Zaman zaman tekrarl�yorum: Terimler masum de�ildir. Neo-liberalizm de �su�lu� terimlerden biridir. Sermayenin s�n�rs�z tahakk�m�n� hayata ge�irmek �zere otuz k�sur y�l �nce ba�layan yayg�n sald�r�, neo-liberalizm diye adland�r�ld�. Dramatik, tahripk�r bir d�n���me �tarafs�z� bir g�r�nt� verilmesi, hatta sayg�nl�k sa�lanmas� b�ylece m�mk�n oldu.
Bu sald�r�y� hayata ge�irmek i�in �e�itli �lkelerde siyasi iktidarlar, s�radan insanlara insafs�z, ac� ila�lar i�irdiler; k�k s�kt�rd�ler. Bu uygulamalar da bir ba�ka sayg�n terim kullan�larak �reform� diye adland�r�ld�. Zamanla eklentiler de yap�ld�: �rne�in, �dost� s�zc���n�n s�cakl���ndan yararlan�larak, piyasa dostu reformlar savunuldu. Do�rusu ise planlamay� tasfiye eden (yani �planlama d��man��) d�n���mler olmal�yd�. �yle ki, otuz y�l�n sonunda Seul�den Santiago�ya; Dublin�den Kahire�ye kadar uzanan �ok geni� bir co�rafyada s�radan insanlar, �reform� s�zc���n� duyduklar�nda, yeni fel�ketlerin kap�ya dayand��� endi�esiyle �rpermeye ba�lamaktayd�.
Ayn� sald�r�n�n d�nya �ap�ndaki yans�malar�n�n, sonu�lar�n�n emperyalizm kavram� arac�l���yla ele�tirilmesi �nlenmeliydi. Bu nedenle hi�bir analitik i�levi olmayan k�reselle�me terimi uyduruldu. S�zc���n i�eri�i bo�tu; ama, ka��n�lmazl�k, hatta hay�rhahl�k alg�lamas�na yol a�t��� i�in i�e yar�yordu.
� � �
Otuz k�sur y�ll�k bir s�n�f sald�r�s� vard�r. Terimler ve s�ylemler d�nyas�nda s�z�n� etti�im bu �icatlar�, bu sald�r�n�n ideoloji alan�ndaki uzant�lar�d�r. Bu ideolojik yap�, Bat� �niversitelerinin sosyal bilim, �zellikle iktisat e�itiminde; bol para ak�t�lan ara�t�rmalarda ve IMF, D�nya Bankas�, OECD gibi uluslararas� Kurulu�lar�n b�nyesinde olu�turuldu; geli�tirildi.
S�n�f sald�r�s�n�n kendisi ise, kabaca 1945-1979 y�llar�nda, yani kapitalizmin alt�n �a�� i�inde eme�in sermayeye; �evre toplumlar�n�n metropole kar�� sa�lad�klar� edinimleri ad�m ad�m tasfiye etmeyi hedefliyordu.
1980�i izleyen d�nem, b�ylece, sermayenin ve emperyalizmin r�van� y�llar� oldu. Bat��da refah devletinin ana ��eleri; �G�ney�de pop�lizm, sosyal devlet, karma ekonomi, planl� sanayile�me ad�m ad�m (ve her �lkede de�i�en h�zlarda ve bi�imlerde) tasfiye edildi. �Do�u�da� ise, reel sosyalizmin emek�ilere sa�lad��� tam �al��ma ve sosyal g�venceler tarihe kar��t�.
�Neo-liberalizm�in ilk yirmi y�l� i�inde d�nya ekonomisinde de zincirleme kriz dalgalar� ya�and�. Metropol sermayesindeki dalgalanmalar�n tetikledi�i bu krizler genellikle �evre ekonomilerinde patlak verdi. Krizlerin maliyeti (finans kapitalin alacaklar�) t�m�yle bor�lu �lkeler ve bu �lkelerin emek�i s�n�flar� taraf�ndan �stlenildi. B�ylece, ufak dalgalanmalar d���nda, d�nya ekonomisinin krizleri genellikle emperyalist sistemin metropolleri lehine seyretti.
2007 sonunda kapitalizminin merkezinde patlak veren; ABD�den t�m Bat��ya, giderek �evre ekonomilerine yans�yan uluslararas� kriz, bu tabloyu de�i�tirdi. �nceki �eyrek y�zy�l boyunca ���nc� D�nya halklar�na uygulanan �ok tedavisi, �ac� ila�lar�, bu kez metropol emek�ilerine verildi. Bu emek�iler sermayenin g�reli konumundaki g��lenmeyi �nceki y�llarda ad�m ad�m sineye �ekmi�ler; sindirmi�lerdi. Hem bunal�ma yol a�an s�re� i�inde; hem de kriz y�netiminde sermayenin tahakk�m� �ylesine yo�unla�t� ki, alg�lamalar h�zla keskinle�ti. �ok k���k bir az�nl���n denetimindeki finans kapitalin s�n�rs�z kazan� h�rs�, kapitalizmin ��plak, insafs�z, vah�i y�z� ortaya ��kt�. Devletin ve siyasi iktidarlar�n genel olarak sermayeye, �zellikle de finans kapitale mutlak teslimiyeti; halk s�n�flar�n�n kaderleri kar��s�ndaki duyars�zl���, rejimlerin antidemokratik �z� a��k-se�ik alg�land�. Sistemin me�ruiyeti a��r yaralar ald�.
