Görüntülere baktıkça, gözlerime inanamıyorum... Pozantı’daki skandallar üzerine 200 çocuğun sevk edileceği Sincan Kapalı İnfaz Kurumu‘nda badana boyayla hazırlık yapılmış.
Dört duvar arasında yaşayacak hükümlü çocukların “tecavüze uğramaması“nın önlemi, tek kişilik odalar ve kamera sistemi... Televizyonlarda gösterilen odalar, izleyende neredeyse “Tanrım, çocuk hükümlü olsam da bu yeşile boyalı sıcak yuvaya kendimi atsam” hevesi yaratıyor.
Sanki tecavüz, taciz, işkence, böyle bir ortamda hiç olmayacakmış gibi bir hava estiriliyor...
Sanki asıl sorun, Diyarbakır Askeri Cezaevi’ndeki işkencelere selam çakan eziyetleri uygulayan ve göz yumanlar değilmiş gibi...
Travmaya boya badana
Sincan’da tutuklu çocukların “açık alan”ı çevreleyen dört duvara bakıyorum... Birbirinden sıcak, birbirinden neşeli (!) resimlerle süslenmiş.
Yunusların atladığı, deniz manzaralı bir duvar da var, tutuklu çocuklar kendilerini “evde” hissetsinler diye köy yaşamını konu alan çizimler de.
Bu çakma tema parkı görünümlü duvarlar, sanki bu çocukların yaşadıkları travmaları yok edecek. Herşey unutulacak, tutuklu çocuklar, el ele, neş’eyle o dört duvar arasında koşturacak...
Ne de olsa dış görüntü, her şey! Boşver Pozantı’da ne yaşandığını! At bir badana boya, çiziktir “mutlu” resimleri, ortam şenlensin.
Bak zaten dört memuru “başka görevlere“ atıyoruz. İşten atmadık canım, o kadarına gerek yok!
Psikolojik destek, derhal!
Devlet, Pozantı’da ne olup ne bittiğini iki müfettişle araştırıyor, raporlaştıracak. Acaba o çocukların hangi biri, gerçekten yaşadıklarını anlatabilecek? Sincan’a geçince vaat edilen psikolojik destek nasıl verilecek?
Kanada’dan okurum Doç. Dr. Melis Sezer, tecavüze uğrayan çocukların en temel sorununun travma sonrası stres bozukluğu ve ayrışık (dissosiyative) kişilik bozuklukları olduğunu, ayrıca ömür boyu cinsellikten soğutacak sorunlar yaşadıklarını hatırlatıp, soruyor:
“Bu çocuklar için, hemen bir psikolojik tedavi başlatıldı mı? Madem yedi ay önce Adalet Bakanlığı’na şikayet ulaştı, bu çocuklara tıbbi yardım ne zaman verildi?
Çocuk tacizi ve tecavüzünü bile “eleştiriler siyasi” diye yorumlayanlar, “psikolojik desteği” şimdi göstermelik bir unsur mu zannediyor?
Onlara kalsa, daha ucuza, tema parkı tadında duvarlarla travmayı unutturacaklar.
ONLAR TUTUKLU GAZETECİ DEĞİL Mİ?
- Dün, gazeteci ve CHP İzmir milletvekili Mustafa Balbay’ın bir yılı hücrede olmak üzere, toplam üç yılını Silivri’de doldurduğu gündü. Tuncay Özkan da son bir yılını hücrede geçirdi ve üç yıldır tutuklu.
Ancak bu iki isim, Tutuklu Gazeteciler Platformu’nun listesinde yer almıyor. Benzer şekilde ANGA‘da da yoklar. (Ahmet ve Nedim’in Gazeteci Arkadaşları) Basın Konseyi’nin listesinde ise Balbay var, Özkan yok.
- Dolayısıyla “içeride kaç gazeteci tutuklu?” sorusuna herkesin verdiği cevap farklı. Benim de yayımladığım, tutuklu gazeteciler platformundan aldığım listeye göre sayı 105. Fakat Balbay ve Özkan’la 107.
- “Balbay ve Özkan, ideolojik olarak bu listeyle örtüşmediği için mi yok?” desek, bu da doğru olmaz. Zira Ulusal Kanal ve Oda TV çalışanları listede varlar.
- Özkan ve Balbay’ı diğer tutuklu gazetecilerden ayıran tek özellik, son seçimlerde siyasete atılmalarıydı. Balbay, CHP’den seçildi. Özkan ise bağımsız girdiği seçimlerde yeterli oy toplayamadı.
-Her halikarda tutuklu gazeteciler arasında ayrım yapmak, bana doğru gelmiyor. Sonuçta meslektaşlarımızın hiçbirinin suçu henüz kanıtlanmadı.
ANGELINA ÇOK HASTA
- Angelina Jolie’nin Oscar töreninde sahneye çıkıp tek bacağına yana atarak derin yırtmacını sergilemesi, aman da nasıl ilginçti, nasıl! Oysa ödülü verdiği ekip, aynı onun gibi poz vererek Jolie’yle fena dalga geçti.
- Oysa Jolie’nin aşırı kilo kaybettiğini fark etmemek imkansızdı. O çırpı gibi kolların, kırılgan omuzların üzerinde yükselen kocaman kafanın orantısına bakınca ünlü aktrisin “anoreksiya nervosa“ denen hastalıktan musdarip olduğu yeni dillendiriliyor.
- Bir yeme bozukluğu hastalığı olan “anoreksiya” özellikle yeni nesilde çok yaygın ve en az obezite kadar tehlikeli. Türkiye ve dünyada yememe hastalığa yakalanıp, ölüme giden örnekler de gördük.
-Jolie’nin acilen tedavi görmesi gerek... Yoksa sonu kötü olacak.
|