Hangi dindarlık!

04 Şubat 2012 Cumartesi, 10:06

Cevher Kantarcı /Gazeteport

Amerikan uçaklarının hava sahamızı kullanarak, Müslüman Irak üzerine bomba yağdırdığı günlerdi!

İmam Hatip öğrencileri, “Sesimize kulak ver Tayyip abi” yazılı pankartlarla, Başbakan Erdoğan’ın yolunu beklediler..

Sevindim.. Sandım ki imam hatipli çocuklarımız “Biz dindar gençler olarak, Irak’ın Türkiye üzerinden bombalanmasından rahatsızız” diyerek büyük abilerini uyaracaklar..

Meğer dertleri, Müslüman Irak’ın bombalanması değil, üniversitede istediklere fakülteye girememekmiş..

Her fırsatta imam hatip mezunu olmakla övünen Başbakan, geçen hafta dindar bir gençlik yetiştirmek amacında olduğunu söyleyince, yukarıdaki hadiseyi hatırladım..

Acaba Başbakan’ın dindarlıktaki kıstası neydi?

Bazı ailelerin çocuklarını, normal dersler yanında İslâm’ı da anlasın diye gönderdiği İmam hatiplerde, Kur’an’ın en güzel ve açık bir şekilde öğretildiğini sanıyordum..

Kur’an’da, Haçlı orduları ile işbirliği yapılmasını öneren hiçbir ayete şimdiye kadar rastlamadığım için, düşündüm:

“Acaba ben mi Kur’an’ı yanlış anlıyorum, yoksa bazı dindar imam hatip mezunları mı?”

Ve aklıma Bakara ile Mâide sûrelerindeki bazı ayetler geldi..

Hangi ayetler mi?

Okuyun, mutlaka yukarıda anlattığım Haçlı konusuna karşı çıkan ayetleri, bulacaksınız..

Sonra yine aklıma; ABD, Avrupa ve elbette ki bizim Ankara’nın desteğindeki yeni Libya liderinin “Ilımlı İslâm uygulayacağım” sözleri düştü..

Kur’an’ın bütün tahriflere karşı, Allah koruması altında olduğunu anlatan, Hicr Suresi’nin 9’uncu ayetini düşündüm..

İslâm eşittir Kur’an olduğuna göre, onu ılıtarak tahrif edeceğini söyleyen Libya liderini, bizim dindar iktidar nasıl destekliyor, hiç ama hiç anlayamadım!

Genel seçimler öncesinde, halinden şikayetçi olan kör vatandaşımızı, hayli dindar bir kişi olan Sağlık bakanımızın fırçalaması geldi gözümün önüne..

Hz. Peygamber ile kör bir sahabe olan İbni Ümmi Mektûm arasında geçen üzücü konuşmadan sonra, Allah’ın sevgili resulünü uyarmak amacıyla gönderdiği Abese Sûresi’ni düşündüm..

Camilerden çıkışta gördükleri marka ayakkabılardan, lüks ciplerden mutlu olan işadamlarımızı göz önünden geçirdim..




Hayatını hurma lifinden bir yatakta uyuyarak geçiren Hz. Peygamber’in tevazuunu hatırladım..






İyice kafam yoruldu..

Ben ortaokulu kolejde, liseyi klasik lisede okumuş ve imam hatibin yanından bile geçmemiş biri olarak, bu konuları bildiğime göre, dindar nesil yetiştirme iddiasında olanlar, şu cehaletimle yazdıklarımı öğrenememişler mi acaba?

Bu iktidar, kendilerini mi örnek vererek yetiştirecek bu dindar nesli, merak içindeyim!

Hem de çok!