir.

1909'da Van'da bulunduğu sırada, halka meşrutiyeti anlatırken, sadece İslâm birliğini değil, Ermenilerle ittifak etmenin memleketin saadeti için gerekli olduğunu savunmuştur. 1911'deki Münazarat kitabında bu düşüncesini şöyle ifade eder:

\'Onlar uyandılar, dünyaya yayıldılar. İlerleme tohumlarını topladılar, vatanımıza ekecekler. Siz hâlâ uykudasınız. Onları ancak, onların sizi mağlup ettiği silahla mağlup edebilirsiniz. Yani akıl ile, milliyet fikriyle, ilerleme meyiliyle, adalet temayülüyle...\'

Ancak ne zaman ki Rus desteğiyle işgal başladı, Üstad Ermeni çetelerle savaşan milislere komutanlık edenlerden birisi olmaktan da geri durmadı. Hep vurguladığı prensibinden savaş zamanı da vazgeçmeyecekti: \'Kadın ve çocuklara dokunmak caiz değildir...\' Bu uğurda büyük sıkıntılar çekti, esir düştü ama acısını izzetiyle beraber taşımayı bildi.

Bediüzzaman için \'milliyet\' fikri, bir kavmin benliğini muhafazasıyla ilişkiliydi. Fakat, milliyetçiliği İslâm birliğinin önüne koyan Kürtlere yönelik Sebil'ür Reşâd'da kaleme aldığı uyarı yazısının bir kısmında şöyle diyordu:

\'Kürdistan'a verilecek muhtariyetten (özerklik) bahsediliyor. Kürtler, ecnebi himâyesindeki bir muhtariyeti kabul etmektense ölümü tercih ederler. Eğer Kürtlerin serbestçe gelişmesini düşünmek lazım gelirse, bunu Boğos Nubar ile Şerif Paşa* değil, Devleti Âliye düşünür. Hülasa, Kürtler bu hususta kimsenin aracılık ve müdahalesine muhtaç değildir.\'

Millî Mücadele zamanında, işgalci kuvvetlere direniş aleyhinde pek çok fetva yayınlanıp, savaşan kuvvetler \'dinsiz\' ilan edilirken Nursî, \'Hutuvat-ı Sitte\' adlı bildiride Millî Mücadele'yi İslâm'ın hizmetindeki bir cihad hareketi olarak tanımlayıp, mevzubahis fetvanın ilmen geçersiz olduğunu belirtmekten geri durmadı:

\'Burada hâkim olan kuvvet, ecnebiye lehinde olmayan her bir hareketi boğuyor. Hareket edenleri gördük. Mukaddes camilerde gavurlara dua ettirildi ve mücahidlerin cevazı katline fetva verdirildi. Şimdi bazı gerçekler çarpıtılmaktadır. Zıt kavramlar yer değiştirmişlerdir. Zulme adalet, cihada isyan, esareteyse hürriyet adı veriliyor. Ben kendi elemlerime tahammül ettim. Fakat İslâm'ın elemlerinden gelen üzüntüler beni ezdi. Âlemi İslâm'a gelen her bir darbenin en evvel kalbime indirildiğini hissediyorum. Onun için bu kadar sarsıldım. Fakat bir ışık görüyorum ki o elemleri unutturacak inşallah.\'

Tek Parti rejimi kurulduktan sonra da muhalif duruşundan milim geri adım atmadı Üstad; \'Bu sarık ancak bu başla beraber gider\' sözü hâlâ kulaklarımızda çınlamıyor mu? Meclis'e sunduğu on maddelik manifestoda \'Türkiye'nin şekillenmesinde mânevî dinamiklerin ihmal edilmemesi gerektiği\' ibaresi yer aldığı için, kurulmasına önderlik ettiği rejimin düşmanı olarak daha o zamandan yaftalandı. Ancak muhalefetin muhtevası, yeni rejimle beraber değişmişti. Yeni rejim, \'Yeni Said\' dönemini gerekli kıldı. Siyasî ve hukukî bütün yolları kesen yeni yönetimde söz sahibi olan artık \'dış güçler\' de değildi. Tamamen madun kılınmış Müslümanlar için mücadele artık fikrîyat üzerinden, gönüller fethederek yürütülmeliydi.

Üstad'ın açtığı yoldan gönüller fethedildi, fethediliyor. Allah, bir gün bile kendi nefsi için bir şey istememiş; hapislere, sürgünlere, suikast teşebbüslerine rağmen kıyamdaki duruşunu bir an bile bozmamış ve sadece \'Davam!\' diyerek namerde minnet etmemiş bu büyük âlimin yolundan gitmeyi ve O'ndan istifade etmeyi nasip etsin. Âmin, âmin, âmin...

* Bazı alıntılar, Yusuf Kenan Beysülen'in ve Cemalettin Canlı'nın hazırladığı \'Yolcu\' belgeselinden alınmıştır.

** Paris Barış Konferansı'nda, 1919 yılı Ocak ayında, Osmanlı delegelerinden Ermeni Boğos Nubar Paşa ile Kürt Şerif Paşa bağımsız bir Ermeni ve Kürt devleti konusunda anlaşmışlardı.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız