Savcı Öz, örgütsel doküman olarak nitelendirdiği tutuklu gazeteci Ahmet Şık’ın kitabının kopyalarına el konulması talimatı verdi.
Polis ekipleri, Radikal gazetesine, İthaki Yayınevi’ne baskınlar yaparak kitabın kopyalarını imha etti
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklanması büyük tepki yaratan gazeteci Ahmet Şık’ın Ergenekon soruşturması kapsamına alınmasına gerekçe gösterilen, henüz piyasaya bile çıkmayan “İmamın Ordusu” adlı kitabı ile ilgili tarihe geçecek bir karara imza attı.
Mahkeme, Ergenekon savcısı Zekeriya Öz’ün talebi doğrultusunda, “örgütsel doküman” olarak nitelediği kitap taslağının suretine, içerik olarak aynı mahiyetteki evraklarına ve nüshalarına el konulmasına hükmetti. İthaki Yayınları ile Ahmet Şık’ın eşi Yonca Verdioğlu Şık ve gazeteci Ertuğrul Mavioğlu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin ev ve işyerinde arama yapıldı.
Gazeteci Ahmet Şık’ın kaleme aldığı ve Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanınca yayımlanamayan “İmamın Ordusu” adlı kitap taslağı hakkında 12. Ağır Ceza Mahkemesi, el koyma kararı verdi. Kararın dayanağı ise, İstanbul Emniyeti’nin 16 Mart’ta hazırladığı 49 sayfalık rapor oldu.
Raporda, “kitap taslağının önceden hazırlanıp daha sonra örgütte etkin konumda bulunan Soner Yalçın’a gönderildiği” belirtilerek, kitabın Ergenekon terör örgütünün talimatıyla yazdırılmaya çalışıldığı savunuldu. Ayrıca kitap içeriğinde “açıkça terör örgütünün ve amacının propogandasının yapıldığı, suçu ve suçluyu övme, adil yargılamayı etkilemeyi teşebbüs suçlarının da örgüt talimatları çerçevesinde kitaba konu edildiği ve örgüt talimatlarıyla kitabın bastırılarak sansasyon ve dezenformasyon yapılmasının planlandığı, yargılanan örgüt üyelerine de bu suretle moral ve motivasyon verilmeye çalışıldığı” öne sürüldü.
‘Örgütsel doküman’
Kitap taslağının tüm nüshalarına el konulmasının istendiği kararda, “Kitapta örgütsel emir ve talimatlar ile paragraf aralarına yerleştirilmiş, eklenmesi ve çıkarılması gereken yerlere ilişkin notlardan şu haliyle yazıların örgütsel doküman niteliğinde olduğu, örgütün propogandasını yapmaya yönelik hazırlandığı” belirtildi.
‘Örgüte yardım eder’
Kararın ardından düzenlenen savcılık talimatında da, mahkeme kararına rağmen taslağı vermeyen veya vermek istemeyenlerin ellerinde bulunan nüshaların temini için gerektiğinde arama ve el koyma kararı talep edilmesi ve aksine davranışın “örgüte yardım suçu”nu oluşturacağının bildirilmesi istendi. Talimatta ayrıca, Ahmet Şık’ın avukatındaki nüshaya da el konulması talep edildi.
Polis kopyaların peşinde
Talimatın ardından önceki gece İthaki Yayınları’nda arama yapan polis, yayınevine dün yeniden gitti. Kitap taslağının arandığı bir diğer adres ise Ahmet Şık’ın eşi Yonca Verdioğlu Şık’ın evi oldu. Öğle saatlerinde de polis ekipleri Ahmet Şık’ın birlikte Ergenekon kitabı yazdığı Radikal gazetesi yazarı Ertuğrul Mavioğlu’nun Hürriyet Towers’daki ofisine gitti. Mavioğlu’nun bilgisayarında inceleme yapan polisler, kitap taslağını bilgisayardan sildi. Şık’ın avukatı Fikret İlkiz de, bürosuna polislerin geldiğini ve kendisinde bulunan kitabın 24 sayfalık bir bölümünü aldıklarını söyledi.
Anayasa’nın iki maddesi ne diyor?
Anayasa’nın 25. maddesine göre, “Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; kınanamaz ve suçlanamaz”. Yine Anayasa’nın 26. maddesine göre de özetle, “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.”
Operasyon dış basında
Polisin, ‘İmamın Ordusu’ kitabının kopyasını almak için Radikal gazetesinde Ertuğrul Mavioğlu’nun bilgisayarını araması uluslararası haber ajanslarına haber oldu. AFP, “Bir Türk mahkemesi, kısa süre önce demir parmaklıklar arkasına konulan bir gazetecinin, İslamcıların polise sızması hakkındaki kitabının kopyalarının toplatılması emri verdi” diye yazdı. AP ise, “Bir Türk mahkemesi, bir gazetecinin henüz yayımlanmamış kitabının bütün kopyalarının yok edilmesine karar verdi. Bu karar, sansür endişelerini artırdı” dedi.
