Şamil Tayyar

02 Aralık 2011 Cuma, 06:17

Fikri Sağlar /Birgün

Şamil Tayyar’ı gazeteciliğe başladığı günlerden beri tanırım. O zamanlar Meclis'in en genç ve yakışıklı muhabirlerinden biriydi. Çalışkan, hırslı ve saygılı!

Öncelikle iyi gazetelerde çalıştı. Birlikte olduğu ağabeylerinden çok şey öğrendiğini hep anlatır..
Bildiğim kadar birkaç gazete değiştirdi.

***
Meclis'te ANAP ve DSP’yi yakından takip etti. Ama, hiçbir zaman diğer parti ve milletvekilleriyle ilişkisini kesmedi. Haberi koklamaya çalıştı.

***
Siyaseti çok sevdiği belli!.
Önce mesleğinde başarılı oldu. Sonra yetiştiği TBMM ortamında milletvekilliğiyle kariyerini sürdürmek istedi.
DSP’den adaylığını koydu. Rahşan Hanım'a takıldı.
Bu yılki seçimlerde de AKP’yi tercih etti. Başbakan'ın iltifatını alarak Gaziantep milletvekili oldu.

***
Yıllardır arkadaşlığımız sürüyor.
Benimle ilgili kulaktan dolma ya da doğru olmayan bazı haberler yapsa da, makaleler yazsa da ilişkimiz saygı ve nezaket çerçevesinde sürdü.
Geçen yıl bir TV kanalında birlikte haftalarca siyasi yorum yaptık.
Popülaritesi çok artmasına rağmen mütevaziliğini kaybetmedi...
Orada dostluğumuz daha da pekişti.
Gözü kara, cesur ve inandığı doğrular için mücadele eden biri olarak gördüm ve daha çok sevdim... Bazı zaafları yok mu? Tabii ki var. Ama bunları saklamasını bilen bir kişi.

***
Şamil Tayyar her şeyden önce dürüst bir insan!..
Farklı düşüncelerde olduk. Bazen kendisine yakışmayan bir ısrarla hükümeti korudu. Adeta sözcülüğünü yapar halde göründü.
Zaman zaman kendisiyle çelişti. Ama amacına göre kendince doğru yaptı...

***
Bazen çok çabuk dolduruşa geldi. Yersiz kavgalar onu yıprattı. Ancak, savunduklarının gerçeklerle bağdaşmadığını gördüğünde ve kandırıldığını anladığı anda yanlıştan dönmesini de bildi...
Onu hep okuyan ve araştıran bir kişi olarak değerlendirdim.
Seveni kadar sevmeyeni de var.
Milletvekilliği adaylığı sırasında en fazla meslektaşlarının ona haset etmesine üzüldüğünü yakından biliyorum...

***
Tayyar AKP'den aday olduğunda ilk tepkiyi eşim gösterdi.
Dedi ki; ”Şamil AKP'de barınamaz. O doğrucu Davut!. Orada yalnız biat edenler istenir..”

***
Geçtiğimiz günlerde Şamil Tayyar’ın Cumhurbaşkanı'na yazdığı mektup gündemi doldurdu. Haklı bir konuda son çare olarak Cumhurbaşkanı Gül’e başvurmuştu.
Dokuz yıldır AKP'de rastlanmayan bir olay!.. Milletvekili olarak hakkını kullanmak istiyor, parti oligarşisine başkaldırıyordu!

***
Mektup özetle şöyle;
“…Malum, 24 Aralık 2011 günü TBMM Genel Kurulu’nda tüm partilerin desteğiyle, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’da değişiklik yapıldı ve son söz olarak makamınıza gönderildi.
Açıkça belirtmeliyim ki, Meclis olarak spordaki Ergenekon’a, İstanbul dukalığına ve spor mafyasına yenik düştük.
Bir milletvekili olarak tüm Türkiye’den özür diliyorum.
Yıllarca “maç oynanırken kural değiştirilmez” dedik, ama bu değişiklikle maç bitmeden kuralı değiştirmeye kalktık ve devam etmekte olan Şike Operasyonu’na müdahale ettik…
Bir milletvekili değil cumhurun ferdi olarak zatı-ı âlinizden hukukun evrensel ilkeleri ve toplumun hassasiyetlerini dikkate alacağınız umuduyla yazıyorum.
Eğer bu kanun yürürlüğe girerse;
1-Şahsa özel ve örtülü af çıkarılmış olur, devam etmekte olan Şike Operasyonu akamete uğrar.
2-Spordaki şike eylemi organize suç kapsamından çıkartıldığı için bundan sonra spor mafyasıyla mücadele artık imkansız hale gelir.
Ayrıca, üzülerek belirtiyorum, kanundaki ceza oranları yeni düzenlemeyle komik seviyeye çekilirken, bu durumu kamufle etmek maksadıyla kamuoyunu aldatıcı bir yola başvuruldu. Cezaların ertelenmesi, paraya çevrilmesi veya hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasının söz konusu olamayacağına dair madde eklendi.
Hukuktan azıcık nasibini almış herkes bilir ki, sanıklar, suçun işlendiği tarihteki ceza hükümlerine göre yargılanırlar. Sanık, eğer ileride lehte düzenleme yapılırsa bundan yararlanır, aleyhteki düzenlemeden etkilenmez. O nedenle, Şike Operasyonu’nda tutuklanan şüpheliler, ceza indiriminden yararlanır ancak erteleme hükümlerinden etkilenmezler. Bu durumda şike şüphelileri, 2 yılın altında ceza alırsa bir gün bile cezaevine girmezler. Maalesef, yeni kanunu hararetle savunan spor lobisinin Meclis'teki temsilcileri, erteleme hükümlerini bir marifet gibi ballandırarak anlatıp kamuoyunu aldattılar.
Yeni Anayasa gibi en hayati konuda bir araya gelemediğimiz bir dönemde, şikeciler için jet hızıyla böyle bir kanunun çıkarılması kamu vicdanında derin yaralar açmıştır.
En hassas terazi olan vicdanınızın sesine uyacağınız umuduyla sevgi ve saygılarımı sunarım.”

