|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Hayrola, Tayyip Bey’den vaz mı geçtiniz?
08 Aralık 2011 Perşembe, 06:26
Can Ataklı /VATAN
|
|
Dikkat ediyor musunuz, son birkaç gündür, pek çok yandaş köşe yazarı ve televizyona çıkan bazı kişiler “Tayyip Erdoğan’dan sonra ne olur?” sorusuna cevap arıyorlar.
Nereden çıktı bu soru?
Tayyip Erdoğan bir yere mi gidiyor?
Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı 2014’te bitiyor, Erdoğan Köşk’e çıkıyor. Bu durumda AKP’nin başına kim gelir? Bunu tartışıyorlarmış.
Peki sırası mı şimdi?
Tayyip Erdoğan, önemini şu anda tam bilemediğimiz bir ameliyat geçirdi, evinde dinleniyor.
Tıp açısından tatmin edici bir bilgi verilmediği için “fısıltı gazetesi” almış başını gidiyor.
Ve tam bu sırada “Tayyip Bey’den sonrası” tartışması başlıyor.
Kusura bakmayın ama, en aptala bile “Biz önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kastediyoruz. Tayyip Bey Çankaya’ya çıkınca ne olacağını sorguluyoruz” bahanesini anlatamaz kimse.
Diyelim ki bu bahaneyi anlattılar, millet de amiyane tabirle bunu yedi. Bu da en azından geçirdiği ameliyatın etkilerini üzerinden atmak için çabalayan Başbakan’a saygısızlıktır.
Bu tartışmalar genellikle yandaş olarak bilinen kalemler arasında sürüyor. Çok sevdikleri bir laf var hani; “empati.” Yani kendini karşındakinin yerine koyma.
Biraz empati yapsalar şu anda evinde dinlenen Tayyip Erdoğan’ın ruh halini gözlerinin önüne getirebilirler.
Ciddi bir ameliyat geçirmiş evinizde dinleniyorsunuz ve birileri dışarıda, başka bir bahane üzerinden “sizden sonra ne olacağını” konuşuyor.
Bunda bir iyi niyet olabilir mi?
Gelelim kafama asıl takılan soruya; “Yandaş takım neden Tayyip Erdoğan sonrasını tartışır, bu konuda ahkâm keser?”
Sanki Tayyip Erdoğan bugüne kadar her şeyi şansa bırakmış, kendini olayların akışına kaptırmış da, Çankaya’ya çıktığında ne yapacağını henüz bilmiyor.
Aslına bakarsanız o yandaşlar Erdoğan’ın kararını çoktan vermiş olduğundan adları gibi emindirler ama, belli ki başka amaçlarla konuyu şimdiden tartışmaya açtılar.
Hepsi zaten Başbakan’la da Cumhurbaşkanı ile de sık sık görüşme fırsatı bulan yandaş isimlerin bu konuya girmeleri insanın aklına ister istemez bazı kuşkular sokuyor.
Örneğin “Tayyip Erdoğan bir süre sonra gerçekten köşke mi çıkacak yoksa siyaseti, muhtemelen sağlık sorunlarını öne sürerek bırakacak mı?’’
Hazırlık Çankaya’daki bir Erdoğan’a göre mi yoksa siyasette hiç olmayan bir Erdoğan’a göre mi yapılıyor?
Sonuç olarak neresinden bakarsanız bakın, henüz evinde dinlenen ameliyatlı bir Başbakan için ayıplı bir tartışmadır bu.
NOT: Cumhurbaşkanlığı bahanesi ya da başka bir şey. Tayyip Erdoğan sonrası ile ilgili benim de bir analizim var. Ama en azından Erdoğan’ın sağlığına kavuşmasından sonra sizlerle paylaşmak isterim
*****
Gül’ün görev süresi kaç yıl?
Yeri gelmişken, Cumhurbaşkanlığı ile ilgili bir noktayı da hatırlatmak istiyorum.
Şu anda Gül’ün görev süresinin 2012’de mi yoksa 2014’te mi biteceği konusu kesin değil. Gül’ün görevi 5 yıl olarak da 7 yıl olarak da kabul edilebilir. Ama bu konuda bir karar yok.
Kişisel tahminim Gül’ün görev süresinin 7 yıl süreceği yönünde. Çünkü Tayyip Erdoğan’ın “2023 hedefi” var. Eğer Başbakan iki kez üst üste Cumhurbaşkanı seçileceğine inanıyorsa, 2012’de yapılacak bir Cumhurbaşkanlığı seçimi ile 2022’ye kadar devam eder ve kendi koyduğu hedefe ulaşıldığında kenarda bekliyor olur.
