4+4+4 eğitim tasarısı büyük bir torba, içinde ne ararsan var.
Örneğin, tablet bilgisayar alımlarının kamu ihale yasası kapsamı dışına çıkartılması. Hani, büyük proje, okullara kara tahta yerine tablet bilgisayar geliyor. Toplam maliyeti 9.2 milyar lira. O bilgisayar alımları ihale yasası dışına çıkartılıyor.
Örneğin, Bankalar Yasasının bir maddesinin değiştirilmesi aynı torbada.
Örneğin, Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Teşkilat Yasası değişikliği yine aynı torbada.
Bir ülkenin eğitim sistemi temelden değişiyor, önceden kimseye danışılmıyor, tasarının içine ne varsa, konuyor. Yetmiyor, tasarı için önergeyi veren kişi, “28 Şubat’ın rövanşını aldık” diyor. Yani sekiz yıllık kesintisiz yerine, şimdi 4+4+4 ile eğitim bundan böyle başta kız öğrenciler olmak üzere, çocuklara imam hatip yolunu açıyor.
Rövanş bu. Yeni eğitim sisteminin amacı işte bu tek ideolojik cümlede yatıyor. AKP tasarıyı Meclis genel kurulunda aslında 28 Şubat’ta ele almayı planlıyor, ne var ki, kamu oyundan gelen tepkiler planı engelliyor.
ÇOCUK İSTİSMARI
Önceki gün Milli Eğitim Komisyonuna bazı sivil toplum kuruluşları çağrılıyor. Orada hala, “kız ve erkek çocuklar birlikte okumasın” diyenler var.
Komisyonda en aklı başında eleştiri ve öneriler Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir’e ait. Tasarıyı savunanlar 4+4+4 ile mesleki eğitime geçiş üzerinde duruyor. Oysa, torna-tesviye artık çok geride. Artık her şey bilgisayarda, onu öğrenmenin yeri de, mesleki eğitimden çok yüksek öğretim.
Kaldı ki, çocukları mesleki eğitime kaydırmak, Eğitim-İş raporunda vurgulandığı gibi, “çocuk işçi sayısını ve çocuk istismarını artıracak”.
Asıl risk kırsal kesimdeki kız öğrencilere dönük. Onlar okulu bırakacak, muhtemelen ve hedeflendiği gibi, imam hatip okullarına yönelecek. Başbakan Erdoğan’ın bir süre önce açıkladığı “dindar ve muhafazakar nesil” böyle yetişecek.
DERSHANELER ÇIĞ GİBİ
Kademeli eğitime geçişler için sınav öngörülüyor.
Eğitimde sınav sisteminin gençliği ne hale getirdiği ortada. Varsa sınav, yoksa sınav ve sınavdaki başarı oranı da belli. Başarı için dershane şart. İmkanı olan, olmayan aileler deli gibi dershane peşinde koşuyor, bol para döküyor. Yeni sistem daha çok sınav öngördüğü için, bunun anlamı daha çok dershane, aileler için daha çok para harcamak demek.
Eğitimle uğraşan sivil toplum örgütlerinin teknik ayrıntıda başka eleştirileri de var. Onların görüşü ancak tasarı komisyona geldikten sonra alınıyor, dostlar alış verişte görsün. Yoksa niyet belli, iktidar onların önerilerini dikkate almıyor.
Ülkenin kaderini belirleyecek olan eğitim sistemi gecekondu mantığı ile apar topar kaçırılıyor, içine olmadık yasalar ekleniyor. AKP gelecek kuşakları etkileyecek en temel değişikliklerden birine yöneliyor.
Hakan Şükür 4+4+4’e yabancı
EĞİTİM sistemi 4+4+4’e göre yeniden yapılandırılırken, çalışmaya katılanlardan biri de, eski futbolcu, şimdi yorumcu AKP milletvekili Hakan Şükür.
Yeni eğitim yasasının ele alındığı komisyon Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu. Hakan Şükür bu komisyona muhtemelen “spor” faslından seçilmiş. Komisyon toplantılarına pek katılmıyor. 4+4+4 tasarısı görüşülürken komisyona geliyor, kısa süre kalıyor ve çıkıyor.
Neden o kadar kısa? Çünkü, futbolda 4-4-2 oynamış, 4+4+4’e yabancı.
Paris’te yargıçlar var seviniyoruz
ERMENİ Soykırım Yasası’nı iptal eden Fransa Anayasa Konseyi’nin kararına seviniyoruz. Çünkü:
- Paris’te yargıçlar var.
- Paris’te düşünce özgürlüğü var.
- Anayasa Konseyi, adına yakışır biçimde, bağımsız, Cumhurbaşkanı filan dinlemiyor.
- Anayasa Konseyi hukuka dayanarak karar veriyor, politik baskı, diplomatik girişim hikaye.
- Garip ama, kararın gerekçesini bir kaç ay beklemeden, aynı gün yayınlıyor.
İktidarı ve muhalefetiyle bunlara hep birlikte şaşarak seviniyoruz.
Kemik iliği nakli arttı
SAĞLIK Bakanlığı duyarlı davranıyor, kemik iliği nakli için sabırsızlıkla bekleyen Gamze Akbaş’ın Türkök’e takıldığını yazıyorum, o yazıya açıklama gönderiyor. Açıklama özetle:
“Kemik iliği nakil sayısı 2004 yılında 460 iken, 2011 yılında 2000’e çıkmıştır. Nakil merkez sayısı 53’e yükselmiştir. Kemik iliği nakli yapılan çocuk sayısı iki yıl önce 200 iken, geçen yıl 300’e çıkmıştır. (...) Türkök ile ilgili alt yapı çalışmaları devam etmektedir.”
Bakanlık bu yöndeki çalışmaları aktarıyor, teşekkür ediyorum, ancak Gamze Akbaş için kan vermek isteyenlerin neden geri çevrildiğini belirtmiyor.
Açıklamada, “ihtiyaç halinde sadece yurt içinde değil, yurt dışından da kemik iliği için tarama yapılabilmektedir” denildiğine göre, Bakanlık Gamze Akbaş ile ilgili girişimde bulundu mu?
|