İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Sizce hangisi doğru?Avukatlar bazı kayıtların verilmediğini söylüyor

Sizce hangisi doğru?Avukatlar bazı kayıtların verilmediğini söylüyor

12 Aralık 2011 Pazartesi, 06:35

Fatih ÇEKİRGE /Hürriyet

HRANT Dink davası gelip bir soru işaretine dayandı.


Cinayetin işlendiği sırada orada telefonla konuşanlar kimdi?

Mahkeme bu bilgiyi BTK’dan istedi.

BTK itiraz etti.

Ve bu itiraz üzerine hepimiz zannettik ki;

Bilgi gizleniyor.

BTK Başkanı Tayfun Acarer’e sordum:

- Bilgileri neden vermiyorsunuz?

- Yanlış anlaşılan bir şey var? Bir kere biz dinleme yapmayız. İkincisi bizden istenen o sırada o baz istasyonunda kim görüşme yapıyorsa hepsinin kaydıdır. Dedik ki; isim verin ilgili şirketten isteyelim. Ama siz kim varsa hepsinin kayıtlarını istiyorsunuz. Bu sırada siz de orada olabilirsiniz. Kişilik haklarınız ne olacak? Nerede gizlilik ilkesi?

- Avukatlar bazı kayıtların verilmediğini söylüyor.

- Böyle şey olur mu? Zaten kayıtlar bizde değil ki. Operatör şirketten istiyoruz. Ne gelirse de gönderiyoruz.

- Peki son durum nedir?

- Mahkeme tüm kayıtları isim belirtmeden isteyince biz de mahremiyete aykırı olur düşüncesiyle itiraz ettik. Önce üst mahkeme bizi haklı buldu. Ama sonradan mahkeme kararıyla tekrar istendi. Biz de verdik.

Acarer’in bu sözleri önemlidir.

Ve elbette bir büyük soruyu da beraberinde getirmektedir.

Şimdi hep birlikte soralım:

- İsim vermeden, bir baz istasyonundan kim görüşme yaptığıysa tümünün kaydı istenebilir mi?

- Mahremiyet nerede kalıyor bu durumda?

BTK Başkanı isim belirtilmeden tüm kayıtların istenmesinin yanlış olduğunu söylüyor.

Öteki taraftan adalet sonuca gitmek için her türlü yolu denemek istiyor.

Sizce hangisi doğru?

İKİNCİ YAZI:

Kendi şehrini mahkemeye veren bir belediye var

DUYUNCA inanamadım.

Hatta önce anlamadım.

“Nasıl yani?” dedim.

“Aynen öyle yani” dediler.

İzmir’de Türkiye-Azerbaycan ortak yatırımıyla muazzam bir rafineri kuruluyor.

5 milyar dolarlık bir yatırım.

Ama nasıl olduysa bu yatırımı durdurmak için mahkemeye vermişler.

İşte bu yüzden inanamadım.

İzmir’e bundan daha büyük nasıl bir kötülük yapılabilir?

Ömrümün bir bölümü İzmir’de geçti.

Ara sokakları aniden denize açılan o kentin;

Yıllar geçtikçe nasıl sararıp solduğunu, makyajının nasıl döküldüğünü iyi bilirim.

Genç yaşta ihtiyarlayan bir kenttir İzmir.

Şiirlerin tarihi vardır o kıyılarda.

Akdeniz’in okyanus üzerinden Ege’ye borçlandığı bir limandır İzmir.

Yaşar Aksoy iyi bilir;

Balık halinin altındaki Ceneviz ticaretini o anlatmıştır bana.

İşte o İzmir;

Kurutulmuş bir bahar dalı gibi kaldı yıllarca.

Yatırım yok. Olan yatırımcı da İstanbul’a geldi.

Şimdi sorsak;

- En son ne yapıldı İzmir’e?

Son 10 yılın en büyük yatırımı bitmeyen bir metro mesela...

Neden?