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Gece yarısı yayınevinde arandı
Ahmet Şık’ın “İmamın Ordusu” kitabının dijital kopyalarının bulunduğu İthaki Yayınevi’ne önceki gece savcılık izniyle baskın düzenleyip silen polis, dün mahkeme kararıyla yayınevine ikinci kez operasyon düzenledi.
Yanınevinin bulunduğu Kadıköy Bahariye Dr. İhsan Ünlüer Ersoy Apartmanı’na önceki gece giden Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, savcılık izniyle yaklaşık 7 saat arama yaptı, “İmamın Ordusu” kitabının kopyasını aldı, dijital kopyasını da sildi. Yayınevinin sahibi Ünal Koçan, “Bu kitabı bizim yayımlayıp yayımlamayacağımız bile belli değil. Basılmamış bir kitapla ilgili varsayım üzerine gelmişler” diye konuştu. Arama sırasında yayınevinde bulunan Editör Ahmet Öz, gazetecilerin, “Kitabın basımıyla ilgili bir hazırlığınız var mıydı?” sorusuna, “Ahmet Şık’ın eşiyle telefonda görüştüm. Galiba telefonları dinlediler. Kitabın ilk 20 sayfasını bile okumadım. Baskıyla ilgili bir hazırlığımız yoktu. İçeriden sadece kitabı aldılar. Aramanın uzun sürmesi, teknik sorunlardan kaynaklandı” diye yanıt verdi.
İkinci baskın
Organize Şube ekipleri, dün öğle saatlerinde ikinci kez İthaki Yayınevi’ne operasyon düzenledi. Polis, 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, “kitabın dijital kopyalarının bulundurulmasının adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunu teşkil ettiği” yönündeki kararı ile Şık’ın kitabı “İmamın Ordusu”nun bir kopyasının bulunduğu bilgisayarın hard diskini söküp götürdü. Editör Öz, “Kitabın dijital kopyasını bulundurmak yasak, mesele bu. Baskının değerlendirilecek bir tarafı yok bunun bir sonrası herhalde kafalara, zihinlere, düşüncelere yönelik bir tasarruf olabilir.Fiilen iş yapmamıza engel bir durum” dedi.
GÖKHAN KARAKAŞ İstanbul
Radikal gasetesine giden polisler Ertuğrul Mavioğlu’nun bilgisayarındaki ‘kopya’yı sildi.
TOLGA AKTAŞ
Gündüz gazetede ‘silindi’
Mavioğlu, Şık’ın kitap taslağına el konulması yönünde İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı olduğunu hatırlatarak, kitap taslağının polise teslim edilmemesinin “terör örgütüne yardım ve yataklık” suçu kapsamında değerlendirileceğinin kendisine bildirildiğini söyledi. Bu karar uyarınca Şık’ın gönderdiği kitap taslağının aranması amacıyla çalıştığı Radikal gazetesine gelen polislerin şu anda bilgisayardan taslağın çıktılarının aldığını, daha sonra kaydı sildiklerini belirten Mavioğlu, “Ahmet Şık, 18 Aralık 2010’da “00kitap son” koduyla kitap taslağını bana göndermişti. Açıkça söyleyeyim fırsat bulup okuyamadım. Sadece bir göz gezdirdim ama şu an çok pişmanım okumadığıma. Ancak gök kubbe altında hiçbir şey gizli kalmayacaktır“ dedi.
‘CNN Türk’te söylemiştim’
Polislerin kendisini telefonla aradığını belirten Ertuğrul Mavioğlu, “Nerede olduğumu sordular, iş yerinde olduğumu söyleyince bir tebligatla gazeteye geldiler. Kullandığım laptop’u gösterdim. Orada bulunan nüshadan bir çıkış aldılar. Bilgisayardaki örnek de silindi. Bilgisayardan kopya almak gibi bir uygulama olmadı. Amaç dosyayı sildirmekti, onu da yaptılar. Bunu teslim etmemek demek doğrudan doğruya örgüte yardım ve yataklık anlamına geliyor. Ben zaten kitap taslağının bir nüshasının bende olduğunu CNN Türk’te açıklamıştım. Sanırım kitabın bulunması muhtemel kişilere bu tebligatı yapıyorlar. Ahmet çalışmasını fikir almak için 18 Aralık 2010 tarihinde göndermişti. Tamamen taslak halinde bir kitaptı ve açık söylemek gerekirse ben sadece göz gezdirmiştim. Ahmet, ‘Değişebilir daha bitmedi’ dediği için okumadım. Ama genel olarak herkesin bildiği gibi kitapta, Fethullah Gülen cemaatinin tarihsel serüveni ve emniyet teşkilatı içindeki örgütlenmesine ilişkin bir takım belge ve bilgiler olduğunu biliyorum. Karar çok vahim bir karar. Bir kişinin yazmış olduğu kitap hakkında terör örgütünün amaçları doğrultusunda yazılmış bir örgütsel doküman olarak karar aldığınızda, bu yazma düşünme ve okuma hakkına engeldir. Gazetecilik faaliyeti içerisinde son derece doğal karşıladığımız tüm davranışlarımız bizim karşımıza suçlama olarak getirilirse yapılacak birşey kalmıyor” diye konuştu.
