Tersine 28 Şubat 2014 hazırlığı

05 Şubat 2012 Pazar, 07:27

Mehmet Tezkan /Milliyet

Geçen haftanın kıyamet koparan konusu malumunuz..
Başbakan hedefinin, ‘dindar bir gençlik yetiştirmek’ olduğunu söyleyince ortalık hafiften ayağa kalktı..
Hafiften diyorum, daha fazlasını beklemek saftiriklik olur.. Sınırlı sayıda itirazın yükselmesi bile önemli!..
Herkesin kabul ettiği şu..
Devlet, ne olursa olsun, iyi kötü, doğru yanlış çerçevesi çizilmiş nesil yetiştirmeye soyunursa o rejimin adı demokrasi olmaz..
Otoriterizmi de aşar..
Totalitarizme girer..
Çünkü; dindar veya komünist nesil yetiştirmek için hayat tarzlarını kontrol altına almak, sapma olursa müdahale etme bu işin olmazsa olmazıdır..
Tornanın iyi çalışması lazım..
Boru değil.. Senden sonraki dönemi şekillendirmeye soyunuyorsun..
*
Solcular da, liberaller de, muhafazakârlar da bu işin totalitarizme çıkacağını biliyor..
Dindar nesil yetiştirme startının 28 Şubat’ın başlangıç düdüğüyle eşdeğer olduğu konusunda mutabakat var..
Var da..
Muhafazakâr yazar her ne kadar; “Tayyip Erdoğan’ın kişisel olarak böyle bir arzuda bulunmaya, arzusu istikametinde çalışmalar yapmaya elbette hakkı vardır (...) Ancak Başbakan ve iktidar partisi lideri olarak bu arzusunu devlet politikası haline dönüştürmesi beklenemez” diyerek orta yolu bulmaya çalışsa da..
Bir başkası hükümet sözcüsünden önce davranıp; o manada söylemedi, bu manada söyledi, diye eleştirenleri eleştirmeye kalksa da..
Gidişatı rotası belli..
*
Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç meseleyi bütün açıklığıyla izah etti.. İsteklerinin bu olduğunu açıkladı..
Ekledi..
“Bir başkası da başka türlü eğitim sistemi içinde çocuklarımızın gençlerimizin yetişmesini isteyebilir.”
Daha ne desin..
Biz kazandık diyor..
Bunun hazırlıkları var mı?
Var..
28 Şubat’ta dindar nesil yetiştiren İmam Hatiplerin önünü kesmek için zorunlu eğitim beş yıldan sekiz yıla çıkartılmıştı..
Şimdi, sekiz yıllık zorunlu eğitim kaldırılıyor; 1+ 4 + 4 + 4 şeklinde yeniden düzenleniyor.. İmam Hatibe gitme yaşı dört yıl geriye çekiliyor.. 9-10 yaşına düşülüyor..
28 Şubat ne yaptıysa tam tersi yapılıyor..
Bu mesele çok konuşulacak, çok tartışılacak.. Siyasi yansımaları da olacak..
Bülent Arınç bu işten karlı çıkacaklarını düşünüyor.. CNN’den Şirin Payzın’a verdiği röportajda üstü kapalı olarak, ‘çok kurcalamasınlar, zararlı çıkarlar’ anlamında sözler etti..
2007 seçimine gönderme yaparak dedi ki; ‘Dindar Cumhurbaşkanı dedim bunun aleyhine propaganda yapanlar çok yanlış şeyler yaptılar, ama neticesi yüzde 47 olarak görüldü.’
*
Bakalım ‘dindar nesil yetiştireceğiz’ sözünün neticesi ne olacak?
2014’te göreceğiz..
Bana göre, 2014’ün hazırlığı başladı..



Heyecan yoksa ‘derbi’ değildir
Bu açıdan kötü bir yıl.. Güya bugün Fenerbahçe Beşiktaş maçı var..
Ne ilgi var, ne heyecan var..
Çok geriye gitmeyelim.. Geçen yıl derbi maçları neredeyse bir haftamızı meşgul ederdi..
Hele ben..
Hadi var mısın, diyen herkesle iddiaya girdim.. Bu uğurda çok yemek, çok şarap, çok gömlek, çok kazak kaybettim..
Olsun, pişman değilim.. O heyecan yeterdi..
Bu sene tık yok.. Ne ben de var, ne geçen yıl benimle iddiaya tutuşanlar da..
Gördüm ki..
Derbiymiş merbiymiş kimse iplemiyor..
Spor sayfaları bile!..
Play-off da durum değişir mi?
Zor..
Süper Ligin endazesi kaçtı..



Polis Amerikalılara brifing verdi mi?
Ortalığa mühim bir belge daha saçıldı..
İddiaya göre emniyet mensupları, ABD Büyükelçiliği’nde Amerikalılara brifing vermiş..
Tarih: 21 Kasım 2008..
Konu: Ergenekon örgütü..
*
İddiaya göre, brifingde Büyükanıt’ın kızının özel görüntülerinin ele geçirildiği ifade edilmiş.. Bu görüntülerle şantaj yapılmış falan..
Başbakanlık yalanladı..
Emniyet Genel Müdürlüğü de..
Her iki açıklamaya da inanıyorum, güveniyorum.. Meselenin bu kısmı benim için kapandı..
Ama başka kısmı var.. Boşlukta bırakılan.. Evet veya hayır denilmeyen..
Şu..
Türk Emniyeti, Ergenekon yapısıyla ilgili Amerikalılara brifing verdi mi, vermedi mi?
ABD elçiliğinde böyle bir toplantı yapıldı mı, yapılmadı mı?
Yapıldıysa maksat neydi?
Verildiyse başka hangi ülkelerin büyükelçiliklerine gidilip brifing verildi..
Türk Emniyeti’nin böyle bir adeti var mı?
Benim merak ettiklerim bunlar.. CD falan değil..



Paul Auster’ın kitaplarını yaksam mı?
Başbakan fırçalamadan, ‘Ne cahil adamsın’ diye azarlamadan bir gün önceydi..
‘Paul Auster’i artık sevmiyoruz’ diye yazmıştım,
Çünkü, işaret fişekleri atılmaya başlanmıştı.. Auster’e ilk tepkinin basın özgürlüğüne düşkün gazetecilerden gelmesi benim için şaşırtıcı değildi!
Öncülük yapmaları.. Sen kendine bak demeleri..
Erken davranan tebrik alır misali!..
*
Başbakan’ın sen kimsin çıkışından sonra ikinci aşamaya geçti..
Paul Auster’den artık nefret ediyoruz..
Niye mi?
Meğer, o sözleri söyleten İsrail lobisiymiş, arkasında Kemalistler, Ergenekon dostları, kimi sermayedarlar varmış.. Paul Auster de bu şebekenin paydaşıymış!
Vay Paul vay..
Sen neymişsin be.. Bunca yıl bizi ‘iyi yazar’ ayaklarına nasıl kandırdın be..
*
Meseleyi çaktım.. Çok uluslu bir örgütle karşı karşıyayız..
Evdeki Paul Auster kitaplarını yaksam mı acaba!
Ne olur, ne olmaz!.