YETMEZ AMA EVET 4+4+4’ÜN NERESİNDE

13 Mart 2012 Salı, 08:55

Mehmet Tezkan/Milliyet

Ne ilgisi var diyeceksiniz.. Veya ne ilgimiz var diyecekler, yine bana kızacaklar..
İlgileri çok..
4+4+4 denen sistem 2010 yılındaki Anayasa değişikliğiyle bağlantılı..
Bu sebeple ‘yetmez ama evet’çilerin ne düşündüğü çok önemli..
Bir iki kişi dışında, çok iyi oluyor, yasaya tam destek veriyorum diyeni duymadım..
Eğitim kalitesini geriye götürür diye karşı çıkanı da..
Genel bir sessizlik hâkim..
*
Gelelim 4+4+4’ün anayasa referandumu ile bağlantısına..
Eğitim sisteminde bu kadar köklü değişiklik pata küte yapılmaz diyenlere.. Enine boyuna tartışırım diyenlere.. Hazırlık yapılmadan sistem değişirse sıkıntıyı çocuklar çeker uyarısı yapanlara.. Çocuklar üzerinden 28 Şubat’la hesaplaşmak yanlıştır diyenlere..
İktidar partisi milli iradeyi biz temsil ediyoruz. Halk bize bu yetkiyi verdi diyor..
İki tane yetki belgesi çıkartıyorlar..
Biri seçim sonucu..
Yüzde 49.9..
Öteki referandum sonucu..
Yüzde 57.9..
*
Sorum şu..
Anayasa değişikliği yüzde 57.9’la kabul edilmeseydi, iktidar partisi bu kadar büyük, bu kadar köklü değişikliğe, yasa teklifiyle gider miydi?
Toplumda hiç tartıştırmadan, Bakanlar Kurulu’nda bile görüşülmeden, bütün gücüyle abanarak Meclis’ten geçirmeye çalışır mıydı?
Zannetmiyorum..
*
Demek ki iktidarın elindeki ikinci yetki belgesi daha büyük.. O belgenin alınmasında ‘yetmez ama evet’çilerin de katkısı var.. Çabası var.. İmzası var..
4+4+4 sırtını yüzde 57.9’a dayadığına göre..
‘Yetmez ama evet’çilerin bu konuda iki cümle etmeleri boyunlarının borcu..
Haksız mıyım?


Duyduğum en güzel haber Nedim’le Ahmet serbest

Sadece onlar değil, keşke tümü serbest bırakılsaydı..
Ama bu da bir aşama, demokrasi adına, özgürlük adına önemli bir dönemeç..
Mahkeme tahliye kararı verirken; suç vasfının değişme ihtimali göz önüne alınarak demiş..
Suç neydi ki vasfı değişsin!.
Herkes biliyor ki; yargılanan gazetecilikti!..
*
İçerideki gazeteciler, gazetecilik faaliyetinden ötürü tutuklanırken, yargılanırken, dışarıdaki gazeteciler iyi bir sınav verdi mi?
Hayır..
Bırakın destek vermeyi, bırakın dik duruşu, bırakın haykırışa bir nebze katkı yapmayı.. Oh olsun, iyi oldu diyenler de çıktı..
Gazeteciler, yazarlar içinden çıktı..
Dilerim utanıyorlardır..
*
Bu topraklarda yaşarken insan bazen çok karamsar oluyor, bazen umut dolu..
Dün benim için güzel bir gündü.. Umutlandım..
375 günlerine mal oldu ama boşa gitmedi.. Özgürlük alanını genişlettiler.. En azından, Türkiye’de ‘kolay tutukluluk’ döneminin yaşandığını, beyinlere işlediler..
Dünkü tahliyeyle o dönem kapandı diyelim mi?
Hadi diyelim..


Bakalım ‘mevzuat efendi’ ne buyuracak?

Esenyurt’ta yangını biliyorsunuz değil mi?
11 işçinin yanarak öldüğü faciayı..
Şantiye kurulmuş, inşaat başlamış.. İşçiler nerede kalacak?
Çadır kurmuşlar!.. Üç tane dev çadır.. Her birine 50’ye yakın işçi koymuşlar..
Hava soğuk, çadırların içi buz gibi.. Elektrik sobası yakmışlar olan olmuş..
Üstü plastik kaplı üç çadır alev topuna dönmüş..
Vali açıkladı; müfettişler dün geceden beri işçilerin kaldıkları yerler mevzuat yönünden uygun mu değil mi diye bakıyorlarmış..
Sosyal Güvenlik Bakanı da mevzuata dikkat çekti..
Kararı mevzuat verecek..
İyi de mevzuat hazretlerine şimdi mi bakılıyor? Çadırlar kurulunca, inşaat başlanınca bakılsaydı? Yangın çıkmasaydı, işçilerin kaldıkları yer uygun mu değil mi diye mevzuata bakılmayacak mıydı?
Bakılmayacaktı tabii..
Şu da var.. Fi tarihinden kalma mevzuat uygunsa çadırda işçi yatırmak normal mi sayılacak?
Kaza denilecek, yeni bir çadır mı kurulacak?
*
Kentin göbeğinde 150’ye yakın işçiyi çadırlara doldurmuşlar, kimse dönüp bakmamış..
Bu ne iş diyen olmamış..
Yangın çıktı, herkes koştur koştur Esenyurt’a.. Ellerde mevzuat..
Uygun mu, değil mi?
Sayfaları karıştır dur!..


Tesis yapmak kolay sporcu bulmak zor

Güzel bir iş oldu.. Salon güzeldi, organizasyon mükemmeldi, Dünya Salon Atletizm Şampiyonası dört dörtlük geçti diyeceğim ama diyemiyorum..
Her şey vardı.. Atlet yoktu..
Sadece Aslı Çakır vardı.. Ev sahipliği yaptığımız organizasyonda bir bronzla yetindik..
Olur mu, gümüş alan İlhami vardı diyeceksiniz?
Adam Kenyalı..
Altı aydır bizden!. ‘Ne mutlu Türküm diyene’ dedi ama Türkçeyi bilmiyor..
Her ülkede devşirme sporcular var denilecek.. Doğrudur ama bizde çok var.. Masa tenisi takımımız Çin Cumhuriyeti!
*
Bakan olimpiyatın provasını yaptık demiş.. İyi demiş güzel demiş de bu işler tesis yapmakla olmuyor.. Olimpiyata ev sahipliği yapmak için sporcu da gerekiyor..
Bayrak takımımız Türkiye rekoru kırdı ama onuncu oldu?
Durumumuz bu..