İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Demokrasiye ‘asker freni’nden sonra şimdi de ‘sivil freni’ mi?

Demokrasiye ‘asker freni’nden sonra şimdi de ‘sivil freni’ mi?

17 Aralık 2011 Cumartesi, 07:15

Hasan Cemal /Milliyet

Mehmet Ali Birand, “Asker yerine polis devleti mi?” diye, Oral Çalışlar, “Operasyonculukla nasıl bir Türkiye kurulur?” diye soruyor. Ben de konuya ilişkin eski sorularımı tekrarlıyorum.



Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden, benim sevdiğim deyişle Mülkiye’den bir hocama rastladım bu yakınlarda.
Yazılarımı izlediğini, askeri çok fazla eleştirdiğimi, buna katılmadığını belirttikten sonra dedi ki:
“Rejime bizde fren lazım, fren!”
Fren Türk Silahlı Kuvvetleri’ydi, yani asker...
Mülkiye’ye 1961 yılında, 27 Mayıs darbesinin hemen ertesinde girdim. Neredeyse tüm hocalarım 27 Mayıs’çıydı ve bir kısmı darbe anayasasının yapılmasına bizzat katılmışlardı.
Bir başka deyişle:
‘Asker freni’ni anayasallaştırdılar!
Ya da ‘asker freni’ni kurumsallaştırarak, askeri vesayeti sağlam kazığa bağladılar, bunu da demokrasi sanarak...
Mülkiye yıllarını anımsıyorum.
Hocalarımız 27 Mayıs darbesini hep şöyle mazur ve gerekli gösterirlerdi:
Demokrat Parti iktidarı, Meclis’teki büyük çoğunluğuna dayanarak ‘dikta’ya gidiyordu, asker fren koydu; darbeyle diktanın yolunu kesti.
Bu ‘asker freni’ anayasal nitelik kazandıktan sonra asker Türkiye siyasetinin başından eksik olmadı.
Halkın oyuna hiç güvenmedi.
Seçim sandığından çıkanı silahla götürmeyi bir alışkanlık haline getirdi.
Kısacası:
Bu asker freni, Türkiye’de demokrasi ve hukuk devletini sürekli frenledi.
Şimdi Türkiye bu ‘fren’den kurtuluyor; ‘askeri vesayet’in çözülüş sancılarını yaşıyor.
Bir Yunanistan’ın, bir İspanya’nın, bir Portekiz’in 1970’lerde yaşadıklarını, biz 2000’lerde özellikle Ak Parti iktidarıyla yaşamaya başladık.
O ülkelerde de kolay yaşanmadı bu süreç. Askerin tam olarak sivil otoriteye tabi kılınması zaman aldı, sıkıntılı oldu.
Bizde de farklı değil.
Demokrasi ve hukuk devletinin tüm kural ve kurumlarıyla yerli yerine oturması siyasal mücadeleyle, siyasal olgunlaşmayla, demokrasi kültürünü hazmetmeyle mümkün olabiliyor.
Şunu vurgulamak lazım:
Demokrasi diyorsak, ‘asker freni’nden ya da ‘askeri vesayet’ten tamamen kurtulmak zorundayız!
Türkiye bu yolda ilerliyor.
Ama şu soru da geçerli:
‘Asker freni’nden kurtulan bir Türkiye tam anlamıyla demokrasiyi kucaklamış mı olacak?
Demokrasiye doğru büyük bir aşama kaydedilecek ama iş elbette bitmeyecek.
Demokrasi ve hukukun üstünlüğü yolunda aşılması gereken engeller var.
Yeni anayasa...
Kürt sorunu, PKK...
İfade özgürlüğü...
Hapisteki gazeteciler...
KCK’dan yatanlar...
Bu engeller aşılmadan demokrasi ve hukukun üstünlüğü tam anlamıyla gelmiş olmayacak bu ülkeye...
Demokrasi bir süreçtir!
Türkiye ‘asker freni’nden kurtulurken, demokrasinin, daha doğru deyişle demokratikleşmenin zaman aldığını hiç akıldan çıkarmamak gerekiyor.
Asker freni boşalırken ‘sivil freni’ de devreye girebilir.
Sivil rejim otoriterleşebilir!
Evet, Başbakan Erdoğan bugün çok güçlenmiş durumda. Yüzde 50 oy var arkasında.
2000’lerin başından itibaren hayatı kendisine cehennem etmiş olan ‘askeri vesayet’le, askerin sivil bürokrasideki, yargı ve üniversitedeki ‘işbirlikçileri’ni fena halde geriletti.
Ama Erdoğan’ın aynı zamanda iş ve medya dünyası üstündeki gölgesi de uzadıkça uzadı.
Bu durumla birlikte işini kaybeden gazetecilerin son dönemde çoğalması bir başka tedirginlik kaynağıdır.
Türkiye, ‘asker freni’nden kurtulmadan demokratik hukuk devletine açılamazdı.
Şimdi bu yol açılıyor.
Tayyip Erdoğan’ın bir lider olarak bu süreçteki belirleyici, yapıcı rolü teslim edilmeli.
Ama iş bununla bitmiyor.
Erdoğan’ın elinde gerçekten büyük bir güç toplanmış, eski deyişle temerküz etmiş durumda.
Bu gücü nasıl kullanacak?
Güç şımartabilir de...
Erdoğan’ın gücü sevdiği, bu gücü kendine saklamadığı, bazen de acımasızca kullandığı malum, örnekleri var.
Önümüzdeki dönemde Erdoğan eğer bu gücü daha çok demokratikleşme yolunda kullanırsa, Türkiye’nin önü açılır.
Demokratik bir anayasa yaparsa...
Kürt sorunuyla şiddetin bağını kopartıp, PKK’ya dağdan iniş kapısını açarsa...
İfade özgürlüğünün sınırlarını Türk Ceza Yasası’nı, Terörle Mücadele Yasası’nı değiştirerek genişletirse...
Hapisteki gazetecilerin, hapisteki KCK’lıların özgürlüğünü sağlayacak yasal düzenlemeler yaparsa...
Medya ve iş dünyasının üstüne düşen gölgesini kısaltırsa...
İşte Erdoğan, olağanüstü büyümüş olan siyasal gücünü bu yollarda kullanabilirse, askeri vesayetten sivil vesayete mi sorularının herhangi bir inandırıcılığı kalmaz.

* * *
Yukarıdaki yazım yeni değil, 4 Ağustos 2011 tarihli.
Güncel siyasetteki gelişmeler ve dünkü Posta’yla Radikal’de Mehmet Ali Birand’ın “Asker yerine polis devleti mi?”, Oral Çalışlar’ın “Operasyonculukla nasıl bir Türkiye kurulur?” başlıklı yazılarını okuyunca, eski yazımı bir kez daha yayımlamak ve sorularımı yinelemek istedim

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız