gündür, CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ın Bursa programını dikkatle izliyorum. Baykal’a, Bursa örgütünün anlamlı bir ilgisi olduğunu önceki gün gözlemledim.
Dünse, sade yurttaşların da Baykal’a olan ilgisine tanık olduk.
Bu konuyla ilgili yazılarımda, Baykal’ın genel başkanlığa dönüş provasını yaptığını yazmıştım.
Bu benim gözlemimdi.
Dünse, meslektaşım Özlem Buğday Yağmur’la birlikte kısa bir röportaj yaptığımız Baykal’a, genel başkanlığa yeniden dönüşüyle ilgili iddialarından Önder Sav’la ilişkilerine kadar bir dizi soru yönelttik.
Çok hassas bir konu olduğu için, Baykal’a yönelttiğimiz soruları ve aldığımız yanıtları, herhangi bir spekülasyona yol açmaması için, yorum yapmadan aynen paylaşıyorum:
-Partinizin il başkanlığında, sıradan bir milletvekili gibi değil, bir genel başkan gibi karşılandınız. Eski milletvekillerinden belediye başkanlarına, il genel ve belediye meclis üyelerinden ilçe başkanlarına kadar çok sayıda partili tarafından karşılandınız. Bu tabloyu göz önüne alarak, Bursa ziyaretinizi nasıl okumalıyız?
Sözün ettiğiniz insanlar benim yol arkadaşlarımdır. CHP’de uzun yıllardan bu yana siyaset yaptım. 2 kez 10’ar yıl olmak üzere genel başkanlık yaptım. Esas itibariyle, arkadaşlarımızın insani duygularla, siyasi bir sahiplenmeyle beni karşımalarından onur duydum. CHP, bir dayanışma özlemi içindedir. Partimize büyük bir haksızlık ve saldırı yapılıyor. Milletvekillerimiz Silivri’de; partimizin dayanakları kurutulmak isteniyor. Bu tablo içerisinde arkadaşlarımın siyasi bir dayanışma sergilediklerini görüyorum. Bu durum, iç dayanışmamızı artırıyor.
TÜRKİYE GENELİNDE ÖZLENDİĞİMİ GÖRÜYORUM
Bursa’da büyük bir sevgiyle karşılandınız. Size olan ilgi, Türkiye’nin her yerinde de böyle mi?
Evet böyle
Bu durum, örgütlerin sizi özlediği anlamına mı geliyor?
Evet özlendiğimi görüyorum.
Geçen hafta çıkan haberlerde, ziyaretçi trafiğinizin hızlandığı, bazı milletvekillerinin sizi çok sık ziyaret etmeye başladığı yazıldı. Parti yönetimine tepkisi olan milletvekillerinin sizin öncülüğünüzde bir muhalefet hareketine hız verdiği iddia ediliyor. Bu konuyla ilgili değerlendirmeniz nedir?
Böyle bir hareketlenme olduğu doğrudur. Ancak arkadaşlar benim dışımda toplandılar. Çünkü ben o günlerde yurt dışındaydım. Arkadaşlar, her zaman gelirler konuşurlar benimle. Ancak bu hareketlenmelere bakıp, parti içinde bir muhalefet oluştuğu iddiası doğru değil. Bu iddialar abartılıdır.
ÖNDER SAV’LA KÜS DEĞİLİM AMA HİÇ GÖRÜŞMEDİM
Önder Sav’la görüşüyor musunuz?
Bugüne kadar hiç görüşmedim (Kaset komplosundan sonra hiç görüşmediğini kastediyor)
Peki Sayın Sav’la küs müsünüz?
Hayatımda hiç kimseyle dargın olmadım. Ne parti içinde ne de parti dışında dargın olduğum kimse yoktur. Ben dargınlıkların insanı değilim.
Sayın Sav’la küs olmamanız, gelecekte ortak bir çalışmayı yürüteceğiniz anlamına mı geliyor?
Siz Sayın Sav’la küs olmadığımı söylememi samimi bulmadınız galiba. İki CHP’li, CHP’li kaldığı sürece aynı amaca hizmet eder. Partide zaman zaman olur böyle şeyler.
Olağan kurultayınız ertelendi. Bu durum, parti içinde çeşitli iddiaları da beraberinde getirdi. Kurultayın ertelenmesinin bir manası var mı sizce?
Partinin yetkili organları böyle bir karar vermişler. Demek ki erteleme ihtiyacı hissetmişler. Tüzüğümüz kurultayların ertelenmesine müsaittir.
DERSİM KRİZİ PARTİ İÇİNDE TARTIŞILIYOR
Dersim krizinde parti üst yönetiminin politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu konu, parti grubunda tartışılıyor ve tartışılmalı. Yani partimiz bu tartışmaları kendi içinde zaten yapıyor, yapmalı.
--------------------
Ziyaretlerin şifresi
Baykal, Bursa’ya gelmeden önce partisinin Konya örgütünü ziyaret etmişti.
Bursa’dan sonra da Eskişehir’e geçti.
Eskişehir’den sonra da partisinin il örgütlerini ziyaret etmeye devam edecek.
Peki bu ziyaretlerin anlamı ne?
CHP’yi ve Baykal’ı tanıyanlar, bu ziyaretlerin rutin olmadığını çok iyi bilirler.
Ziyaretlerin şifresi bana göre şu:
Baykal, CHP üst yönetiminin politikalarından rahatsız olan örgütlerin tepkisini yerinde görmek için Türkiye turuna çıktı. Ancak, örgütlere ve kendisine yakın arkadaşlarına, “Beni bir muhalefetin önderi olarak görmeyin. CHP’nin yönetim anlayışıyla ilgili rahatsızlığı dile getirecek olan ben değil, sizsiniz. CHP’de bir yönetim değişikliğini ben değil sizin talep etmeniz lazım. Ama bir muhalefet hareketinin önderi benim olmamam lazım” diyerek, yol haritası çiziyor.
Baykal ayrıca, üst yönetimin politikalarından rahatsız olan örgütleri diri tutmak amacıyla da illeri dolaşıyor.
Bursa ziyaretinde, örgüte, “Moralinizi sakın ha bozmayın. CHP, kendisine yönelik saldırılara cevap verecektir” sözleri, ciddi bir mesajdır.
Çünkü Baykal, Cumhuriyet’in dönüştürülmesi projesine karşı son kalenin CHP olduğunu düşünüyor ve yönetime duyulan rahatsızlıklardan ötürü partiden kopmaların yaşanmaması için “Ben de varım” diyor.
--------------
Baykal’la kimler yemek yedi?
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, dün gece bir grup partiliyle birlikte akşam yemeği yedi.
Yemekte, il başkanı Gürhan Akdoğan ve il yönetim kurulu üyeleri, Abdullah Özer, Kemal Demirel, Mehmet Küçükaşık, Yahya Şimşek, Ali Nihat Irkörücü, Metin Çelik’in yanı sıra, Osmangazi, Nilüfer, Gürsu, Mudanya, Gemlik, Keles, Karacabey ilçe başkanları katıldı.
Yemekteki fotoğraf hayli ilgi çekici.
Mesela Metin Çelik’in, hem il binasında hem de özel yemekte yer alması, Yahya Şimşek gibi Baykal politikalarına karşı bir siyasetçinin Baykal’la yan yana görüntü vermesi, genel merkezin yanında olan ilçe başkanlarının orada bulunması, çeşitli yorumları da beraberinde getirecektir.
Ben, bu fotoğrafı “Yeni CHP” ye olan tepkilerin farklı kanatları bir çatı altında toplaması olarak okuyorum.
|