Bir önceki yazımda Fransa’daki izlenimlerimi anlatmıştım.
Bugün biraz daha gözlemlerimi irdelemek isterim.
****
Fransa uzunca süre dünyada “düşünce ve ifade özgürlüğünün” beşiği, kamu yapılaşmasının örneği ve modern yaşamın önderi olarak değerlendirildi..
Fransa; Descartes,Montesquieu, Voltaire, Rousseau gibi “aydınlanmacı filozofların” düşüncelerinin yeşerdiği, dünyayı değiştiren adımların atıldığı yer olarak bilindi!..
Filozoflar; “Özgürlüğün tüm alanda olması gerektiğini, yasama erkinin halkı temsil eden vekiller aracılığı ile kullanılmasını ve güçler ayrılığı ilkesinin hayata geçirilmesini istediler.”
Bu anlayış, parlamenter sistemin kapılarını açtı.
Böylece, insanların doğuştan eşit olduğuna inanan ve halkın egemenliğini savunan bir siyasal rejim kabul edildi!..
Bu köklü devrimle Fransa demokrasinin odağı oldu!...
****
Fransa; Toplumsal yaşama değer veren, bireyin haklarına saygı gösteren ama asıl önemlisi örgütlü yaşamı ulus olmanın varlık nedeni olarak gören bir ekolu temsil etmektedir.
***
Aile yapısı bize benzer.
Ortak yaşam, ortak karar ve ortak duyguların bölüşülmesi aile temelini oluşturur.
Karşılıklı saygı kesin kuraldır.
Çekirdek aile, büyükler ve gelenekler ayrılmaz bir yaşam parçasıdır!..
****
Orta direğin ekonomiyi taşıdığı, üretenin yönetimde söz sahibi olduğu bilinir.
Siyasetin şekillenmesine tarımda çalışanların hayli etkin olduğu, özellikle gençlerin yönetim değişimine müthiş katkısı bulunduğu inkâr edilemez bir gerçektir.
****
Özetle saydığım bu görüntü şimdi aynı şekilde devam ediyor mu?..
Demokrasi, eşitlik, özgürlük ve dayanışma ilkeleri aynı şekilde güçlü mü?..
Bu sorulara Paris’te cevap bulmaya çalıştım.
****
Uzun zamandır Paris’te yaşayan yakın dostlarım var.
İspir Ailesi!..
Fatoş ve Mehmet İspir, Türkiye’nin sıkıntılı dönemlerinde Paris’e gelmişler.
Solcu, emekçi, birikimli, çağdaş, çevreyi tanımaya çalışan, araştıran, tartışan ve çalışkan insanlar!..
Tipik Anadolu kültürüyle büyümüşler.
Akılları ve kalpleri hala Türkiye'de!.
Her türlü zorluğa karşı durmuşlar.
Saygın, iş âleminde itibarlı, Fransa da yer tutmuş bir işveren konumundalar…
4 çocukları var.
Büyük kızı İlke Avukat! Özge sahne sanatlarıyla uğraşıyor, Deniz Sorbonne’da hukuk okuyor. Oğlu Rudi ise üniversiteye hazırlanıyor…
****
İspir ailesi ile Labranda Lokantasında bugünkü Fransa’yı yorumladık.
“Sarkozy Fransa’sında birçok temel ilke zedelendi.
Aslında sağ iktidarlar zamanında insana olan saygı ve temel haklar yok sayıldı. Düşünce ve ifade özgürlüğüne sinsice engeller getiriliyor.
Ermeni soykırımının ret edilmesine karşı çıkarılan yasa bunun son örneği..
Fransa artık özgürlük,eşitlik ve dayanışmanın örnek olduğu bir yer olmaktan uzaklaştı..
Gençler çok tedirgin!..” diye söze başladılar!
****
İlke, günler öncesinden “Fransa Anayasa Conseille’in dünkü aldığı kararı” söylemişti.
“Fransa da ekonomi el değiştiriyor..
İşsizlik artıyor. Sosyal güvenceler kesiliyor..
Aydınlanma felsefesine uymayan anlayış sağ iktidarda sürüyor..” diyerek söze devam etti İlke!
****
“Ancak, her türlü çarpıklığa rağmen Fransa’da ciddi bir demokrasi kültürü var” diye sürdürdü baba Mehmet Bey.
Fatoş Hanım, \'Özgürlük ve hakların önüne set konulamayacağını” söylüyor.”Gerekçe olarak gençleri gösteriyor, onlar var,çok bilinçliler ve müsaade etmezler!..\'
İlke de, Deniz de annelerini haklı çıkaracak düşünceler açıkladılar!...
Son derece heyecanlı, zaman zaman hırslı ve etkili sözlerle demokrasiye sahip çıktılar!..
****
Onlar konuşurken Türkiye’deki gençleri düşündüm…
Haksızlığa karşı çıktıkları için hapisteler!..
Üstelik hepsi “terörist!”
Silahları da “pet şişesi, şemsiye, kitap, yumurta!..”
Suç delili boynuna taktığı “puşi!”
****
Ağırlaşan yaşam koşulları, verilen sözlerin tutulmaması, kazanılmış haklarının geri alınması ve de uyguladığı siyaseti beğenmedikleri için Sarkozy’i eleştiren ya da protesto edenlere Fransa kimse bir şey yapmıyor!..
“Sarkozy Devlet Başkanıdır.” diyerek yumurta atanlar tutuklanmıyor!..
Bunu böyle bir şeyi akıllarına getirmiyorlar dahi!..
Çünkü orada Demokrasi var!.. Hukuk var!..
Daha da önemlisi gelecekleri olarak bildikleri gençlerin itibarı var!..
Gençlerin düşünceleri ciddiye alınıyor ve istekleri yerine getirilmeye çalışılıyor!..
****
Ya bizde!..
Gençleri kindar olmaya yönelten Başbakanlar var!..
Cezaevlerinde tacize, işkenceye uğramış gençleri aylarca unutan Adalet bakanları var!…
Gençleri potansiyel suçlu kabul eden bir devlet anlayışı var!…
****
Fransa siyasette geriliyor…
Ama hala bizden çok ilerde!...
Sözde kalsa da, “adil paylaşım” ilkesinin varlığını tartışmıyorlar!..
Türkiye’de olduğu gibi; demokrasi, eşitlik,hak ve özgürlük ile adil paylaşım taleplerine baskı ve şiddetle karşılık vermiyorlar!.
|