İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Rojin’e 'aşüfte kadın' diyen TRT Genel Müdürü, derhal özür dilemeli!

Rojin’e 'aşüfte kadın' diyen TRT Genel Müdürü, derhal özür dilemeli!

24 Aralık 2011 Cumartesi, 08:59

Ruhat Mengi /VATAN

Hem de sadece Kürt sanatçı Rojin’den değil, tüm toplumdan... TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’e gazeteci ve akademisyenlerin bulunduğu toplantıda Taraf Yazarı Orhan Miroğlu tarafından Şeş kanalıyla ilgili bir soru sorulmuş. Normal olarak TRT gibi önemli bir kurumun genel müdürü bir gazetecinin sorduğu soruyu “bir genel müdürün ciddiyeti ve özeni ile” cevaplar değil mi, beklenen budur. Ama öyle olmamış maalesef.

İbrahim Şahin salonda bulunanları şok edecek şekilde önce “Burada kadın yok değil mi” diye sormuş, arkasından sözü Rojin’e getirerek “aşüfte kadın” demiş. Miroğlu son derece doğal olarak itiraz edince de hatasını düzeltme şansı çıkmasına rağmen bunu yapmak yerine “Benim üslubum bu” demiş, Orhan Miroğlu da bunun üzerine toplantıyı terk etmiş.

HERKES TERK ETMELİYDİ

Öncelikle Miroğlu’nu doğru hareketinden dolayı kutluyorum. Sonra da toplantıda bu sözleri yutup oturan akademisyen ve gazetecilere hayretlerimi bildiriyorum, onlar nasıl oturabildiler?

Bir TRT Genel Müdürü, hiç kimse, hiçbir kadın, hiçbir kadın sanatçı için (kendine göre ne sebep bulmuş olursa olsun) böyle bir hakarette asla bulunamaz, bulunursa ve üstelik hatasında ısrar ederse toplu tepkiyi hak etmiş demektir. Böyle bir yanlışı sıradan vatandaş yapsa bile “işte kadına karşı zihniyet bu” diye eleştirilir, İbrahim Şahin’e ne diyeceğiz?

ARINÇ NE DEMİŞTİ?

Bu mevkideki insanın zihniyeti bile buysa “kadına karşı şiddeti önlemek” ten kim söz edebilir? İnanın ben haberi duyunca inanamadım, olacak şey değil. Öyle büyük bir hata ki aslında kime karşı yapılırsa yapılsın fark etmez ama öte yanda daha Çarşamba günü “Kürtlere tüm hakları verilecek. Hepimizin sahip olduğu bilgi, eğitim, kültür gibi haklara sahip olmak onların hakkı” açıklaması yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın herkesten önce tepki göstermesi gerekir. Tüm hakların başında “insanlık, kişilik hakları” gelir ve bu da resmen kişiliğe saldırıdır.

SÖZEL ŞİDDET ÇOK ÖNEMLİ

Rojin çok güzel sesi ve yorumu olan başarılı bir sanatçı ama bu özellikleri olmasa bile “kadınlara karşı sözel saldırı” da fiziksel saldırı kadar önemlidir, onlara ağza alınmayacak bir hakareti ederken salonda kadınların bulunması veya bulunmaması hiçbir şeyi değiştirmez. TRT Genel Müdürü pervasızca, “üslubum bu” diyerek böyle bir eylemi gerçekleştiriyor ve buna susuyorsak, “İzmir’de kadın döven polislere” nasıl kızabiliriz? En kısa zamanda İbrahim Şahin; Rojin’den de, toplumdan da özür dilemelidir, o “devlet te-levizyonu”nu temsil ediyor, canının istediği gibi üslup kullanma hakkı yoktur. Bu olaylar unutturulup geçiliyor ama bu unutturulmamalı!


*****


Fransa’ya Cezayir’i hatırlatarak kazanamayız!

“Ermeni soykırım iddiası” ile ilgili oylamalarda ABD ve Fransa’ya her seferinde “kendi yaptıkları soykırımları” hatırlatabiliriz ve bunu yapıyoruz da ama böyle kazanamayız. Aslında doğru tabii, bu soykırımları bilinçli, planlı olarak yapmışlar ama biz “soykırım yapmadığımızı” söylüyor ve “tarihe, belgelere bakın” diyorsak, onlara kendi yaptıkları soykırımları hatırlatmanın ne gereği var? Biz yapmadıysak onların yapmış olması bizi neden ilgilendiriyor?

