İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Bir devlet beslemesi: IRKÇILIK

Bir devlet beslemesi: IRKÇILIK

05 Mart 2012 Pazartesi, 08:45

Akın Olgun/Bir Gün

Hocalı Katliamını protesto bahanesiyle şovenizmin ve nefretin nasıl bayrak haline getirildiğine şahitlik ettik.

İktidar oradaydı ve iktidarı temsil eden İçişleri Bakanı’nın yükselen sloganlara selam eden konuşması, meydana yığılan nefreti okşuyordu. Gurur duyuyordu Bakan Bey besbelli. Kendisini dinleyen kitlenin ırkçı hassasiyetine kayıtsız kalamayarak içinden dışarı akan coşkusunu nefretle buluşturuyordu.

Hrant’ın katledilişinden bugüne bir nebze sessizliğe bürünmüş gibi görünenler, bugün artık yeniden bilindik naralar atarak sokaklara, meydanlara iniyorlar. Kendilerini yeniden güçlü hissediyorlar. Siyasal zeminin onlara yeni bir kapı açtığı anlaşılıyor. Siyasi iktidara dolaylı olarak bağlı, milliyetçi bir tampon güç oluşturma politikası artık işlevsellik kazanıyor.

Bu ülkede milliyetçi söylemler ne zaman yükselmeye başlasa arkasından mutlaka büyük siyasi ve ekonomik bir kriz çıkar. İç ve dış düşman söyleminin şişirilerek ortaya atılması ve yaşanılan her türlü kötülüğün müsebbibinin bu düşmanlar olduğu fikrinin topluma yedirilmesi sürecinin milliyetçi bir dalga yaratılarak hayata geçirilmesi boşuna değildir.

Bugün artık böylesi bir sürecin çok fazla örneklerini görüyoruz. İç ve dış politikada yaşananlar gösteriyor ki, iktidar içeriyi tamamen kontrol altına almayı hedefliyor. Böylece yaşanılacak olası gelişmeler karşısında refleksi yok edilmiş, etki gücü kırılmış bir muhalefet kalmış olacak.

Başbakan’ın Hocalı Katliamı mitinginde atılan ırkçı sloganlar ve açılan pankartlarla ilgili olarak “Münferit” diyerek üzerinden atlaması, milliyetçi kesime verilen bir mesaj şeklinde algılanabilinir. Bir zamanlar basına yansıyan her işkence olayı için “münferit” açıklaması yapan yetkililerin izlediği yol da buydu. O söylemlerin ardından binlerce insan işkence gördü, yüzlerce insan kaybedildi, infaz edildi. Devletin bu söyleminin arkasını deşerseniz bulacağınız tek şey katledilmiş, kaybedilmiş, yakılmış, gömülmüş, infaz edilmiş insan cesetleri olur. Acı ve gözyaşından başka bir şey bulamazsınız…

Çünkü “sözde” ve “münferit” söylemlerinin altına süpürülen her olay kirli ve karanlıktır. Devletin kendi katillerini ve besiye çektiklerini korumak için kullandığı maskeli iki sözdür bunlar. Başbakan’ın bu maskeli sözleri gözlerini kısarak ve yarım tebessümlü dudak payı yaparak kullanması hiç de boşuna değil.

Başbakanın “münferit” ilan ettiği sloganlar ve pankartlarda neler vardı bir kez daha hatırlamak lazım; “Dişe diş, kana kan, intikam!”, “Bozkurtlar burada, Hrantlar nerede?”, “Kuzey-Güney bir olsun, Ermenistan yok olsun”, “Hepiniz Ermeni’siniz, hepiniz piçsiniz”,“Bugün Taksim, yarın Erivan, bir gece ansızın gelebiliriz.”

NEFRET VE IRKÇILIK MÜNFERİT DEĞİLDİR

Nefret suçunu münferit bir olaymış gibi sunuyorsanız o suçun koruyucusunuzdur. İnsanlığın en temel hak ve özgürlüklerini, bu iki suça karşı milyonlarca insanın canlarını vererek kurduklarından bihabersiniz demektir. Ya da siz böylesi bir kavganın içinden gelmediğiniz için, arkanızdan kulağınıza üflenenleri tekrar eden ve bir süre sonra bozuk plak tadı veren yedek parça sözlerden ibaretsinizdir. İçişleri Bakanı’nın o sloganları atan ve pankartları taşıyanlarla arasında kurduğu duygudaşlık bu yanıyla çok anlaşılır oluyor.

Türkiye’de ırkçılık dile yerleştirilmiş ve normalleştirilmiştir. Yaşamın her alanında bunun izlerini çokça görürsünüz. İnsan hakları açısından gelişmiş ülkelerde birisini ırkçılıkla itham etmek çok ağırdır. Buralarda yaşayan kişi bunun ağır bir suç olduğunu bilir ve en kötü kavgalarda bile söylediklerine dikkat eder. Türkiye’de ise birisine ırkçılık yapıyorsunuz dediğinizde alacağınız cevap “eğer bu ırkçılıksa evet yapıyorum” tarzı bir böbürlenmeye dönüşür. Bir övgü kaynağıdır, hatta kahraman ilan edilirsiniz. Türkiye’de yaşıyorsanız, Ermenilere piç denilebilir, Kürt çocuklarına tecavüz edilebilir, sonra da üstü örtülebilir, katilleri besmeleyle besiye çekilebilir… Bütün bu ahlaksızlıkların, Allahsızlıkların yanından öyle baka baka, seyrede seyrede geçip gidilebilir…

Van depreminin hemen ardından yaşananlar bile bize bu dilin ne kadar rahat kullanıldığını gösterdi. Hastalıklı bilinçaltını kanallarda ilan edenler hala yerlerindeler ve reyting almaya devam ediyorlar.

Son dönemde yeniden yükseltilen ırkçılık, cesaretlendirilmiş olarak karşımıza çıkıyor. Bu yanıyla Hrant’ın katillerini öven bir grubun Agos’a yürümeye kalkması önü açık bir mesaj olarak algılanmalıdır. Bu mesaj her zamanki gibi “ayağınızı denk alın” tehdididir.

“Bir gece ansızın gelebiliriz” diyerek yürüyenlerin “münferit” kabul edildiği, Bakanlarca duygudaşlık yapılarak güç verildiği bir siyasi çizgi yeniden hortlatılmış gözüküyor. Besiye çekilmiş ırkçıların yarın birer tetikçi olarak karşımıza çıkarılacağının işaretleri veriliyor.

Hocalı katliamı mitingi bu yanıyla bir protesto, bir anma olmamıştır. Sloganlar ve pankartlar bilinçli olarak seçilmiş, kitle iktidar destekli örgütlenerek meydanlara çıkarılmıştır.

İstanbul’un göbeğinde Ermenileri ve Kürtleri en aşağılık slogan ve pankartlarla tehdit ederek yürüyenlere destek sunanlarla, tüm yaşananları normal basın haberi şeklinde veren gazetecilik hali gerçekten utanç vericidir. Böyle şovenist parazitlere destek bir iktidara da her daim biat edip, kör ve sağır bir seyirci kalmaktan dolayı hala MAHÇUP olmaYAN kimi kalem erbabının da AR damarına sağlık!

Yeni bir 6-7 Eylül Tatbikatı yapılmış ve herkes seyretmiştir. Muhalefete en küçük bir tahammül göstermeyen devletin ve onu temsil eden siyasi iktidarın bu meseledeki hoş görüsü aynı zamanda Hrant’ı katledenlerin arkasındaki ‘‘derin’’ hoş görüyle birbirine paraleldir.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız