|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Olayların gidişi ve Başbuğ olayı
07 Ocak 2012 Cumartesi, 05:57
Ruşen Çakır /VATAN
|
|
İstanbul Film Festivali daha festival değilken, yani “Sinema Günleri”nin ilk yılında izlediğim ve beni çok etkilemiş bir filmdi “Olayların Gidişi.” Alman yönetmen Wim Wenders’in 1982’de çektiği, orjinal adı “Der Stand der Dinge” olan bu sade ama müthiş filmden nasipse ilerde bir gün uzun uzadıya bahsederim, bugünlük sadece adını ödünç almakla yetineceğim. Kimileri AKP hükümetiyle birlikte yaşanan büyük dönüşümleri anlamada bir başka Alman’ın, felsefeci Hegel’in dolaşıma sokmuş olduğu “zamanın ruhu” (zeitgeist) kavramıyla anlamayı ve anlatmayı tercih ediyor, bense Wenders’in filminden esinlenerek “olayların gidişi”ni.
İlker Başbuğ’u ele alalım. Başbuğ, genelkurmay başkanı olduğu dönemde “olayların gidişi”ni kavramamış olamaz. Olsa olsa bu gidişattan memnun olmadığını, onu durdurmasa bile olabildiğince engelleyip geciktirmeye çalıştığını düşünebiliriz. Tabii ki bunda başarılı olamadı, olabilmesi de herhalde mümkün değildi ve olaylar normal seyrinde akınca onun da yargılanması gündeme geldi. Kısacası Başbuğ’un tutuklu yargılanması, basit bir olay olmamakla birlikte son derece olağandır ve sanıyorum kendisi de buna pek şaşırmamıştır.
Özkök’ü örnek alsaydı...
Olayların bu şekilde gelişmesinde Başbuğ’un birinci derecede sorumluluğu bulunuyor. Şayet kendisine berbat bir miras devretmiş olan Yaşar Büyükanıt yerine Hilmi Özkök’ün çizgisini benimsemiş olsa, yani olayların gidişini engellemeye çalışmak yerine yasaların kendisine çizdiği sınırlar içinde kalıp bu gidişatın olabildiğince olumlu bir şekilde evrilmesine katkıda bulunmaya çalışsa hem Türkiye, hem kendisi için epey hayırlı olurdu.
Bu noktada kuşkusuz akla ilk olarak Ergenekon, Balyoz ve benzeri soruşturmalardaki çabaları geliyor. Başbuğ bütün bu süreçlerde, TSK’nın günahlarını örtmeye çalışmak yerine bunlarla yüzleşmeyi tercih etmiş olsa olaylar hem daha hızlı, hem daha sağlıklı bir şekilde gelişirdi. Ne var ki onun bu nafile çabalarının hiçbir işe yaramadığı, üstelik kimseyi memnun etmediği ortadadır.
Ancak Başbuğ’un en büyük hatasının Kürt sorununda statükocu pozisyonda ısrar etmesi, hükümetin başlattığı açılıma destek vermekten kaçınması olduğunu düşünüyorum. Neden böyle yaptığının iki temel nedeni olsa gerek. Birincisi, hiç kuşkusuz TSK’ya hakim olan ideolojidir. İkincisi de, Kürt sorununun bir “tehdit” olarak varlığını sürdürmesinin, TSK’ya ülkede hep belli bir güç ve iktidar alanı açıyor olmasıdır.
En büyük hatası
Halbuki iç içe geçmiş olan Kürt ve PKK sorunlarını en yakından ve en iyi bilen kişilerde biri olan Başbuğ, bunların silahla çözülemeyeceğin de bilincindeydi, fakat o geleneksel “biz görevimizi yaptık, yapıyoruz; şimdi sorumluluk sivillerde” klişesini tekrarlamanın ötesine pek geçemedi. Prof. Metin Heper’in ilginç ama geçerliliği hayli tartışmalı tezlerine yaslanarak, en fazla “bireysel haklara evet ama kolektif haklara hayır” noktasına varabildi ki bu yaklaşımın sahici hiçbir açılıma cevaz vermediğini açık bir şekilde gözlüyoruz.
Sonuç olarak, tutuklanması gerekir miydi tartışmasını bir yana bırakırsak Başbuğ’un yargılanacak olması son derece olağan ve doğru bir gelişmedir. Bu aşamadan sonra Türkiye’nin daha da demokratikleşmesini isteyen herkes Başbuğ’dan daha beter sicile sahip olan eski genelkurmay başkanlarının da hesap vermesini haklı bir şekilde beklemektedir. Tabii bu hesaplaşmaların dar bir alana sıkışıp kalmaması, ülkemizde yaşanan bir dizi temel hak ve özgürlük ihlalindeki sorumluluklarının da masaya yatırılması şart.
*****
Hakan Üstünberk’in istifası
Kulübün tel tel döküldüğü bir dönemde basketbol şubesini ayağa kaldırıp biz Galatasaraylılara bir nebze de olsa moral aşılamış olan Hakan Üstünberk’in görevinden istifa etmiş olduğunu üzülerek öğrendim. Tam 40 yıllık arkadaşım olan Hakan bana gerekçe olarak yorulduğunu söyledi. Umarım bir süre dinlenir ve yakın zamanda yeniden Galatasaray’a katkıda bulunmaya devam eder. Kendisine çok teşekkür ediyorum.
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|