Seçim dönemleri geldiği zaman siyasal iletişim adına operasyonlar başlıyor. Kimi yazarlar, bu hizmeti veren profesyonellere “sezonluk danışman” diyor. Eğer iletişimin süreklilik arz eden bir süreç olduğunu, bir siyasi partinin veya potansiyel adayın bir süreci stratejik olarak planlaması gerektiğini ima eden bir benzetme ise aynen katılıyorum. Ancak, insanların emekleri ile ilgili bir “hor görme” ise bunu şık bulmuyorum.
Yerelde teşkilatı bulunan siyasi partiler, merkezlerinden gelen talimatlara göre seçim sürecini yönetiyorlar. Bazı partiler, bu konuda çok disiplinli; Her türlü materyali, standardı merkezde belirleyip, tüm Türkiye genelinde tek algıyı yaratmak istiyor.
Bu ilk duyduğunuzda size ters de gelse, iletişimde süreklilik kadar tutarlılık da önemlidir. Siyasi partiler, bir seçim stratejisi oluştururlar ve Türkiye genelinde uygulamasının da tutarlı olmasını isterler. Bu çok normal…
Sezonluk danışmanlar nerede devreye giriyor peki?
Basınla ilişkilerde, adayın veya partinin ürettiği malzemelerin yerelleştirilmesinde, özgeçmişlerin veya bazı broşürlerin basımında… Bir de adayla ilgili programların hazırlanmasında…
Hizmetin bu kadar sığ ve dar olması, bu danışmanların “sezonluk” olarak adlandırılmasına yol açıyor.
Bir danışman, risk almıyorsa, sadece ihtiyaç duyulan hizmeti sunuyorsa, operatif bir iş yapıyor demektir. Seçim zamanı biter, danışman kendi yoluna gider.
Eğer bir danışman, oluşturduğu stratejiyi yönetiyor, üst ve alt hedefler verip sorumluluk alıyorsa, bu süreci de seçim öncesinden yürütmeye başlamışsa, seçim bittikten sonra da iletişimi yönetmeye devam ediyorsa, bu danışman hizmet verdiği partiye veya adaya katma değer sağlar.
Bir de şu var; Merkezden gelen materyallerin, ilan ve mecra tercihlerinin, program akışlarının yerele uyarlanmasında da profesyonel hizmet almayan partiler ve adaylar, inanın ki başka uzmanlık isteyen bu alanları da eşe dosta yaptırabileceğine inanır.
Siyasal iletişimin kuralları ayrı çalışır.
İsterseniz, bu sürecin safhalarını bir alt alta yazalım. Belki ilgilenenlere katkısı olur;
1. Siyasal mesajların iletilmesi,
2. Mesajların etkinliğinin ve kalıcılığının sağlanması,
3. Kamuoyu beklentilerinin ölçümlenebilmesi,
4. Geri besleme kanallarının tesisi,
5. Kanaat önderlerinin etkilenmesi,
6. Gündem oluşturabilme yeteneğinin artırılması,
7. Siyasal rakiplere karşı avantaj sağlanması
Bu saydıklarımın hepsinin sadece merkezde değil, yerelde de profesyonelce yönetilmesi gerekmektedir. İzleyip göreceğiz, bakalım kim neler yapıyor…
|