SELAM OLSUN DİRENENLERE!...

12 Aralık 2011 Pazartesi, 07:33

YAŞAR SEYMAN /Birgün

Bir çağrı geldi tüm duyarlı yüreklere…

“Yaşam hakkını, derelerini ve doğayı savunanlar; Metin Lokumcu için sokağa çıkanlar, halktan yana aydınlar-gazeteciler, parasız eğitim-sağlık isteyenler, haklarını savunanlar, demokratik haklarını kullananlar, hakları için örgütlenenler, ‘yargılanamaz’ demek için 9 Aralık’ta Ankara’da buluşuyor.”

HOPA: GÖNLÜMÜN YARALI DİLİMİ

Bu anlamlı çağrıya; 9 Aralık günü Ankara’da süren Türk-İş Genel Kurulu'na delege olarak katıldığım için katılamıyorum. Gönlüm sizinle olacak. Zaten koca yılı 12 ayıyla önüme koysam Hopa gönlümün yaralı dilimi olarak hep kalacaktır.

Hopa olaylarını dostların içinde olması nedeniyle basından önce duydum, izledim ve gittim. Emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun kırkı dolmadan mezarında dua ettik. O öleli birkaç gündü ve köpeği o günden beri ses vermiyor, yemiyor, içmiyor, mezarın başından ayrılmıyordu.

Köyünü, evini, bahçesini, yetim kalan oğlu Ulaş’ı görünce vay bee, dedik topluca! Vay ki ne vay! Bu koşullardaki yaşamı bile bir insana çok görmek, hangi vicdanla örtüşür. Tek suçu Hopa derelerini savunmak olan bu insanlar ilk kurbanını vermiş, onlarca tutuklu, yaralı bir de gönülden yaralılar ardından bırakmıştı.

“Hopa’nın dereleri bizimdir bizim kalacak!” diyenler ölümün kollarında, hapishane yollarında kendini buldular. Hopa’da suç aletleri, afişler, kitaplar, sloganlar bir de saçlarını kestikleri için tutuklanan gençler…

Hopa’nın derelerini savunmak kolay mı?

Hopalılar ne zaman kolayı savundu ki?

9 Aralık günü Ankaralılar, Hopa davasında yargılananları yalnız bırakmamalı!

Diye çağrıcılara mesaj yolladım.

9 Aralık sabahı Ankara’ya ince ince bir kar yağıyordu.

Mahsuni Şerif’in dizeleri aklıma geldi: “İnce ince bir kar yağar/ fakirlerin üstüne”

Karla yola koyuldum. Ankara’da yapılan Türk-İş kongresine delege olarak katılmalıydım. Dört yılda bir yapılan kongreye katılmak işçi sınıfına karşı sorumluluğun ve örgütlü olmanın kısacası kurumsal kimliğin gereğiydi.

Aynı gün Ankara’da Hopa Davası duruşması vardı. Sevdiklerimle Ankara Adliyesi’ne gidip o heyecanı yaşamak istedim. “İki arada bir derede kaldım.” Derler ya öyle oldum. Aklım ve fiziğim Türk- İş kongresinde gönlüm Hopa Davası’naydı…

Saatler bitmek bilmedi uzadı da uzadı…

Kaç sendika başkanı konuştu...

Bazılarının konuşmasında salonda bazılarının konuşmasında Hopa davasındaydım.

Ve bugün Twıtter’ı çok sevdim çok!

Tweetler sayesinde saatler aktı…

İşte onlardan bir kaçı yaralı gönlüme merhem oldu:


aethewulf

Kim ne derse desin, Bu zulüm düzeni yıkılana kadar durmak yok. \'HER YER HOPA, HER YER DİRENİŞ\'

Mehmet Atakan Foça

Salonda en son bıraktığımda anneler ağlıyordu

ECE TEMELKURAN

Bu gece eli kalbinde Hopa takip edip çocuklarımızı yalnız bırakmayan herkese helal olsun. Yurttaşınız, kardeşiniz olmaktan onurluyum!

ALPER TEKİN

Ankara’da görülen “Hopa Davası”nın ara kararı açıklandı, 22 tutuklu sanığın tümümün tahliyesine karar verildi.

YONCA ŞIK

Hepsi tahliye olduuuuuu:))))))))))))))))))))))))))))))))))))))

METİN UCA

Yasasın HOPA ve HAKLI olanlar kazandı.

MERİÇ ŞENYÜZ

Oleeeey oley oley oley! Haydi, arabalara yıldız yumruklu bayraklarımızla konvoy yapalım :)))

ÜMİT ALAN

Hopa Davası; abuk sabuk suçlamaları, subuk delilleri ve karşılığında yiğit savunmalarıyla daha karar çıkmadan tarihe geçti bile; mizah tarihine ama

ECE TEMEL KURAN

Twitter halayı!&&&&&&&



Hopa tahliyeleri ile gönüller şen oldu…

Hopa Davası’na koşanlara selam olsun!