Sermayenin terk ettiği bu kent neden parlayamıyor yeniden?

İşte bu yüzden duyunca inanamadım.

Dünyanın en büyük yatırımlarından birisini İzmir Büyükşehir Belediyesi mahkemeye vermiş.

Sonra baskılar filan derken şikayetin geri çekildiğini duyuyorum.

Ama ne olursa olsun.

İzmir’de, o şehri mahkemeye verecek bir zihniyet hortluyor.

Nasıl bir kafadır bu?

İşte buradan Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’a sesleniyorum:

- Yapmayın...

- Kıyılarında isyankar şiirler okuduğumuz o şehri;

- Bayraklı’dan Bostanlı’ya, Alsancak’tan Güzelbahçe’ye kadar dünyanın en güzel güneşlerini batırdığımız o sokakları daha fazla tüketmeyin...

Bırakın da yeniden parlamaya başlasın o şehir.

ÜÇÜNCÜ YAZI:

Sizde utanma var mı?

İZMİR’deki karakolda bir kadının polisler tarafından dövülmesini görüp de öfkeden çıldırmayan
var mı?

O görüntüleri izleyip de öfke nöbetine tutulmayan var mı?

Ruhunda volkanlar patlayıp, yüreğinde kraterler açılmayan var mı?

İki polis kadını tokatlıyor, yere yatırıp hırpalıyor.

Bu sırada bir başka polis sanki hiçbir şey olmuyormuş gibi, günlük işlerine devam ediyor. Evrak alıp veriyor.

Polis, o kadını tokatlıyor. Duruyor bir daha tokatlıyor.

İzledikçe sinirden ölüyor insan.

Sonra bakıyorum.

Polisten bir açıklama.

“O kadın konsomatris!”

İşte asıl tokat bu...

Bu açıklamayla birlikte biz daha büyük bir tokat yiyoruz.

Alnımızın tam ortasına iniyor sille.

“O kadın konsomatris!”

Yani...

“Dövülebilir öyle mi?”

Bu açıklama kadının yediği o tokatlardan çok daha beter bir silledir.

Ve hepimizin suratına inmiştir.

Bu açıklamayı yapanları, bunu açıklama diye kabul edenleri aynanın karşısına davet ediyorum.

Geçsinler aynanın karşısına; kendi gözlerinin içine bakarak sorsunlar:

- Hiç utanmanız var mı?

DÖRDÜNCÜ YAZI:

Diyanet erkek bir teşkilat mıdır?

TRT Türk’te dinledim.

Star gazetesinden Halime Kökçe sordu:

- Diyanet erkek bir teşkilat değil midir?

Devam etti:

- Bakın bakalım Diyanet Teşkilatı’nda mesela başkan yardımcısı kaç kadın var.

Doğrusu o ana kadar hiç düşünmemiştim.

Kadına şiddete karşı, hep valileri, polisleri uyarıyoruz.

Çocuk gelinler için yalnızca siyasileri, illerdeki bürokratları göreve davet ediyoruz.

Peki ya inanç yolu nereye çıkıyor?

Moral coğrafyamız ne alemde?

O da mı erkeklere emanet?

Halime Kökçü önemli bir soru sordu.

Buna bir cevap bulmalıyız.

Ve eğer bir cevap bulamazsak;

İçimizdeki bütün soruları kaybederiz.

BEŞİNCİ YAZI:

Komünistler geliyor

RUSYA’da Putin geriledi. Herkes seçimlerin sonucunu böyle gördü.

Ama bir şey daha var ki;

Gözlerden uzak bir yeniden dönüş hikayesi gibi...

Komünist Parti’nin oylarını katlaması. Ana muhalefet haline gelmesi.

Kapitalizmin kriz topraklarıyla sarsıldığı günlerde, komünizmin Rusya’da yükselişi dikkat çekicidir.

Bir isyanın yeni bir düzeni özlemesi olabilir mi?

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız