İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

ERKEN UYARI: “Parti kapatmak çözüm değil”

ERKEN UYARI: “Parti kapatmak çözüm değil”

09 Ocak 2012 Pazartesi, 05:13

Erol Çevikçe /VATAN

Geçen haftaki yazımın girişinde İçişleri Bakanı'na atfen basından aldığım, “PKK demek, Apo demek, KCK demek, BDP demek, bir iç içeliğin, bir bir aradalığın sırrının ifşasından başka bir şey değildir ” cümlesiyle ilgili Bakanlıktan bir açıklama aldım; Bu sözlerin İçişleri Bakanı'na ait olmadığını, “Bakanın bir BDP’li Milletvekilinin sözlerini aktardığını” söylediler. Ben de bu açıklamayı okurlarıma aktarıyorum.

Bu denli sıcak önemli olaylar yaşanırken ve ortada somut bir bilgi yokken neden bu konuyu iki haftadır yazıyorum denebilir. Ancak, AKP çevresinden BDP’nin kapatılmasıyla ilgili söylenti yayıldığı da bir gerçek. Dolayısıyla kulağı delik bazı gazetecilerden böyle bir satır arası haber var. 1960’da Demokrat Parti'nin (DP) kapatılmasından bu yana yaşanan parti kapatma kararlarının, kapatanların amaçlarına yaramadığı gibi, sonuç açısından demokratik gelişmemize çok büyük darbe vurduğu tartışılmaz bir gerçektir. Ayrıca, bu kararların çağdaş evrensel hukuk açısından savunulabilirliği de yoktur. Üstelik kapatılan partiler, bir başka adla ilk seçimde daha çok oy almıştır.

Türkiye’de halkın en duyarlı olduğu konulardan biri de kişi veya kurumların haksızlığa uğramasıdır. Hele ki, oy vererek seçtiği politikacıya ve partiye karşı, siyasal söylem ve tavrıyla ilgili ceza verilmesini, egemenlik hakkına karşı yapılmış haksızlık olarak algılıyor. En azından o partinin tabanını daha da bilinçlendiriyor, dayanışmayı ve örgütlü hareket etme gücünü artırıyor.

Benim de bakan olarak içinde olduğum CHP-MSP koalisyonunun bozulması sonrası yapılan 1977 seçiminde, Erbakan Hoca'nın oyu 1973’teki yüzde 11,8’den 8,6’ya düştü. Oysa 28 Şubat müdahalesinden sonra kapatılan ya da kapama davası açılan milli görüşün partilerinin (Saadet+AKP) oyu, yüzde 15’ten 2011’de yüzde 51’e çıktı. Kapatılan DTP’nin yerine kurulan şimdiki adıyla BDP, 2011’de (hem de bağımsızlar olarak) oyunu yüzde 2 artırdı.

R. T. Erdoğan ilk seçimi olan 1994’te İstanbul Belediye Başkanlığına seçilirken yüzde 24 oy aldı. AKP Genel Başkanı olarak girdiği ilk seçiminde ise yasaklı olduğu halde partisinin oyunu yüzde 34’e yükselttiğini kimse yadsıyamaz. 2007 seçiminde, 27 Nisan bildirisi ve muhalefetin cumhurbaşkanlığı seçimini iptal girişimleri AKP’nin oyunun yüzde 47’ye sıçramasının en önemli nedeni oldu. İşte o seçim, halkın, “sandıkta mağdura sahip çıkma” özelliğinin yaygın kabul gördüğü seçim oldu.

Adını herkesin artık açıkça koyduğu gibi “Kürt Sorunu”, ülkenin gündemini kilitlemiş durumda. Bu tırmanış, Kürt sorununu varlık nedeni yapan partilerin kapatılmasından güç almıştır. 12 Eylül cuntasının ülkeye en büyük kötülüğü, AP ve CHP gibi iki dev kitle partisini kapatması oldu. Bu iki parti de en ücra köylere dek uzanan kılcal damarlar gibiydi. 12 Eylül ülkenin bu hayati damarlarını kesti. CHP ile AP, tüzük ve programlarıyla, laik demokratik cumhuriyet ilkelerine bağlı ve anayasanın öngördüğü insan haklarına sadık, hukukun üstünlüğünü benimsemiş ve yurdun en küçük köyünde örgütlenmiş iki partiydi. 1983'ten sonra kurulan hemen bütün partiler ise, ilk seçimde var olabilmek için çareyi öncelikle alt kimlikler çevresinde gelişen bir taban oyu oluşturmakta aradı. Bu politik var olma savaşı, ülkeye etnik kökene, bölgesel hesaplara ve din, mezhep esasına, (yani alt kimliklere dayalı) siyasal ayrışmayı getirdi.

Bütün bu gerçekler dolaysıyla geçen haftaki yazımda BDP’nin kapatılmasıyla ilgili dar bir çevrede de olsa çıkan haberleri çok önemsemiştim. 35 yurttaşımızın canını yitirmesini kullanarak, o partinin genel başkanının Sultanbeyli’deki konuşması sanki, kapatılmak isteyen bir tahrikli çağrı gibi. Bunu görerek yine tekrar ediyorum, parti kapatmak çözüm değil. Başta kendini sorumlu ve yetkili görenlere, “parti kapatmanın” geçmişini ve sonuçlarını bir kez daha anımsatmak istedim.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız