Gözünüzü Allah doyursun!

28 Aralık 2011 Çarşamba, 09:35

Metin Özkan /Güneş

Çok değil,
Bir buçuk ay önceydi.
Hatırlayacağınız gibi Sayıştay Meclis hesaplarını incelerken, milletvekillerine fazla para ödendiğini iddia etmiş...
Sonra da,
Ödenen fazla paraları geri istemişti.
Hepimiz işi gücü bırakıp, gündemdeki önemli konuları unutup bu konuya kilitlenmiştik.
Ortalığı karıştıran bu şayia için,
Meclis Başkanlığı, Bakanlar ve milletvekilleri Sayıştay'a karşı son derece sert açıklamalar yapmıştı.
Ve sonrasında,
Sayıştay 'yanlış hesabı' düzeltmiş...
Daha açık deyimle,
Fazla ödenmiş denilen paraları,
Vekillerin kursaklarında bırakmıştı.
Konu kapandı...
Her şey unutuldu...
Yaşam normale döndü.
***
Ve fakat bugün?
Bugün yine işi gücü bırakıp, Fransa'nın bir kez daha tanıdığı sözde soykırım iddialarını unutup, Suriye gerginliğini öteleyip, Dersim tartışmalarını rafa kaldırıp, kadın cinayetlerini hiç hatırlamayıp, gündeme dair daha birçok gelişmeyi aklımıza bile getirmeyip varsa yoksa milletvekili zamlarını konuşuyoruz.
Emin olun üç gün sonra bunu da unuturuz.
Onun için adamlar,
Gece yarısı alel acele 'Kabul edenler, etmeyenler, kabul edilmiştir!' diyerek,
Dil ve ağız çabukluğu ile emekli milletvekillerinin maaşlarını fahiş oranda artırdı.
Şimdilerde her ne kadar bazı vekiller kendilerini kurtarmak için 'geçinemiyoruz' diyerek masraf listeleri çıkarsa da...
Nafile!
Çünkü...
Milletin elinde öyle bir liste var ki,
Emin olun 'geçinemiyoruz' diyenlerin dudağını uçuklatır.
***
Milleti kurtarmadan, kendini kurtarmaya çalışan 11 bin 250 lira maaşlı vekillere duyurulur!
Türk-İş'in yaptığı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasına göre;
Aralık ayında 4 kişilik bir ailenin 'açlık' sınırı 940 TL.
'Yoksulluk' sınırı ise 3 bin 63 TL.
Tabi bir de yeni yılda zamlandırılan yüzde 10'luk vergi ve harçlar var ki onlarda vatandaşa ayrı bir kapak konusu.
Örneğin,
Çevre ve temizlik vergisi...
Veraset ve intikal vergisi...
Gider vergisi...
Gelir vergisi...
Ivır vergisi, zıvır vergisi...
Vesaire vergisi.
Şimdi ayda 11 bin 250 lira ile geçinemeyen Milletvekillerine soruyorum.
Üç kuruşla kuru ekmeğe talim eden bu vatandaş, ne kazanıyor ki neyin vergisini ödesin?
Kaldı ki kullanmadığı halde devlete 'Kaçak elektrik' vergisi bile ödüyor.
Hayır,
'Bana ne kardeşim geçinemiyorum' diyerek o üç kuruşa da göz diktiyseniz,
Ne diyeyim;
'Gözünüzü Allah doyursun!'