Men dakka dukka...

10 Şubat 2012 Cuma, 06:53

Melih Aşık/Milliyet

Devlet içinde kavgalar olur ama dışarı ancak binde biri sızar... Bu defa kavga hem çok ağır, hem çok gözler önünde... Neredeyse köprülerin atılacağı bir noktaya doğru ilerliyor.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan çok ağır suçlamalarla “şüpheli” olarak ifadeye çağırılıyor.
Hakan Fidan’ın savcılığa çağırılması bir anlamda Başbakan’ın ifadeye çağrılmasıdır. Hükümetin ve politikalarının savcı tarafından sorgulanmasıdır. Hükümete ve MİT’e farklı politika dayatmasıdır.
Kavganın taraflarından biri tabii ki Tayyip Erdoğan’dır. Diğerini Yeni Şafak gazetesinde iktidara yakın yazar Ali Bayramoğlu şöyle anlatıyor:
“İktidar kavgasının ayaklarından birisini oluşturan polis ve yargı merkezli son derece etkin bir gruptur. Ona bu etkinliği sağlayan... polis ve yargının yeni yasal yetkileri, özel yetkili savcılık ve mahkeme yapılanmaları, en nihayet devlette ‘savcı polis işleyişini tersyüz eden polis devleti işleyişi’dir.”
Bayramoğlu, adını vermeden bugün iktidarla açık çatışmaya girecek kadar güçlenmiş diğer tarafın “Cemaat” olduğunu kaydediyor. Sonra da “Cemaat”in yargı ve emniyette elde ettiği güç nedeniyle “adeta politika üreticisi” haline geldiğini... KCK, Ergenekon, OdaTV davalarında bunu yaptığını... Giderek işbaşındaki iktidarın siyasi kararlarını da içerik açısından denetlemeye ve siyasi karar alıcılığına soyunduğunu, buna izin verilmeyince kavganın su yüzüne çıktığını söylüyor.
Tayyip Erdoğan, yüzlerce kişiyi hapse mahkûm eden Balyoz, Ergenekon gibi soruşturmaları yürütenleri destekliyordu. Kendi inşa ettiği, büyüttüğü ve bugüne dek güçbirliği yaptığı o yapı şimdi kendisini tehdit ediyor. Yani biraz: Men dakka dukka (eden bulur) vaziyeti...



Engelleyen kim?
AKP, Meclis İçtüzüğü’nü değiştirmek istiyor. Gerekçe; Meclis çalışmalarının hızlandırılması. İktidara göre muhalefet İçtüzüğe dayanarak zaman zaman engellemeler yapıyor, Meclis’in çalışmalarını yavaşlatıyor. Kimi zaman da uzun süre kilitliyor.
İyi de bu gerekçe ne kadar doğru? Kimi rakamlara bakalım.
23. dönemde, yani geçen yasama döneminde muhalefet salonda yeterli milletvekili bulunmadığını ileri sürerek 503 kez toplantı yeter sayısı talebinde bulunmuş. AKP’nin toplam milletvekili sayısı (Meclis Başkanı hariç) 325 olmasına rağmen tam 336 kez bu sayı... Yani o sırada salonda sadece 184 milletvekili bulunamadığı için Meclis toplantıya başlayamamış.
Yine aynı dönemde muhalefet toplam olarak 768 kez karar yeter sayısı talep etmiş, tam 412’sinde bu sayı bulunamamış. Hatırlatalım, karar yeter sayısı, toplantı yeter sayısından daha az. Sadece 139.
Bu konudaki en trajik olay da geçen hafta yaşandı. AKP’nin, Meclis’in çalışmalarını hızlandırma gerekçesiyle gündeme getirdiği İçtüzük değişikliğinin görüşülmeye başlanacağı 1 Şubat günü bile karar yeter sayısı bulunamadı. AKP’li Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli’nin bu sonuca hayreti ve tepkisi;
- Nasıl yok ya... Hayret bi şey ya, oldu.
CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, sorumlunun iktidar partisi olduğunu söylüyor.
Yukarıdaki rakamlar bile bunu doğruluyor.



* “Abdest alıp salavat getirmeden çay demlemeyin” uyarısı yapılmış.
Yetmez! İnce belli bardakla içilmesin günahtır!
Gülhan Elmas



Boşkent
Başkent Ankara’nın en önemli kurumları İstanbul’a taşınıyor...
BDDK, Merkez Bankası, SPK, Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıf Bank’ın merkezleri İstanbul’a nakledilecek. Paranın kalbi artık Ataşehir’de atacakmış!
Proje tamamlandığında, yaklaşık 30 - 40 bin aile Ankara’dan İstanbul’a göç edecek!
Yani... Başkent, boşkent oluyor...
İyi de bu iletişim çağında dünyanın bir ucundan öteki ucunu yönetmek mümkünken neden bu taşınma?
Yoksa amaç İstanbul’u yeniden başkent yapmak mı?
Siz hiç akşamları Ataşehir’deki trafik yoğunluğunu gördünüz mü?
Yakında orası tam bir kilit olacak...
Zorunuz ne?
Hey Ankaralılar.. Sizin diyeceğiniz bir şey yok mu?



Spor Bakanı
Suat Kılıç, “Hitabe ortak değerimizdir” demiş.
Bunu spor olsun diye dememiştir inşallah!
Fahrettin Fidan



Taksim
Dünkü “Rant Biraderler” başlıklı yazımız CHP’nin İstanbul Belediye Meclisi üyelerini üzmüş... Konu Taksim Meydanı’nı yayalaştırma projesine CHP grubunun AKP grubuyla birlikte olumlu oy vermesiydi. CHP Grup Başkan Vekili Fahrettin Kayhan bu konuda dedi ki:
- Oy verdiğimiz proje trafiği yeraltına alarak Taksim’i yayaya açan projedir. Ucunda rant yoktur. Kapsamında Taksim kışlasının ihyası gibi projeler yoktur. Bizim oy verdiğimiz genel bir projedir.
CHP’liler uygulama projesinde aksaklık gördüklerinde itiraz edeceklerini söylediler.
Mimarlar Odası gibi kuruluşlar ise yayalaştırma projesinin bir Cumhuriyet mirası olan Taksim’i meydanlıktan çıkaracağını savunuyor. Oda yetkilileri, plan askıya çıkınca itiraz edecekler...



Meclis’te yine yumruklar konuşmuş.
Bizim Meclis böyle... Ya yumruklar konuşur ya parmaklar...
Haldun Ertem



Sinema
Ankara’da Panora AVM içindeki Cinebonus sinemasına giden okurumuz Burak Yersel, Tarım Bakanı Mehdi Eker ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in salonda olduğunu görmüş... Filmin başlamasını beklerken sinema görevlisi gelerek onları başka salona almıştı. Tarım Bakanlığı’ndan gelen açıklamada olayın tamamen sinemanın tasarrufu olduğu, bakan ve yanındakilerin bu olayla ilgisinin olmadığı bildirildi. Arz edelim...