Yazık oldu, meclis üyeliklerine…

11 Mart 2011 Cuma, 10:20

Huriye Gül KOLAYLI/Haber

CHP Merkez Yürütme Kurulu, seçilmişlere, milletvekili aday adaylığının yolunu kapayarak bir son dakika golü attı…

İl Özel İdaresi CHP Grup Başkanvekilliği’nden istifa ederek milletvekili aday adayı olan İlhan Demiröz için üzüldüm…

Aynı şeyi Nilüfer’in kontenjandan belediye meclis üyesi Bülent Aslanhan için söyleyemeyeceğim…

Bülent Aslanhan’ı uzun yıllardan beri tanıdığım ve desteklediğim bir isimdir…

Bugüne kadar hiç meselem olmamıştır…

Ancak ne zaman ki; Kaleli’nin meşhur bekçilik söylemini yazdım; o günden itibaren Aslanhan’ın benimle meselesi olmaya başladı…

Aslanhan, Sena Kaleli’nin avukatlığına soyunmakla kalmadı; bariz yanlışları bile “meziyet” sayacak kadar gözü kara gitti…

Bülent Aslanhan her görüşmemizde partide herhangi bir beklentisinin olmadığını söyleyip durmuştu…

“Muhtar ol desinler, muhtarlık yaparım” diyordu…

Acayip mütevazi hallerdeydi…

Akademik çevrelerde, ya il başkanlığına ya da milletvekilliğine oynadığını söylediğimde, dostları “Yok, Biz tanırız arkadaşımızı… Bülent küçük hesapların adamı değildir” dediler…

Milletvekili aday adaylığı için meclis üyeliğinden istifa edince hiç şaşırmadım…

Ve Aslanhan’ı aslanlar gibi savunanlara “Ne haber! Arkadaşınızı siz mi iyi tanıyormuşsunuz, ben mi?” dedim…

Siyaset bu, adamı iki günde alır tepelere çıkartır, sonra da oradan aşağılara fırlatır…

Ne güzel, “Hem de hemen!”, milletvekili oluverecekti; ama olmadı işte…

Sayın Aslanhan, gazetecilere akıl vermeyi çok iyi biliyor, ama Sena Ablası, kendisini eleştiren tüm gazetecileri mobing tacizcisi ve otokontrolsüz yazar deyince sesi hiç çıkmıyor…

Sayın “Gerçek solcu”ya hatırlatmak isterim…

Daha önceki ömründe, taşeronlaşmaya, sözleşmeli çalışmaya, güvencesizliğe karşı çıkıp duruyordu…

Biz de yanında duruyor, elimizden gelen desteği veriyorduk…

Biz hala o noktadayız efendim, hala bu konulardaki duruşumuzu koruyoruz…

Sayın Aslanhan, önce kendi sokağını temizlemekle başlasın işe…

Fazla uzağa gitmeden yanına yöresine baksın!

Şirket elemanlarının önüne boş kağıt konulup sözleşme imzalattırılan personelin hakkını korusun…

Geçtik kadroya geçirilmelerinden, geçmiş haklarının gasp edilmesini önlesin hiç olmazsa!

Biz de görelim, özü sözü bir solculuğunu…