İçimi ısıtan gülüşünle karşımdasın, yazımı yazıyorum…
Newroz ateşleri yanacak bu günlerde görüyorum.
Yaşamda, yüreklerde, yazımda ateşler yanacak.
Senin Nevruzun farklı benim Newrozumdan biliyorum.
Siz de Nevruz!
Biz de Newroz!
Sizde sadece baharı çağrıştırıyor.
Belki de yeni bir başlangıcın adı oluyor.
Yumurtalar tokuşturuluyor.
Ateşler de yanıyor mu?
Yansa da bizim yangına benzemiyor.
Biz de ateşler yanıyor, tarih yanıyor, yürek yanıyor, isyan türküleri söyleniyor.
Hakkâri dağlarının doruklarında isyan çiçeği Asmin doğayı selamlıyor.
Biz de Newroz Dehak’ın yarasına, yaralara merhem biliniyor…
İşte bizde böyle kutlanıyor Newrozlar…
Anlıyorum ki, bu coğrafyada herkesin bir Newroz’u var…
Bana sevgiyle bakan fotoğrafına bakıyorum…
Bana ve tüm insanlara bakan fotoğrafına sığınıyorum.
Hani bazı sorunlar vardır ya, çözümü yıllar alan; belki diyorum sevgiyle, tutkuyla, aşkla yazılırsa çözümü kolay olur. Newroz da böylesi onlarca yıldır barış içinde kutlanmayı bekleyen sorunlardan bir sorun…
Sıcacık gülüşün anımsatıyor:
Bir örgüt mensubu genç kızın avukatlığından söz ediyorsun.
Savunmanlığın sonunda onu kurtarmanın mutluluğu sesine yansıyor.
Yıllar sonra onun sende kalan ajandasında okuduklarını da o gecenin sabahında paylaşıyorsun. “ Belli ki bizim kız bir Kürt gencini sevmiş” diyor, bunu örnekliyorsun:
“Ajandasına bazı sözcükleri önce Türkçe sonra Kürtçe yazmış.”
Örgütün simgesi yıldızı da unutmamış bolca çizmiş sayfalarına…
Ülkene, dünyaya bakan fotoğrafına bakıyorum; denize vurgun, deniz adamı…
Nehirler akıyor gülüşünde…
Fıratlar, Kızılırmaklar, Dicleler, Meriçler, Seyhanlar, Gedizler, Asiler, Tunalar, Elbeler, Renler, Senler, Arizona’lar, Colorado’lar, Missisippi’ler, Çoruhlar akıyor gülüşünde…
Ülkemin öksüz nehirleri coşuyor gülüşünde…
Newrozlarda artık silahlar konuşmasın,
Analar ağlamasın,
Ağıtlar yürek dağlamasın diyor gülüşünde…
Newroz ateşleri barış adına yansın.
Onlarca yıldır barış içinde Newroz ateşini yakmayı bekleyen Kürt halkı gülsün!
Analar artık gülsün diyor gülüşünde…
BARIŞ İÇİNDE NE ZAMAN KUTLANACAK?
Gülen fotoğrafına bakıyorum…
Sana özlemim büyüyor...
‘Güzel kadınım’ seslenişin ses veriyor.
Sözüm ona ‘Sevginin, tutkunun’ öldürdüğü kadınlar aklıma düşüyor.
Günde en az ölen üç kadın düşlerime giriyor.
Kadına verdiğin değerin ışığında şiddete isyanım büyüyor.
Şiddetten ölen kadın fotoğrafları, gülen fotoğrafının umudunda soluyor.
Gülen fotoğrafına bakıyorum…
Konuşmana özlemim büyüyor…
Sözüne, çatışmasız diline, barışçıl söylemine özlemim büyüyor…
Barışa özlemim büyüyor…
Sana ve barışa özlemim öylesine büyüyor ki, birbirine karışıyor.
Biri bireysel öbürü toplumsal olsa da özlem özlemi anlıyor…
Çünkü içinde kavuşmanın, barışmanın gizemini, sevincini saklıyor.
Barışa özlemim büyüyor…
Sahi bu ülkede ne zaman Newroz barış türküleri söylenerek kutlanacak?
Ne zaman?
|