Kürt sorununda dönüm noktası... 'Çok iyi şeyler olacak' yılı

19 Mart 2012 Pazartesi, 07:30

İsmail Küçükkaya /AKŞAM

Nevruz'u, 'bayram yerine kaosa çevirme çabası' PKK'nın yeni stratejisiydi.
Belli pilot bölgeler ilan edip, 'erken kutlama' çağrısı yapması daha büyük oyun planının ön adımıydı.
Konjonktürün hızla değiştiğini görüp, psikolojik üstünlüğü kaptırdıklarını fark etmişlerdi. Bölge halkının kendini konumlamasındaki değişim eğilimini hissediyorlardı. Bahar aylarından itibaren yeni bir terör dalgasıyla, kitlesel gösterilere dönük eylemlere girişeceklerdi. Kendilerince '2012'yi dönüm noktası' gibi görüyorlardı.
Çok açık, hiç eğip bükmeden söylemeli: Devletin pazar günü Nevruz'la ilgili aldığı tutum doğrudur. Mesele bayram değil. Son yıllarda Nevruz, herkesin katılımıyla kutlanmıyor muydu? Anlamsız yasak kalkmış, devlet protokolü bile ateşin üzerinden atlar hale gelmişti. TRT canlı yayınlar yapıyordu. Hem de bütün Orta Asya'dan...
Tıpkı bir zamanların Kürtçe kaset yasağı gibi...
Serbest bıraktıkça tabular sönüyor, hayat normale dönüyordu. Bu gerçek, Nevruz için de geçerliydi.
Ama bu yıl, farklı bir strateji kurgulandığı görüldü. Erken Nevruz'un arka planındaki hainlik...
Yine de 21 Mart tarihinde en güzel şekilde Nevruz kutlaması yapılmalıdır, yapılacaktır.
İç siyasetle ilgili bütün konular bir tarafa...
Dileyen dilediği gibi saf tutsun. Ama iş, Doğu ve Güneydoğu meselesine gelince biraz serinkanlı olmalı...
Sırf AKP zayıflasın diye PKK çizgisinde duranlara şaşarım.
Ve herkesi Kürt sorunu söz konusuysa daha sağduyulu olmaya çağırırım.
Bir şeyi gerçekten anlamak, başlıbaşına yeni bir dönüşüm ve oluşumdur.
Büyük fotoğrafa iyi bakmalı.

ULUSLARARASI SİYASET KİMDEN YANA?
Öncelikle, 'Kürt sorunu nedir?' sorusuyla işe başlamalı.
Hepimiz kendimize bunu soralım: Nedir Kürt sorunu?
Gelin öyleyse bugünün Türkiyesi'nde, yeni Ortadoğu ve dünya dengeleri ışığında yaşadığımız değişimi anlayalım.
Bir sistem partisi olarak AKP, etnik milliyetçi diğer partiyle bölgede kıyasıya rekabetin içinde. Kürt vatandaşların en çok oy verdiği parti halinde. Sistemle barışık olma adına hayati bir durum.
Ankara, Kuzey Irak başta olmak üzere bölgenin diğer ülkelerdeki Kürtleriyle ticari-kültürel-siyasi entegrasyon çabasında. Çok stratejik hamle. Sonuç üretiyor. ABD ile tam bir uyum sağlanmış.
Avrupa'nın hiç itirazı yok. Türkiye uluslararası siyaset yürütüyor.
İşin PKK ile mücadele boyutuna gelince...
Galiba yıllar sonra ilk defa askerle polis KCK operasyonları nedeniyle birbirine bu kadar yaklaşmış. Bölgede ortak operasyonlar yapılıyor. Bence devlet aynı bakış açısını yakaladı. Sadece bugünün işi de değil, eski cumhurbaşkanlarının, genelkurmay başkanlarının özeleştiri yapması, bölgeye yönelik sıcak ziyaretler gerçekleştirmesi gibi kaç yıldır işleyen bir mekanizmadan bahsediyoruz.
Öncelik konunun ekonomik boyutuna veriliyor, her şeyin başı iş, ekmek, aş...
Yani çok boyutlu bir süreç işliyor. Çözüm aranıyor. İyi niyetle hazırlıklar yapılıyor. Yeni dengeler kuruluyor.
PKK'nın telaşı işte bundan. İnisiyatifini yitiriyor. Nevruz'u telaş içinde belli yerlerde, erkene çekerek kutlama yerine mateme çevirme çabası kötü niyetli bir çabanın ürünüydü. İzin verilmedi.
Devlet, özgürlük isteyen kendi vatandaşlarını başka bir kafesin içine hapsettirmez. Nevruz'u en coşkulu şekilde çarşamba günü
kutlamalı. Kara propagandaya izin vermemeli.
Türkiye, 30 yıllık en büyük sorununun çözümünde tarihi bir fırsatla karşı karşıya... Gerçekten çok iyi şeylerin olacağı günler yakın olabilir.
NOT: Bu konunun Batı'daki Kürtler dosyası da var, yarına devam edelim...

Akşam Gazetesi
İsmail KüçükkayaGoogle
Live
Facebook
Twitter
Digg

Favorilerime Ekle
Yazdır
E-mail olarak gönder