Siyasetle, hep iç içe olmuştur.
Nedir iç içe olan?
Yasak ilişkiler, aşk-ı memnular, gizli sevdalar, fırsatçılar, taciz, sarkıntılık, günümüzün argosuyla “kaçak elektrik” kullanmak “kaçak et kesim” yapmak...
Hatırlıyoruz, bu işe ilk başladığımız yıllarda, Teşvikiye camiinin avlusundan, karşıdaki apartman göz hapsine alınmıştı.
Niye?
Devrin başbakanı o apartmana gelip giderdi.
Oraya gelip giderdi ama, Ankara’da da bir sahne sanatçısıyla ilişkisi olduğu ayyuka çıkmıştı.
Muhalefet partisinin genel sekreterinin adı da hostes olduğunu söyleyen bir kızcağızla birlikte anılmaya başlandı...
Doğru mu yanlış mı?
Nasıl öğreneceğiz?
Kız “evet” diyor, adam da “hayır” diyor.
İçimizden biri kızı sıkıştırdı:
“Peki sana ne verdi? Kaç para aldın?”
Kız köpürdü:
“Ne parası, eli cebine bile gitmedi!”
Arkadaş bize döndü:
“Doğru söylüyor, adamın cebinde akrep vardır...”
* * *
Bazen bu gizli ilişkiler, tehlikeli ayağa düşer, bazen ise öyle seviyelidir ki!
Bir dışişleri bakanının, bir “hanımefendi” ile olan ilişkisi yıllar sürmüş, ne ayağa düşmüş, ne de iç çamaşırları ihtilal savcısının elinde, kürsüden sallanmıştır.
Bütün bu pespayeliği sineye çekenler olduğu gibi, onur sorunu yapıp, koltuktan istifa eden bakanlar bile olmuştur.
* * *
Kimse kusura bakmasın ama, başta okurlar, bu haberlere pek düşkündürler.
“Kim yapmış, nerede yapmış, nasıl yapmış?”
Sana ne adam, sen onun zamparalığına, “kaçak et kesimine” bakacağına o kadar işler var ki!
Bu yazıyı okurken, “kim bunlar” diye sormaya hazırlanıyordunuz değil mi?
Hevesiniz kursağınızda kalsın, söylemeyeceğiz.
Size ne?
Kimsenin geçmişini, geçmişindeki sıkıntıları tekrar yaşatmayacağız.
* * *
Ankara’daki rezilliği görüyorsunuz değil mi?
Deniz Baykal’a komplo kuruluyor, bir kadıncağız randevu alıp gidiyor, Deniz Baykal, küçücük odaya aldırıyor, eliyle, ağzıyla taciz ediyor, böyle anlatıyor.
Baykal haklı, bir komplo daha, adı çıkmış ya!
Diyor ki:
“Bir komplo kurulduğunu hissettim, uzak durdum, tuzağa düşmedim. Kılıçdaroğlu’na da gidip, benimle ilgili bu iddiaları söylemiş!”
Baykal ne diyor:
“Eğer bana gelip, Kılıçdaroğlu için böyle şeyler söyleseydi, Kemal Bey’i arar, kendisine kurulmak istenen komployu hemen anlatırdım!”
* * *
Baykal yanlış mı söylüyor?
Hayır!
Yanlışın alasını Kılıçdaroğlu yapıyor, diyor ki:
“Deniz Baykal’ı aramadım, çünkü iddiayı ciddiye almadım, Deniz Bey’i rahatsız etmek istemedim!”
Maşallah, Sayın Kılıçdaroğlu, siz ki böyle bir komplonun sonunda CHP’ye genel başkan oldunuz, bu iddiayı ciddiye almıyorsunuz.
Pes!
Galiba seçimde oy verecek sandığı bulamamanız, yürüyen merdivene ters binmeniz, sizin ciddiyet anlayışınıza bağlı...
Hayırlı olsun!
* * *
Bir başka soru?
“Ben gazeteciyim, diye telefon edip, randevu isteyene sormazlar mı? ‘Kimliğin nerede?’ diye demek sormuyorlar...
Adam ya da kadın ben gazeteciyim dedi mi yetiyor.”
Eline makası alan berberden bile ruhsat soruluyor, gazeteciyim diyenden böyle bir şey sorulamıyor.
Her önüne gelen, gazeteci...
Adamın biri demiş ki:
“Devletin değirmenini bir eşek de olsa çevirir!”
Şair Eşref ağzının payını vermiş:
“Çevirir ama anasının örekesine çevirir.”
|