CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Başbakan Erdoğan'ın Suudi Arabistan'dan, Kral Faysal İslam'a Hizmet Ödülü, İsrail'den Yahudi Cesaret Ödülü ve Kaddafi'den de İnsan Hakları Ödülü aldığını belirterek, 'Bir insan hem İslam'a Hizmet Ödülü, hem Yahudi Cesaret Ödülü, hem de İnsan Hakları Ödülü'nü kabul edebilir mi? Adamın ilkesi olur, dik duruşu olur, omurgası olur,' dedi. Türkiye'de Silahlı Kuvvetler dahil tüm kurum ve sivil toplum örgütlerinin kuşatıldığını iddia eden İnce, direnen tek kalenin ise CHP olduğunu savundu.
Giresun Belediyesi Nikah Salonu'nda partililere seslenen İnce, vatandaşları CHP'ye katılmaya davet etti, "Eski partini bırak da gel. Okunmuş mektuplarını yak da gel. Türkiye ne halde bak da gel. Ampulü patlat da gel, 6 oku yakana tak da gel," dedi.
TÜM KURUMLAR KUŞATILDI; DİRENEN TEK KALE CHP
Türkiye'de Silahlı Kuvvetler dahil tüm kurum ve sivil toplum örgütlerinin kuşatıldığını iddia eden, direnen tek kalenin ise CHP olduğunu savunan Muharrem İnce, şöyle devam etti: "Türkiye'de kurumlar diz çöktürülüyor, burnu sürttürülüyor. FİSKOBİRLİK bitti mi? Bitti. Türkiye Futbol Federasyonu? Bitti. Peki sivil toplum örgütleri, üniversiteler, YÖK? Bitti. Şimdi hedeflerinde yüksek yargı var. Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi. Türkiye'de silahlı kuvvetler de bitti. O da bitti. O da şöyle tabi; Kimse kusura bakmasın. 12 Eylül'de bize işkence yaptılar, zindanlara attılar. Onları savunmak yine bize kaldı. Kusura bakmasınlar. Çünkü biliyoruz ki, bu ülkede Türk ordusunun paşaları da var, NATO paşaları da var. Bunu unutmasınlar. Yani işkenceyi biz gördük ama Dolmabahçe'de gizli pazarlıkları onlar yaptılar. Biz bu ülkede 650 bin genç 12 Eylül'de işkence gördük. Ama Genelkurmay Başkanı'nın birisi ile paslaştı Başbakan, öbürü de Dolmabahçe'de mezara gidecek sırların sahibi oldu. Ne bu sırlar bunları öğrenebildik mi? Hayır. O zaman Türkiye'de direnen tek kale kaldı. O da CHP."
Başkanvekili Muharrem İnce, Torba Yasa Tasarısı'nı da eleştirdi ve ?Esnafın Halk Bankası'na olan borçlarının yeniden yapılandırılması yok. Çiftçinin Ziraat Bankası'na olan borçlarının yeniden yapılandırılması yok. Kredi kartı ve çek mağdurları yok. Sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınmaları yok. Yoksullara dağıtılan kömürün alım işinin kamu ihale mevzuatı dışına çıkarılması var. Bir gün bile devlet memurluğu yapmamış birisinin aynı anda bir günde genel müdür ve müsteşar olması var. Yani tarikat şeyhini alacak, Diyanet İşleri Başkanı yapacak. Yani iflas etmiş bir tüccarı alacak, Enerji Bakanlığı'nda yetkili yapacak. Amaç bizim takımdan birilerini bir yerlere getirmek. Başka ne var? Kamuda çalışanları istekleri dışında sürgüne göndermek var" dedi.
EŞKIYALIK POLEMİĞİ
"Başbakan bize, 'Siz eşkıya mısınız dedi. Biz Kuvay-i Milliye partisiyiz. Biz Atatürk?ün partisiyiz. Seçimleri kaybedeceğini bile bile çok partili sistemi ülkeye getiren partiyiz. Böyle parti eşkıya olabilir mi?" diyerek konuşmasını sürdüren İnce, şunları söyledi:
"Aydın'da 14 yaşındaki çocuğu Başbakanlık otobüsünün içine alıp boğazını sıkmak eşkıyalıktır. Tutuklu olan teğmenin cep telefonun sahte rehber yüklemek eşkıyalıktır. Mahkeme kararlarını tanımamak, mahkeme kararlarına uymayıp bürokratları görevine iade etmemek eşkıyalıktır. RTÜK yasasında Başbakana TV kapatma yetkisi almak eşkıyalıktır. 'Kimdir bu 6 bakan. O 6 bakanı kapının önüne koyarım' demek eşkıyalıktır. Ekmekte KDV varken elmasta KDV'yi sıfır yapmak eşkıyalıktır. Mısır devlet Başkanı'na, 'insanlar demokratik haklarını kullanıyor, sakin ol' deyip kendi ülkesinin emekçisini, işçilerini, memurlarını Ankara'nın sokaklarında coplatmak, biber gazı sıkmak, önlerine polis panzerleri koymak eşkıyalıktır.
BİR İNSANIN DİK DURUŞU OLUR, OMURGASI OLUR!
İnce, Başbakan Erdoğan?ın aldığı ödüller konusuna da değindi ve "Suudi Arabistan'da Kral Faysal İslam'a Hizmet Ödülünü aldı, bir yakasına koydu. Öbür yakasına da İsrail'den aldığı 'Yahudi Cesaret Ödülü'nü taktı mı? Peki diğer tarafta Kaddafi'den aldığı İnsan Hakları Ödülü yok mu? Ya bir insan hem İslam'a Hizmet Ödülü, hem Yahudi Cesaret Ödülü, hem İnsan Hakları Ödülü'nü kabul edebilir mi? Adamın ilkesi olur, dik duruşu olur, omurgası olur,' dedi.
|