***
İlginçtir!.
Doğruları aktaran ve kamuda etki uyandıran bu mektubu Meclis çok sessiz karşıladı... AKP üzerinde yorum yapmadı. Tartışmadı bile... Sanki yaptıklarından utanç duyuyor gibiydi... Zaten Genel Kurul'da ancak yasayı çıkaracak kadar milletvekili bulunmuştu!
AKP’nin öncülüğünde Meclis'te çıkarılan ilk yasanın, genel ahlaka aykırı, mafyayı sevindiren ve futbolu çok gerilere taşıyacak olması, iktidar partisi için vahim bir hata!..
***
Haftada 100 milyon dolarlık bahis oynanan bir ülkede bu yasa, sadece şikeyi değil şiddeti de tetikleyecektir. Bu kadar büyük paraların dolaştığı yerde, mafya kaçınılmaz bir gerçektir.
Toplumda infial uyandıran her olayın tek suçlusu bu yasaya oy verenler olacak! Akan kanın, kırılan kol bacağın hesabı onlardan sorulacaktır!

***
Altı ay önce Avrupa’nın en etkili yasasını yaptık diyenler şimdi, en geri olanını çıkardılar! Türkiye’nin düştüğü acıklı hale bakın!!
Futbolun bağlı olduğu UEFA ve FİFA’nın “şike” kuşkusuna tahammülleri yok!
Fenerbahçe’yi Avrupa Şampiyonlar Kupası dışında bırakmakla bu konudaki kararlılıklarını açıkça gösteriyorlar!..

***
İşin garibi, tüm partiler bu işin içine balıklama atladılar.
Bu durumu nasıl açıklayabiliriz?!..
Yapılanı sadece halk yardakçılığı olarak değerlendiremeyiz!. Taraftarlara şirin gözükmek ve oy almak kaygısıyla atılan bir adım olarak değerlendirmek de büyük saflık olur!.
İş vahim!..
Yangından mal kaçırır gibi büyük bir telaşla yapılan bu işlem, “bahis lobisinin” başarısıdır!!..

***
Anlaşılan o ki, lobi önce büyük grup olan AKP’yi ele geçirmiştir!..
Şamil Tayyar’ın feryadı burada önem kazanıyor!
O zaman, aylardır süren şike soruşturulmasının samimi yanı kalmıyor!..
“Aziz Yıldırım’ın elinden silah ve NATO ihalelerini almak ve bu sektörden çıkmasını sağlamak, aslan payını yandaşlara aktarmak için düzenlenmiş bir hareket” iddiası akıllara bir kez daha geliyor!..

***
Şimdi “AKP mafyayı ve haksız kazancı teşvik ediyor” dersek, yanılmayız!
“Sporu ve futbolu yok ediyor” dersek, doğru söylemiş oluruz!
Vicdanı olan herkes bu yasanın spora ve topluma değil, birkaç çıkarcıya yarayacağını çok iyi biliyor!
Şamil Tayyar’ın başkaldırısına bu nedenle hak vermek gerekiyor!

***
Eşim Serap doğru teşhis koymuş!
Kadın duyarlılığıyla Şamil Tayyar için yaptığı değerlendirmede haklı çıkıyor...
Şamil Tayyar, Meclis'e girdiğinden beri grubunun dışında politikalar uyguluyor!..
İnsan Hakları Komisyonu'ndan istifasından şike yasasına karşı çıkışına kadar, ilkeli siyaset yapmaya çalışıyor!..
AKP içinde aykırı ve de duyarlı bir vicdan gibi duruyor.
Partisi yaptıklarını ve Tayyar’ı hazmedebilir mi? Şamil daha ne kadar dayanabilir? Ya da AKP'ye uyum sağlar mı?
Yorumlamak şimdiden erken!
Ama tanıdığım Şamil zaaflarından uzaklaşırsa AKP’ye çok dayanamaz!..
Düzenle mücadelesi yeni başlıyor sanki!..
Cumhurbaşkanı'nın mektuba cevabı ve atacağı imza Şamil'in ilerde vereceği kararlarda önemli yer tutacaktır.