Yaklaşık bir buçuk ay önce... 19 Kasım 2011 Cumartesi günü...
Yer, başkent Ankara’da, Genelkurmay Karargahı...
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, yıllık olağan ‘General-Amiral Semineri’nin açış konuşması için kürsüde.
Özel, salonu dolduran silah arkadaşlarına hitap ediyor... Türkiye’deki-her rütbeden-bütün general ve amirallere.
Askeri teknik ve stratejik değerlendirmelerin yanı sıra Orgeneral Özel’in uzun konuşmasındaki bazı bölümler önümüzdeki döneme ilişkin çok önemli mesajlar içeriyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) başındaki isim - mealen - “Üniforma bize bir ayrıcalık sağlamıyor. Bizler de, siviller gibi, bu ülkeyi yöneten seçilmişlerin emrinde çalışan bürokratlarız” diyor.
Belki tam olarak bu sözcüklerle değil, daha farklı ifadelerle ama sonuç olarak, verdiği açık mesaj bu Necdet Özel’in.
Rutin seminer, ‘Özel’ mesajlar
Amiral Semineri, her sene Kasım ayında yapılıyor. Askeri eğitim yılının başladığı Eylül ayının iki ay sonrasında...
Türkiye’deki bütün general ve amiraller Kasım ayı içinde belirlenen tarihlerde Ankara’da buluşuyor ve komuta ettikleri birlikler hakkında durum değerlendirmesi yapıyorlar.
2011 yılında, 19-23 Kasım tarihleri arasında yapılan seminerde de, hep olduğu gibi yine, mevcut durum ele alınıyor, yeni döneme ilişkin projeksiyon yapılıyor, hazırlıklar ve planlamalar gözden geçiriliyor.
TSK, Aralık ayında yapılan Kış Şurası (YAŞ) öncesi ‘rutin iç çalışmasını’ yapıyor.
Bu geniş katılımlı buluşmaya damgasını vuran ise Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in seminerin ilk gününde yaptığı konuşma oluyor.
Demokrasiye bağlılık vurgusu
Özel’in konuşması, ilk bakışta önceki yıllarda, seleflerinin yaptıklarına benzer görünse de, satıraralarında yer alan özel vurgularla ‘askeri bürokrasi’nin önümüzdeki dönemde duracağı noktayı göstermesi açısından çok önemli.
Cumhuriyet tarihindeki ‘ilk’ler silsilesinin ardından göreve-erken- gelen Necdet Özel de daha önceki Genelkurmay Başkanları gibi TSK’nin demokrasiye olan bağlılığının altını çiziyor konuşmasında.
Ama bu bağlılığın altını da doldururken, yine mealen...
- Komutanların da siviller gibi bu ‘devletin bürokratları’ olduğunu söylüyor Özel...
- Üniformalı olmanın ayrıcalıklı olmak anlamına gelmediği mesajını veriyor.
Org.Özel; aynı sivil atanmışlardan oluşan diğer kurumlar gibi TSK’nin de, ülkeyi yöneten ‘seçilmişlerin emrindeki görevliler’ olduğunu hatırlatıyor.
“Biz tüm bunları biliyor ve uyguluyor olsak da, bu anlayışımız kamuoyunda zaman zaman karşılığını bulamıyor. Algı bazen farklı, yanlış olabiliyor. Bu yüzden daha da titiz davranmalıyız” demeye getiriyor Birinci Başkan.
“Eski dönem kapandı” demeden...
19 Kasım 2011’de yaptığı konuşma, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in ‘asker-sivil ilişkileri ve askerin sistem içindeki yeri’ ana başlığındaki düşüncelerini özetliyor bir bakıma.
Org. Özel astlarına, kamuoyunda farklı algılamalara yol açabilen eski dönem alışkanlıklarından artık vazgeçilmesi gerektiği mesajını veriyor aslında. Ama bunu yaparken, kullandığı dil ve özenle seçtiği ifadelerle, dinleyenlerin zihninde, “TSK bugüne kadar demokrasiye bağlı değil miydi yani?” gibi bir soru oluşmasına da izin vermiyor.
Eski-yeni dönem ya da geçmiş-gelecek kıyaslaması yapmadan, ‘olması gerekenler’i bir kez daha hatırlatmak yöntemini tercih ediyor Org. Özel.
Konuşma bittiğinde, Necdet Özel’in görev süresi boyunca, siyaset kurumuyla gerginlik yaşamak istemediği izlenimi oluşuyor salondaki katılımcılarda.
Söylemeden söylemek formülü
Genelkurmay Başkanı’nın yaptığı, “TSK, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kendisine verilen görevleri büyük bir azim ve kararlılıkla yerine getirmeye devam edecektir. Anayasa ve yasalar ile kendisine verilen yetkiler çerçevesinde ifa edilecek bu görevlerde ihtiyaç duyduğu gücü de yine her zaman olduğu gibi içinden çıktığı milletinden alacaktır” vurgusu konuşmanın temel taşlarından biri.
Özel’in bu sözleri, kurmayları tarafından, “Askerin görevini layıkıyla ve kararlılıkla yapmaya devam edeceği; ancak bunu yaparken, devletin diğer kurumlarıyla karşı karşıya gelmemek ve kamuoyunda değişik algılamalara yol açmamak konularında daha da dikkatli ve özenli davranacağı” şeklinde algılanıyor.
Konjonktür, dengeler, son yıllarda yaşanan gelişmeler ve ülkenin geldiği nokta...
Ve tabii tüm bu süreçte, Türkiye’de ezberi en çok bozulan kurum TSK...
Bu gerçek ışığında, benim yukarıdaki konuşmadan (ve tabii dinleyenlerin algısından) anladığım şudur:
Yeni Genelkurmay Başkanı askerin;
- Güncel siyasi gündem ve polemiklerden tamamen uzak durmasını,
- Konsantrasyon, mesai ve gücünün tümünü terörle mücadele ve ulusal güvenlik konularına kanalize etmesini,
- Cumhurbaşkanlığı, TBMM ve hükümet ile gerginlik yaşamamasını,
- Geçmişte zaman zaman sergilenen, “Bu ülkenin, bu cumhuriyetin asıl (hatta tek) sahibi biziz” psikolojisinden tamamen arınmasını istiyor ve hedefliyor.
Ama tüm bunları hayata geçirirken, devletin bütün sivil organlarının da başında bulunduğu kuruma yani TSK’ya tam manasıyla sahip çıkmasını yine istiyor ve hedefliyor.
Yani aslında olması gerekeni.
İşin özü, benim anladığım kadarıyla bu.
|