Şu bahtsız millet,
(Elin ecnebisidir neticede...) Fransa’nın attığı kazığa odaklandırılmışken,
İntibaklarını yüzde 100’e çıkaran milletvekillerinin bir kısmı, kendilerini acındırmak için harcamalarını kalem kalem yazıp,
Üzerine de,
“Ne yani...
Kıyak zam yapmayalım da yanlış yollara mı meyledelim?”
Minvalli açıklamalar yapıyor, ya...
(Bu tarz ucuz atraksiyonlardan medet ummayan cümlesini tenzih ederekten, gerisini) Hayretler içerisinde izlediğimizi arz ederim!
Demek,
Özrün realiteden beter olması durumu tam anlamıyla buymuş!!!
***
(Hiç istemedikleri halde, silah zoruyla milletvekili yapılan) Muhteremler, aman da ne zor koşullar altında verdikleri yaşam mücadelesini satır satır anlatıyor:
“Kira şu kadar.
Faturalar bu kadar.
Git o yana, gel bu yana... Araç yakıtı bilmem ne kadar...
Seçmen milletinin yediği içtiği dünyalar kadar!
Ne düğünleri biter, ne cemiyetleri...
İşin yoksa çelenk gönder, altın tak! Nereye kadar?
Hal böyle iken, kendimize zam yapmayalım da, onun bunun lobiciliğini mi yapalım?
Yoksa, pis işlere mi girişelim?..”
***
Sözde sosyal demokrat olan bir diğeri de, kıyak zammı, (Ucuz Meclis berberine gitmekten tahriş olmŞ cildinin verdiği eleme istinaden...) insanı kahreden bir yaklaşımla izaha çalışıyor:
“Kendimize kallavi zam yapmayalım da,
Başkent sokaklarında zabıtalar gibi mi gezelim?”
***
Yahu bu nasıl bir mantık?
Hale bakın,
“Hayat pahalı.
Giderler ona keza...
Gani gani zamlı maaş almayalım da, yetkinlerin lobiciliğine (iş takipçiliğine) mi soyunalım?..”
Ayıplı kıyağı öyle bir sunmak ki bu,
Üçüncü hal imkansız zahir!!!
“Ya bu kadar kazanırız!”
Ya da,
“................???”
Eyvah eyvah!
***
Bütün bu çabadan anladığımız kadarıyla,
Asgari ücretin topu temeli 658 TL olduğu vatan sathındaki asıllara düşen, (kendilerini bırakıp) vekillerine bahşedilen nimetler için şükretmektir:
“Ey güzel Allahım...
Ne kadar yücesin ki, o daracık gelirleriyle vatana millete hizmet edicem diye helak olan biricik vekillerimize, şu ahir ömürlerini pis işlere bulaşmadan, onurlarıyla tamamlayabilme olanağı verdin.
Biz yine bir şekilde idare ederiz.
...de,
Başkent sokaklarında “Zabıtalar gibi!” gezmekten ötürü müteessir olan, “Koskoca Milletvekillerini” kayırmasan, vaziyet harbiden fenaymış!
Hamdolsun, o cefakar insanlara verdiğin nimetlere...
Amin...”
|