CHP'de kimler 'aday' değil, kimler 'nereden' aday?

16 Mart 2011 Çarşamba, 07:43

Sabah yazarı Sevilay Yükselir yazdı...
Çok sevdiğim bir dostum, "Hanımefendi. Memleket seçim sathına girdi.

Senden hâlâ 'CHP'de kim aday, kim değil'i anlatan şöyle derin bir kulis yazısı okuyamadık!" şeklinde serzenişte bulununca sarıldım telefona.

Dün gün boyu CHP Genel Merkezi'ne yakın güvenilir haber kaynaklarımı yokladım, "Seçime doğru CHP'de neler oluyor?" sorusunun ayrıntılı cevaplarını alabilmek için.

Bir kere baştan söylemeliyim ki, Oda TV muhabiri İklim Bayraktar'ın, sitenin sahibi Soner Yalçın tarafından yem olarak CHP eski liderine düzenlenecek komploda kullanılmasının ortaya çıkmasının ardından yaşanan gelişmeler hem partinin yetkili kurullarının, hem de tabandaki sıradan üyelerinin morallerini fena halde alt üst etmiş durumda.

İddiaya göre bu moral bozukluğundan hareketle meselenin kamuoyundaki yansımasını da merak eden Genel Merkez, bir araştırma şirketine Türkiye genelinde anket yapılması ve son olayların parti oylarına herhangi bir etkisi olup olmadığının ölçülmesi için talimat vermiş.
Çıkacak sonuçları en az CHP'liler kadar merak ettiğimi de belirtmeden geçemeyeceğim.
Neyse...
Gelelim şimdi asıl meseleye...
Yani, "Zurnanın zırt dediği" o yere!
Yani, "CHP'de 12 Haziran'da kim aday olacak ya da olamayacak? Peki olanlar nereden aday olacak?" sorusunun cevabına...
Elbette ki kamuoyuna, "güçlü ve birlikte" görüntüsü vermek için Deniz Baykal ve Önder Sav seçim bölgelerinden aday gösterilecek parti MYK'sı tarafından!
Ama emin olunuz ki onlara yakın isimlerin hepsi devre dışı kalacak.
Belki son dönemde İstanbul teşkilatıyla olan güçlü bağları nedeniyle Baykal'ın sağ kolu olan Mehmet Sevigen 12 Haziran'da sahaya çıkacak ama onun dışındaki tüm isimler umduğunu bulamayacak!
Kimler mi bunlar mesela?
Yazayım efendim.
Mesela Yılmaz Ateş, Mustafa Özyürek, Onur Öymen, Algan Hacaloğlu gibi Baykal'a yakın isimler.
Ya da Hakkı Süha Okay, Şahin Mengü, Abdürrezzak Erten, Güldal Mumcu gibi Önder Sav ekibinden olan isimler.
Atıyorum ya da abartıyorum sanmayın sakın!
Emin olun, bugün Meclis'te bulunan 102 CHP milletvekilinden en fazla 30'u listede seçilebilecek sıradan yer bulacak.
Belki 30'undan bile azı!
Peki gidenlerin yerine kimler gelecek?
Mesela din sosyologu Muhammet Çakmak! Kürt coğrafyasını temsil amaçlı partiye son kurultayda dahil olan Sezgin Tanrıkulu. Umut Oran, Erdoğan Toprak, Profesör Binnaz Toprak, Gazeteci Enver Aysever, Gülseren Onanç gibi en yeniler!
Tabii bu isimlerin yanı sıra bir de bürokrasiden ya da STK'lardan istifa edip, adaylık için partiye başvuruda bulunanlar olacak CHP listelerinde.
Mesela ATO Başkanlığı'ndan istifa eden Sinan Aygün. Enteresan ama gerek partinin tabanından, gerekse parti meclisi üyelerinden gelen tepkilere rağmen Kılıçdaroğlu Ankara 2. sıra için Aygün'e çoktan söz vermiş bile!
YARSAV'ın eski başkanı Emine Ülkü Tarhan da sözü daha müracaat etmeden kapanlardan.
Mersin'den aday gösterileceği garantisini alan Tarhan ile Sezgin Tanrıkulu'nun aynı listede olabilme olasılığı oldukça ilginç bir tablo oluşturacaktır kanımca.
Mustafa Balbay'ın Aydın'dan 1. sıradan, eski Erzincan Savcısı İlhan Cihaner'in ise İstanbul'dan seçilecek bir sıradan aday gösterileceğinin yüzde yüz olduğunu yinelememe gerek yok sanırım.
Peki ya Hanefi Avcı?
Acaba o tutuklu bulunduğu Silivri'den CHP sayesinde dışarı çıkabilecek mi?
Bildiğim kadarıyla imkânsız!
Çünkü Avcı bugünün iktidarına karşı açık seçik tavır almış olsa bile, Gülen Cemaati ile ilgili yazdığı kitap nedeniyle, bazı CHP'liler tarafından son dönemin kahramanları arasında sayılsa bile, partinin hâlâ solcu adamlarına, geçmişte solculara yaptığı işkenceleri katiyen unutturamıyor.
Peki ya Tuncay Özkan?
Bağımsız adaylığını günler öncesinden açıklayıp aslında, CHP'ye, "Oylarınızı bölerim! Sizi İstanbul 2. Bölge'de gömerim!" demek isteyen Özkan kendisine CHP listelerinde yer bulabilir mi?
Ben de çok merak ediyordum bu sorunun cevabını. Sordum dün üst düzey bir CHP'liye.
Aynen şöyle cevap verdi:
"Güldürme beni! Tuncay önce partiye borcunu ödesin, ondan sonra Silivri'den firar etmeyi düşünsün!"

Kaynak : Sevilay Yükselir