İŞTE MAHKEMENİN KARARI:
Kitap değil örgütsel doküman
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, gazeteci Ahmet Şık’ın “İmamın Ordusu” adlı kitabının, henüz basılmadığından kitap niteliğinde olmadığını, şu haliyle “örgütsel doküman” olan yazıların, “Ergenekon Silahlı Terör Örgütü”nün amacına hizmet etmek ve propagandasını yapmaya yönelik hazırlandığının anlaşıldığını belirtti.
“Ergenekon” soruşturmasını yürüten özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’ün talebini değerlendiren İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, kararında şu görüşmelere yer verdi:
“Soner Yalçın’dan elde edilen bilgi ve örgütsel dokümanlar çerçevesinde Ahmet Şık ve Soner Yalçın bilgisayarlarından elde edilen İmamın Ordusu belgeleri ile ilgili İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün 17 Mart 2011 tarih B.05.1.EGM.4.34.46 755 Sayılı yazısı ekinde sunulan 16 Mart 2011 tarihli 49 sayfalık rapor incelenmiş, kitap taslağının önceden hazırlanıp daha sonra örgütte etkin konumda bulunan Soner Yalçın’a gönderildiği, kitap üzerinde yazdığı notların talimata dönüştürülerek Ahmet Şık’tan elde edilen kitap taslağında uygulandığı, Ergenekon Silahlı Terör Örgütü talimatlarıyla bu kitabın yazdırılmaya çalışıldığı kitap içeriğinde açıkça terör örgütünün ve amacının propogandasının yapıldığı suçu ve suçluyu övme, adil yargılamayı etkilemeyi teşebbüs suçlarının da örgüt talimatları çerçevesinde kitaba konu edildiği ve örgüt talimatlarıyla kitabın bastırılarak sansasyon ve dezenformasyon yapılmasının planlandığı, yargılanan örgüt üyelerine de bu suretle moral ve motivasyon verilmeye çalışıldığı, 49 sayfalık inceleme tutanağında ayrıntılı olarak belirtilmiştir.”
‘Propagandaya yönelik’
“Söz konusu yazıların henüz basılmadığından kitap niteliğinde olmadığı, kitabın içindeki örgütsel emir ve talimatlar ile paragraf aralarına yerleştirilmiş, eklenmesi ve çıkarılması gereken yerlere ilişkin notlardan şu haliyle yazıların örgütsel doküman niteliğinde olduğu, örgütün amacına hizmet etmek ve propogandasını yapmaya yönelik hazırlandığı anlaşılmıştır. Gereği düşünüldü:
a. İmamın ordusu isimli döküman ve tüm nüshalarına
b. İçerik olarak aynı mahiyetteki evrak ve tüm nüshalarına
c. İstanbul Emniyet Müdürlüğü(nün 17 Mart 2011 tarih B.05.1.EGM.4.34.46 755 Sayılı yazısı ekinde sunulan 16 Mart 2011 tarihli 49 sayfalık rapor içeriğinde belirtilen evrak ve tüm nüshalarına CMK 121,122,123/2,124,127 uyarınca el konulmasına karar verildi.”
Savcı Öz’ün talimatı
Bu karar üzerine Cumhuriyet Savcısı Öz, şu talimatı verdi:
“İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 23.03.2011 tarih 2011/397 Değişik İş sayılı mahkeme kararı doğrultusunda İmamın Ordusu isimli doküman ve tüm nüshalarına veya kitap taslağına, 3. kişilerde bulunan nüshalarına, kitap haline dönüştürülmüşse suretlerine içerik olarak aynı mahiyetteki evrak ve tüm nüshalarına el konulmasına ve muhafaza altına alınmasına şüphelinin avukatına da bir nüshasını verdiğini beyan ettiğinden avukatındaki nüshalara da el konulmasına mahkeme kararına rağmen vermeyen veya vermek istemeyenlerin ellerinde bulunan nüshaların temini için gerektiğinde arama ve el koyma kararı talep edilmesi bulunması muhtemel diğer adreslerin tespit edilerek bu adresler için de arama kararı talep edilmesi aksine davranışın hem CMK 124 hem de örgüte yardım suçunun oluşturacağının bildirilmesine...”
|