KONUŞMAK YARAR SAĞLASAYDI

Şimdi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu “Her yerde konuşacağız, nerede bir Ermeni varsa gidip konuşacağız, Türkiye’nin gür sesini duyuracağız” demiş. Ayıptır söylemesi bu da yanlış açıklama.. Konuşmakla olsaydı, birkaç yıl önce Türk gazeteciler Ermenistan’a gittiğinde onları hiç değilse dinlerlerdi. Nasıl hakaretamiz muameleyle karşılaştıklarını, kafalarından aşağı bira bile döküldüğünü unuttuk mu?

Bir derginin yaptığı bir araştırmada “Ermeni soykırım iddiası” konusunda en fazla yazıyı benim yazdığım ortaya çıkmıştı, 15 yıldır bu konuyu detaylı şekilde, arşivleri araştırarak, tarihçilerle tartışarak yazıyorum. Ermeniler onlarca yıldır bugünler için aralıksız çalıştılar, Türkiye üç, beş gönüllü insanı, tarihçisi olmasa susup bekleyecekti, onlar da yalnız başlarına yeterince etkili olamadılar ki o süreçte “Türkiye soykırım yapmamıştır” diyen, kitaplar yazan yabancı tarihçiler bile korkutuldu, sindirildi.

YAPILMASI GEREKEN ŞEY!

Burada Türkiye’nin yapması gereken şey; Bu konudaki yerli-yabancı arşiv bilgilerini, tehcirle ilgili gerçekleri, her iki taraftan kaç kişinin öldüğünü, kaç kişinin geri döndüğünü, kaçının göç ettiği yerde kaldığını, mutlaka Kaçaznuni’nin açıklamasını kolay okunan kitapçıklar halinde bastırıp elden bu ülkelerin meclis üyelerine dağıtmaktır. Fransa, ABD, İngiltere ve diğer ülkeleri “Ermeni ve yabancı tarihçilerin Türk tarihçilerle masaya oturması ve kararın ondan sonra verilmesi” için ikna etmektir. Bunu dışında ne yapılsa boştur ve günü kurtarmaktan başka anlam taşımaz!


*****


Baykal’ın ziyareti ve izin!

Deniz Baykal’ın Başbakan Erdoğan’ı evinde ziyaret etmesi güzel bir haberdi, iktidar ve muhalefet partilerinin birbirlerine karşı hep sert, hep ters tavırlarını görerek yaşadığımız için insana barış ve huzur duygusu veriyor dostça görüşmeler..

Bununla birlikte Baykal’ın bu ziyareti “Tutuklu CHP Milletvekili Mehmet Haberal’ın hasta annesini görmesine imkan tanınması” talebiyle yaptığını duymak şaşırtıcıydı. Seçilmiş milletvekillerinin ve üstelik hüküm giymedikleri, hala da ne suç işlemiş oldukları bilinmediği halde hala cezaevinde olmaları zaten hukuk dışı bir durum o başka mesele.. Ama öte yanda bu haberi duyunca ve Başbakan’ın “Adalet Bakanı ile konuşacağım, eğer çok büyük bir engel bulunmuyorsa bu durum halledilebilir diye düşünüyorum” sözlerini duyunca insanın kafası karışıyor.

ADALET BAKANI HALLEDİYORSA

Tutuklu olduğu süreçte ağır kanser hastalığı ortaya çıkan, hastaneye gönderilmediği için hayatını cezaevinde kaybeden insanlar oldu.. Eşi ölüm döşeğindeyken “onu son kez görmesine izin verilmeyen ve göremeden kaybeden” insanlar oldu.. Müyesser Yıldız’ın “Alzheimer hastası olan ve kendisinin baktığı” annesini görmesine izin verilmiyor. Bu kararlarda Adalet Bakanı etkili olabiliyor, yargının işini halledebiliyorsa benzer durumdaki diğer insanlara da yardım edemez miydi?

İNSANLIK HAKKIDIR!

Sakın yanlış anlaşılmasın, Mehmet Haberal gibi “dünya çapında Türkiye’nin gururu olmuş”, tutuklanması dünya doktorlarını şoka uğratmış” önemli bir cerrahın, bir milletvekilinin 91 yaşındaki annesini görmesinin sağlanması “bir insanlık hakkı, insanlık olayı”dır. Ben sadece Baykal’ın “hukukla ilgili kararı Başbakan’dan istemesini” tuhaf ve eleştirmeye değer buldum hepsi bu! Sayın Haberal’a annesi için geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum!

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız