CHP, hem 26, hem de 27 Şubat'ta iki kurultay toplayacak. Kemal Kılıçdaroğlu, aslında il ve ilçe kongreleri bittikten sonra, yeni delegelerle, haziranda kurultaya gitmek istiyordu. Deniz Baykal ve Önder Sav'ın başını çektiği muhalefet grubu, eski delegelerle, son şanslarını denemek istediler; Tüzük Kurultayı talep ettiler. Ama Kılıçdaroğlu ekibi önlerini kesti. 26 Şubat'ta, kendi gündemleriyle topladıkları kurultayda, tüzüğü değiştiren bazı \'demokratik\' adımlar atacaklar. Meselâ, ön seçim kabul edilecek ama burada da istisnalar söz konusu. Ön seçim yapılacak yerleri Parti Meclisi belirleyecek. Belediye başkanları ve milletvekillerinin tümü ön seçimle tespit edilmeyecek. Parti Meclisi'nin üye sayısı 80'den 60'a düşürülüyor; bu durumda, Genel Başkan, Parti Meclisi'nden 30-35 kişiyi milletvekili adayı yapmak suretiyle, bu heyete kolayca egemen olabilecek. Dolayısıyla, milletvekili seçiminde Genel Başkan'ın ağırlığı devam edecek. Üstelik, % 20 kontenjan hakkı mevcut. Ön seçim yapılan illerde bile, ilk sıralara kontenjan isimleri geldiğinde, teşkilâtın seçtiği adaylar arka sıralara düşebiliyor. Zaten, uygulamada, az milletvekili çıkan illerde ön seçim yapma yoluna gidildiğini gördük. Bütün bunlar, gerçek demokrasiden ziyade, kırık dökük bir demokratikleşmenin işaretleri.
Muhalifler, Tüzük Kurultayı'na gitmek için, \'Kurultay delegelerinin % 20'si (256 kişi) değil, % 10'u (130 kişi) gerekli olsun\'derken, \'CHP'yi kurultaylar partisi olmaktan kurtarıyoruz\' gerekçesiyle Genel Merkez, tüzük kurultaylarının da, % 50 delegenin talebiyle toplanmasını öneriyor. Muhalefet, Hazine'den gelen paranın % 40'ının örgüte dağıtılması talebini seslendirirken, Genel Merkez'in gündeminde bu husus yer almıyor. Buna mukabil, çarşaf liste konusunda mutabakat mevcut. Bundan böyle Parti Meclisi üyeleri çarşaf listeyle seçilecek.
Aslında, bu mücadelede amacın daha demokratik bir tüzüğe ulaşmak olmadığını herkes biliyor. Partide egemenlik savaşı veriliyor. Zira bugün, Önder Sav taraftarları, \'Bütün milletvekilleri ve belediye başkanları ön seçimle belirlensin\' diyor ama dün, parti içi iktidarı ellerinde tutarken, ön seçim rafa kaldırılmıştı. Samimiyet yok. Keza, Kılıçdaroğlu'nun Tüzük Kurultayı'nı haziran sonuna ertelemesinin sebebi de, iktidarını güçlendirme kaygısıydı. O tarihe kadar partinin üye yapısını ve kurultay delegelerini değiştirmeyi hesap ediyordu. Partinin tek hâkimi haline geldikten sonra Tüzük Kurultayı'nı yapacaktı. Lâkin muhalefet son şansları elden kaçmadan harekete geçince, işte böyle garip bir tablo ortaya çıktı: Peş peşe iki kurultay.
|