|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Gördüğümüze mi inanalım söylenene mi?
15 Aralık 2011 Perşembe, 06:58
Mehmet Y. YILMAZ /Hürriyet
|
|
ÖNCE bir fıkra anlatayım. Çünkü bu fıkra bugün Türkiye’de “ileri demokrasi” olduğunu iddia edenlerin durumunu çok iyi anlatıyor diye düşünüyorum.
John, karısını en yakın arkadaşı Mark ile yatakta yakalamış. Olayın şokuyla şaşkınlıkla bakarken Mark yataktan fırlamış. “Hey John” demiş, “gördüklerine mi inanacaksın, yoksa en yakın arkadaşının sözüne mi?”
İktidar gördüklerimize değil, söylenenlere inanmamızı istiyor, ama buna inanmayı en çok isteyenler bile gördüklerinin şokunu üstlerinden atamıyorlar!
Üniversite sınavında “şifreleme” iddiaları ortaya atıldığında, yetkililerin doğru dürüst bir yanıt veremediklerini hatırlayalım. Hâlâ bu konuda tam olarak tatmin olmuş değiliz ama artık aş pişmiş bulunuyor, su katmayacağım.
Doğal olarak yıllardır sınav stresi içinde yaşayan gençlerin bir bölümü bu nedenle sokaklara döküldüler.
Bu gösterilerden biri de Balıkesir’de yapıldı.
300 lise mezunu gencin 45’i gözaltına alınmış, daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmışlardı.
Dün bu çocuklar yargıç karşısına çıktılar. Savcılık, “toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet” ettikleri gerekçesiyle çocukların 1.5 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmalarını istiyor.
Bu çocuklar “ileri” olanından vazgeçtim, normal bir demokraside böyle bir ceza istemi ile yargılanmazlardı.
Çünkü oralarda herkes bilir ki protesto gösterisi yapmak temel bir demokratik haktır ve gösteri çevreye bir zarar vermediği sürece cezalandırılması gerekmez.
Ama bizim “ileri demokrasimiz” haksızlığa uğradığını düşünüp, bunu protesto edenleri, çoluk çocuk demeden hapse tıkmaya yöneliyor.
Ve sonra da gördüklerimize değil, söylenenlere inanmamız bekleniyor!
İşkenceyle böyle mücadele edilmez
DÜN bu köşede New York’ta Haiti kökenli bir ABD vatandaşını devriye aracında dövdükten sonra karakolda taciz eden polis memurunun şartlı tahliye hakkı olmaksızın 30 yıl, ona engel olmayan polis memurunun da 15 yıl hapis cezasına çarptırıldığını yazmıştım.
Meğerse ben o yazıyı yazarken İstanbul’da, Festus Okey isimli bir Nijeryalı göçmeni, karakolda tabanca ile vurarak öldürdüğü iddiasıyla yargıç karşısına çıkarılan polis memuru ile ilgili “karar duruşması” varmış.
Polis memuru “taksirle adam öldürmek” suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Cinayet 20 Ağustos 2007’de işlenmişti, her şeyiyle ortada olan bir yargılamanın bitmesi bile 13 Aralık 2011’de mümkün olabildi. Temyiz süreci ne zaman tamamlanacak, Allah bilir.
Mahkemenin başkanı karara karşı yazdığı oy yazısında cezanın alt sınır olan 2 yıl 6 ay olmasını ve verilen cezanın da paraya çevrilmesini istemiş. Bir üye de sanığın suçunun “olası kast ile adam öldürmek” olarak değerlendirilmesi ve daha ağır bir cezanın verilmesi yönünde karşı oy kullanmış.
Somut bir olay bile bizim hukuk ve yargılama düzenimizde böylesine farklı değerlendirilebiliyor. Bu işte bir yanlışlık olmalı ama nerede, bilemiyorum.
Maktulün avukatı, sanığın savcılık ifadesinde “siyahi ve doğudan gelen vatandaşlar, suçlular arasında daha dikkat çekiyor” dediğini belirtiyor.
Sadece bu ifade bile medeni bir ülkede bir “nefret suçu” şüphesi yaratırdı, bu bile dikkate alınmamış.
Ve hâlâ karakollarda şiddetin nasıl bitirileceğinden söz ediyoruz.
Bir insanın, karakolda polis tabancasından çıkan kurşunla ölmüş olması bile yeterince cezalandırılamıyorsa, karakolda işkence ve kötü muamele ile nasıl mücadele edeceğiz?
Bu işe hiç şaşırmadım
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, KCK soruşturması çerçevesinde tutuklanan ve yargılanan kişilerden bazılarıyla AKP’nin önde gelen kişilerinin de telefon görüşmeleri yaptıklarını, ama bu görüşme kayıtlarının ayıklandığını, dosyalara konulmadığını söyledi.
Demirtaş, bu kişilerin “bazı konularda ricacı olduklarını” da söylüyor.
Doğrusunu isterseniz buna hiç şaşırmadım.
Çünkü Türkiye’de suç ile doğrudan ilgisi olmayan telefon dinleme kayıtlarının iddianame eklerine konulmasının amacı bir suçu kanıtlamaktan daha çok telefonu dinlenen kişiyi peşin bir suçlu olarak ilan etme çabasıdır.
Bu görüşmeler ek dosyalara konulur ki gazetelerde yayımlansın, kamuoyu peşin bir hükme varsın!
Doğal olarak AKP ileri gelenlerinin bu tür telefon konuşmaları elenmiştir.
Ama aynı kişilerle, benzer konuşmaları bir muhalefet partisi yöneticisi yapmış olsaydı ya da o konuşmayı yapan kişi iktidarın sevmediği bir gazeteci olsaydı, hiç kuşku duymayın ki bunları dosyalarda bulabilecektik.
Bulmakla da kalmayacaktık tabii. Yandaş medyada bunlar çarşaf çarşaf yayımlanacak, muhalefetin KCK üzerinden PKK ile nasıl iletişim kurduğu dehşet verici öyküler haline getirilecekti.
Günlerce bunun üzerinde konuşulur, arada bir sürü önemli konunun gündemden düşmesi de sağlanırdı ki bu da iktidar için ekmek kadayıfının üzerine konulmuş bir parça kaymak tadında olurdu.
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|