Bu kavga burada bitmez...

28 Şubat 2012 Salı, 08:53

EMİN PAZARCI /TAKVİM

Gerçekte kim kazandı? CHP'de kimin istediği oldu? Herkes bu sorulara farklı cevaplar veriyor; ama kesin bir zafer kazanan yok. Kılıçdaroğlu, peş peşe yapılan iki kurultaydan güçlenerek ve rahatlayarak çıktı.
Ancak, parti içi muhalefet de taleplerinin yüzde 70'ini elde etti.
Sonuç olarak CHP'deki kavga burada bitmedi. Sırada ilçe ve il kongreleri, Haziran'da yapılacak olağan büyük kurultay ve yerel yönetim seçimleri var. CHP'deki gelişmeleri, asıl oralardan çıkacak sonuçlar belirleyecek. Önder Sav ve ekibi bırakıp gitmeyecek.
Ancak, tüzükte yapılan değişikliklerle bundan sonra kolay kolay kurultay toplanamayacağı için Kılıçdaroğlu istemezse, kimse kendisini yerinden oynatamayacak.
CHP'deki bu itiş-kakış devam edip gidecek...

***

Kimse işin o tarafı ile ilgili değil, ama CHP'de bir tasfiye kavgası yaşanıyordu.
Kılıçdaroğlu, önce Önder Sav'ı tasfiye etti.
Daha sonra da eski CHP kadrolarına hayat hakkı tanımama politikası izledi. Çoğunu görevden aldı, parti içinde etkisizleştirdi. Bu politikasını il ve ilçelere kadar yaydı. Tüzüğün kendisine verdiği yetkileri sonuna kadar kullandı.
Yetmedi, partinin pek çok söylemini değiştirdi.
CHP'deki \'topun ağzındaki\' isimler de yok olmamak, siyasetten silinmemek için Olağanüstü Tüzük Kurultayı formülüne sarıldı.
Kılıçdaroğlu, başlangıçta tüzüğün verdiği yetkilerden vazgeçmemek için alabildiğine direndi. Bu yöndeki bütün talepleri geri çevirdi. Kendisine muhalefet eden isimlerin olağanüstü bir kurultay toplayacak sayıya ulaşacaklarına inanmadı. Gerekli imzalar toplanınca da gerçeklerle karşı karşıya kaldı.
Mecburi bir Tüzük Kurultayı'na gitti.
İstemese de tüzüğün bazı maddelerini değiştirdi. Ardından dünkü kurultayda kürsüye çıkıp \'işte\' dedi:
- Bize \'Demokrasi istiyorsunuz, bu tüzükle mi yapacaksınız?\' diyorlardı.
Biz de bu söylemlerin önünü kestik.
Tüzüğümüzü değiştirdik.
Muhaliflerden rol kapmaya çalıştı...
Oysa, gerçekte CHP Tüzüğü'nü Kılıçdaroğlu değil, kendisine muhalif olan isimler değiştirdi!

***

Tüzük değişikliği ile getirilen ön önemli yenilik, \'çarşaf liste\' uygulaması.
Artık, il ve ilçe kongrelerinde de seçimler çarşaf liste ile yapılacak. Bir grup blok halinde yönetimi ele geçiremeyecek. İl ve ilçe yönetimlerinde herkes gücü oranında temsil edilecek. Mücadele aşağıdan yukarıya doğru gelişecek. Parti yönetiminde etkili olmak için il ve ilçe kongrelerinde ciddi çekişmeler yaşanacak.
Muhalifler, büyük kurultayda da Parti Meclisi'ne girmek için listeleri zorlayacak; Kılıçdaroğlu'nun çevresi kuşatılmaya çalışılacak.
Sanmayın ki bu kurultayların ardından dikensiz bir gül bahçesi ortaya çıktı. CHP'de parti içi muhalefet hep olacak. Çekişmenin dozunu da Kılıçdaroğlu'nun göstereceği performans belirleyecek!
Kılıçdaroğlu, ilk büyük sınavı ise önümüzdeki yerel seçimlerde verecek.
Partinin oy oranını düşürüp, mevcut belediye başkanlıklarını kaybederse vay haline. İşte CHP asıl o zaman karışacak!

***

Muhaliflerin en büyük eleştirisi, dünkü kurultayda İsa Gök tarafından büyük bir açıklıkla, kamuoyunun önünde ve Kılıçdaroğlu'nun gözlerinin içine baka baka dile getirildi:
- CHP'nin sağa kaydığı ve sağcılaştığı açıktır. Öyle görünüyor ki, önümüzdeki dönemde CHP içindeki çekişmelere bu tartışmalar damgasını vuracak. İsa Gök'ün satır aralarında verdiği mesajlara bakılırsa, tartışmalar \'CHP, Atatürk ilkelerinden uzaklaşıyor mu?\' sorusu çevresinde yoğunlaşacak.
Rahatlamış görünse de Kılıçdaroğlu'nu sıkıntılı günler bekliyor! Bundan sonra hata yapma lüksü yok!
Kamuoyu araştırmaları ortada; CHP geriliyor. Eğer Kılıçdaroğlu toparlayıcı olamaz ve bu süreç devam ederse, CHP'nin \'Ana Muhalefet\' konumunu kaybetmesi dahi şaşırtıcı olmayacak!