� � �
Bat��da bu sorgulamalar filizlenirken, bu y�l�n ba�lar�nda G�ney�in Arap co�rafyas�nda, Tunus ve M�s�r�da halk s�n�flar� birdenbire ayakland�lar ve yoz iktidarlar� devirdiler. O tarihlerde bu k��ede yay�mlanan yaz�lar�mda, bunlar�n diktat�rlere kar�� bi�imsel demokrasi talepleriyle s�n�rl� kalk��malar olmad���n� vurgulad�m. Halk tepkilerinin k�keninde bu �lkelerde izlenen neoliberal politikalar oldu�unu g�sterdim. Devrilen iktidarlar�n IMF, D�nya Bankas� taraf�ndan �vg�yle desteklenmi� oldu�unu kan�tlayan kaynaklar� aktard�m. �v�len, �nerilen �neoliberal reformlar��n, iktidar sahipleriyle ABD, Frans�z ve Bat� sermayesi aras�ndaki ortakl�klar� nas�l besledi�ini ; buna kar��l�k (M�s�rl� sendikac�lar�n ve solcular�n ortak bir bildirisindeki ifadelerle) ��lkenin en de�erli varl�klar�n�n bir avu� patrona ve yabanc� �irkete pe�ke� �ekildi�ini; �lke zenginli�inin y�zde 90�dan fazlas�n�n 100 ailenin m�lkiyetine ge�ti�ini; halk �o�unlu�unun yoksul, topraks�z ve i�siz b�rak�ld���n�� a��klad�m.
Siyas� �sl�m, Tunus ve M�s�r�daki halk ayaklanmalar�n�n patlak vermesine katk� yapmad�; ilk a�amalar�na kat�lmad�; ama se�imler sonunda bu kalk��malar�n niha� meyvesini derleyecek f�rsat� ele ge�irdi. Devrimci kalk��malar, do�rudan demokrasi olu�turur; ya�at�r. Devrim, �serbest se�imler� talebine indirgenirse, toplumsal d�n���m, rejimin �yenilenmesi� ile s�n�rl� kal�r ve kurulu d�zenin g��lenmesiyle sonu�lan�r. Temsil� demokrasinin tutucu i�levine ili�kin �ok say�da tarihsel deneyim bunu do�ruluyor.
Arap d�nyas�n�n bu do�rultuya y�nelmesi, ba�lang��taki halk kalk��malar�n�n s�n�fsal boyutunu ve devrimci �z�n� ortadan kald�rm�yor.
Bat� d�nyas�nda bu y�la damgas�n� vuran protesto eylemleri, kalk��malar, giderek bu alg�lamaya ula�t�. Atina�da, Madrid�de, Londra�da, New York�ta sokaklar�, meydanlar�, parklar� dolduran insanlar, Tahrir Meydan��ndan ilham ald�klar�n� a��k�a ifade ettiler. Hatta, Tahrir�e kat�lan gen�leri buldular; aralar�na katt�lar; konu�turdular. D�nya �ap�nda yeni bir direnme dalgas�, el yordam�yla bir dayan��maya d�n��erek patlak verdi. Bu direnme dalgas�n�n ger�ek niteli�i, pek beklenilmeyen bir yerde, New York�ta Wall Street�i i�gal eylemlerinde te�his edildi: �Y�zde 99 biziz. Y�zde 1�in tahakk�m�ne kar��y�z. Bu tahakk�m� temsil edenlere Hay�r!��
Bu te�his, Tahrir�le kurdu�u dayan��ma ba�lant�lar�yla birlikte, sermaye tahakk�m�n� hedefleyen s�n�fsal bir kar�� sald�r� �a�r�s� anlam�ndad�r. Belki de yeni bir Enternasyonal�in ilk filizlerini g�zlemekteyiz.
Nas�l, hangi do�rultuda geli�ece�ini; ba�ar� derecesini �ng�remiyoruz. Bug�nden tek bir genelleme ge�erli g�r�l�yor: Otuz y�ld�r insafs�zca sa�a savrulan �tarihin rakkas�� zirveye ula�m��t�r ve �Sol�a sal�nma zaman�� gelmi�tir.
|