|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Medyanın ihaneti
28 Mart 2012 Çarşamba, 09:47
Sedat ARAL /Yurt Gazetesi
|
|
Tunus, Mısır, Yemen, Libya, Senegal, Suriye, İran ve Türkiye kanlı baharlara gebeydi.
Ortadoğu bu sahte baharı 2002'den bu yana yaşıyordu. Bölgedeki bütün halklar artık demokrasinin kendilerini de hedefleyeceğini düşünüyordu. Herkes ‘’Taliban’’ın gidişini hayra yorumluyordu... ama gelen gideni aratacaktı.
Türkiye de aynı türde değişimi arzu ediyordu. Türkiye komşularına rağmen çok ileride sosyal haklara sahip olmasına rağmen arzusu aynıydı... ‘’Demokrasi ve hemen şimdi’’.
Halk darbelerden, devletin mafyalaşmasından ve bağnazlıklardan yorulmuştu.
Sandıklar kuruldu... Seçimler ve yepyeni bir şeyler oluyordu. Toplum bu isteği yaratmış ve Devlet de buna uymaya çalışıyordu.
AKP gelmişti. Özgürlükler konuşuluyordu...
Medya da daha önceden hiç bilinmeyen insanlar, belki de hiç tanıklık etmedikleri, hatta bilmedikleri bazı konularda konuşuyordu. O sıralarda yurt dışında yaşadığımdan sadece uzaktan izliyordum. Ama anlamadığım bir şey vardı...
Hesap sorulması gerekenlere yine bir şey olmuyordu. Öylesine garip gelişmeler oluyordu ki ülkede akıl ve düşünce tümden silinivermiş gibiydi.
İlk olarak Ümraniye'de bulunan el bombaları ortaya çıkmıştı.
Medya birden ne oluyor diye düşünmeden acımasız başlıklarını atmaya başlamıştı..
Vedat Yenerer tutuklandığında bana göre medya ihanet içerisine girmişti. Çünkü analiz ve yorum yeteneğini kullanmıyor, yönetime kimin daha hoş görüneceğini hesaplayarak başlıklar atılıyor, programlar yapılıyordu.
Her savaş muhabirinin evinde anı olarak sakladığı tehlikesiz savaş hurdaları hukuken ‘’ vehim silah’’ sayılıyor bu da polis raporları da gazetelerde manşetten yer alıyordu.
Genelkurmay Başkanı elinde kullanılmış içi boş bir tanksavarı gösteriyordu... En yüksek merciden bunun kullanılabilecek bir silah olmadığı vurgulanırken düzinelerce insan gözaltına alınıyordu.
Dinlenmiş edilmiş telefon görüşmeleri, montajlanmış kasetler ortaya dökülüyordu. Savaş sonrası Amerikan filmlerini andıran bir cadı avı senaryosu ortadaydı. Dehşet verici olan ise basının bu ucuz ve manipülatif haberleri yarışırcasına manşetlerine taşımasıydı.
Medyanın halka karşı işlediği suçlar aynı zamanda ahlâksızlığı da beraberinde getirmişti. Sahte bir haham suçlamalarda bulunuyordu. O sahte hahamın sonradan Müslüman olduğu aslında Yahudi olmadığı ortaya çıkıyordu... Ardından gizli tanık yasası ile birileri TV programlarına çıkıp insanları suçluyordu.
Emevi yöntemleriyle bezenmiş, din siyaseti ve vicdansızlık adaleti boğmuştu.
Dinlemeler, sahte evraklar her şey ortada dönüyordu... Türkiye'deki gazeteciler bunların doğru olmadığını bile bile yazıyor ve manşetlerine, haber programlarına taşıyorlardı.
Her gün garip bir şekilde birileri bir örgüt suçlaması ile gözaltına alınıyordu ve medya bundan hoşnuttu. Güneydoğudaki olaylara birinci elden tanıkmış gibi bir takım insanlar atıflarda bulunuyordu. Ama matematiksel olarak da bu insanların bu olaylara tanıklık etmeleri mümkün değildi, çünkü yaşları elvermiyordu.
Durum vahimdi.
Medyada iğrenç sesler yükseliyordu. Irkçı söylemler ve en aşağılık sözler artık arka sokaklardan çıkıp TV ekranlarını basmıştı.
Keçileri zor tutuyordum anlayacağınız.
Müthiş bir değişimdi. Artık Türkiye'deki ‘’sağ’’ tandanslı gazeteciler Roma'nın insanlığa bıraktığı en iğrenç miras olan faşizmi reddediyordu ki bu İnanılmazdı... Sosyalistler dinci söylemlerle konuşuyordu, radikal Müslüman siyasetçiler de demokrasi ve sosyalist söylemlerle konuşuyordu... Marksistler yeniden Tanrı'yı keşfetmişti.
Tabii ahlâk ve değerlerle birlikte zaten bilek seviyesini henüz görmeyen Türk adaleti yerlerde sürünüyordu.
Bir de benim gözümden bakın: 1996 İsmet Berkan ve Mehmet Y. Yılmaz'ın çıkaracağı Radikal Gazetesi'ne geçmek için Yeni Yüzyıl gazetesinden ayrılmış ve bodoslama \'gazeteler arası centilmenlik anlaşmasına\' çarpmıştım. Kısaca ‘’kartel\'di bu oluşum.
Hükümetin davranışları ve Türkiye'de çok fazla tanınmayan din siyasetinin basın üstündeki etkisi garipti.
İngiltere Başbakanı Tony Blair döneminde İngiltere'de bir süre böyle garip esintiler olmuştu, özellikle Papa'ya yaptığı ziyaret ile Protestanlık'tan Katolik bir Evangelist dönüşüme girdiğinde böyle bir etki görünmüştü. Özellikle işçi partisinin sendikalarla olan bağını kesip, Guardian ve Observer'ın sol içerikli yayınlarına etki etmeye çalışmıştı. Tabii bu tutmamıştı. Nedeni ise İngiltere'de 1620'lerden bu yana çok güçlü yerel basının varlığıydı.
Türkiye bunların hiçbirine sahip değildi. Bütün Ortadoğu halkları gibi çabuk unutuyordu... Hatta unutmak için hap alması bile gerekmiyordu. Tabii basın da aynı şekilde gidiyordu.
Medyada kimse hafızayı sevmiyordu çünkü geçmiş herkes için çok kirliydi. O yüzden yeni yüzler gerekiyordu... Hafızadan yoksun yeni insanlar... Kısıtlı kaynaklar ve sansür yüzünden Türkiye de olayların tarihini saçma sapan kaydedilmiş toplumu ayakta tutan bir kaç yüz entelektüel ya köşesine çekilmiş ya da öldürülmüştü.
Muhteşem bir dönemdi.
Polis özel harekat timlerinin işlediği cinayetler başkalarına yüklenmiş, faili meçhullerin mezarlarının nerelerde gömülü olduğu bilinirken birileri asit kuyusu kazdırmış...
Hafıza yoktu... bilenler ise medya sistemi dışına atılıyordu. Bunu gazeteciler yapıyordu.
Çünkü konuşulursa çok şey ortaya çıkacaktı.
Ve konuşulacak çok şey vardı.
Ortadoğu da bahar gelmişti, gelmesine ama çiçekler kin ve öfkeye açıyordu
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|