Oysa Cumhurbaşkanlığı seçimi 2014’te yapılırsa ve Erdoğan üst üste iki kere seçimi kazanırsa o takdirde 2023 hedefini Çankaya Köşkü’nde karşılamış olur.
Başbakan gibi hedeflerine ulaşmak için büyük çaba harcayan bir siyasetçi, 2023 yılını tam yetkiyle görev başındayken yaşamak ister.
Ancak şike vetosu ile gündeme gelen “AKP’de Gül çatlağı” türü haberlerin yaygınlaşması ve bunun rahatsız edici boyuta ulaşması halinde Başbakan kararını verip 2012’de Cumhurbaşkanlığı sandığını halkın önüne koyuverir. Bunu da bir kenara not edin.
*****
İktidar AB’yi zaten istemiyordu
AKP iktidarının “AB’ye girme” hedefini, kendi tabanı dışında kalan kesimleri yanıltmak için kullandığını, asıl amacın AB olmadığını çok uzun yıllardır iddia ederek yazıyorum. Geçmiş yazılarımı hatırlayan olacaktır, özetle şunu söylüyordum;
“AKP’nin hedefi AB değil. Ancak meşru olabilmek, devlette tutunabilmek için AB bahanesini öne sürüyor. Böylelikle, sağ ve sol entelektüel kesimleri etkilemeyi amaçlıyor. AKP AB’yi çok istiyor gibi davranacak ama girmemek için de elinden geleni yapacaktır.”
Nitekim hatırlayın, iktidarın ilk yıllarında, girmemiz değil, bir görüşme tarihi alabilmemiz için verilen randevuları ne kadar abartmışlar ve sanki AB’ye kabul edilmişiz gibi propagandalar yapmışlardı.
Ancak görüşmeler için verilen randevular bitip sıra konu başlıklarına gelince işler rölantiye alınmıştı.
Geldiğimiz noktada zaten çok gerideyiz.
İktidar AB hedefi ile kendi arzu ettiği noktaya geldi. Devlet çarklarını tümüyle ele geçirdi, orduyu, yargıyı, medyayı, iş dünyasını kendine bağlamayı başardı. Artık etkilemek istediği kesimlerin önüne bir AB havucu koymasına gerek kalmadı.
Ve şimdi “Biz girmeyeceğiz, gelsinler yalvarsınlar” babalanması aşamasına geçtiler.
Avrupa Birliği’nin içinde bulunduğu sıkıntıyı bahane ederek ve “one minute” çıkışının halkta yarattığı sempatiyi de kullanarak şimdi AB karşıtı oldular. Zaten vatandaşın önemli bir bölümünün de AB’den sıtkının sıyrılması sayesinde şimdi üste çıkan bir görüntü sergiliyorlar.
*****
Başbakan, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin 77’nci yıldönümünde, “Düzenleme pek çok ülkeden önce gerçekleşmiş ancak layıkıyla uygulanamamıştır” demiş. Bu durumda suç, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranlarda değil, onu yükseltip yaşatması gerekenlerde. (Gani Yıldız)
*****
İleri demokrasi
Tekirdağ F tipi cezaevinde tutuklu olan gençlerden mektup aldım. Bir basın açıklamasına katıldıkları için gece yarısı evlerinden alınan ve aylardır tutuklu olarak tek kişilik hücrelerde tutulan 20’li yaşlardaki gençler yürekler acısı durumlarını anlatıyorlar.
Hayatlarının henüz bahar döneminde karartılmaya çalışılan gençler her şeye rağmen insan olmanın temel dayanaklarından biri olan mizahı ironik biçimde dile getirmekten de geri kalmıyorlar.
Bana gönderdikleri mektuba bir de “İleri demokrasi” kriterlerini eklemişler, çizgilerle süsleyerek.
Size de yazılı olarak aktarayım. Çünkü bu aynı zamanda günümüzün de en korkunç gerçeği;
İLERİ DEMOKRASİ: F tipi cezaevleri
İLERİ DEMOKRASİ: Uzun tutukluluk
İLERİ DEMOKRASİ: Gizli tanıklar
İLERİ DEMOKRASİ: Yasal hakların suç gibi gösterilmesi
İLERİ DEMOKRASİ: Basılmamış kitabın yasaklanması
İLERİ DEMOKRASİ: Halkı muhbirleştirme çabası
İLERİ DEMOKRASİ: Dünyada en fazla terör örgütü davası açma rekoru.
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|