Kaç zamandır herkes 8 Mart’a odaklanmış yaşıyor.

08 Mart 2011 Salı, 09:35

Özlem Buğday Yağmur/OLAY

Etkinlikler, paneller, toplantılar, yürüyüşler…

İstiyorum ki, ben de gireyim bu işin havasına…

Üzerime şöyle sıkı bir 8 Mart misyonu sinsin.

Akabinde, günün anlam ve önemine binaen ehemmiyetli bir yazı kotarayım.

Kadın…

Hak…

Hukuk…

Emek…

Derken gireyim damardan…

Lakin nafile…

Zırnık yok!

Hele bu kez, şu 8 Mart’ta mevzu dahilinde kalem oynatasım yok.

Bu koşullar altında (Ezilirken yazar…)

En iyisi, AKP İl Başkanlığı ve Kadın Kolları’nın 8 Mart hasebiyle organize ettiği öykü ve fotoğraf yarışmasındaki jürilik tecrübemden bahis açayım.

Pazar pazar toplandık parti il merkezinde…

Ve tam beş saat boyunca, birbirinden bahtsız kadınların,

En çok da hayatın sillesini yemiş anaların kaleme aldığı, kimi zaman inanılmaz, kimi zaman da önünde şapka çıkarılacak hayat hikayelerini ibretle okuduk!

(Laf aramızda, bu günkü daralmışlığımın ve mide kramplarımın önemli bir bölümü işte bu öykülerin bıraktığı izler sebebiyledir!)

Hepsi özeldi. Hepsi çarpıcıydı.

Aralarında seçim yapmak inanılmaz zordu. (Bize kalsa 50 küsur hikayenin 50’si de birinciydi.)

Notumuz da bol keseden olunca ortaya (Bu akşamki ödül töreninde deklare edilecek olan) kalabalık sonuçlar çıktı.

Fotoğraf kategorisinde yarışan eserler de inanılmaz başarılıydı.

Kimini hayranlıkla, kimini de gönül sızılarıyla seyrettik.

Genel toplamda ise tüm yarışmacılarla iftihar ettik.

Gönül bu noktada da herkesi birinci ilan etmek istedi.

Ancak olamadı. (Bu arada, şu jürilik denilen format hakikaten de zor zanaatmiş. İnsanın içinden hiç birini elemek gelmiyor. Hele kadınsın ve kadını eliyorsun ya… Nasıl tuhaf bi durum… Üzülür mü? Diye düşünüyorsun… Hayat zaten canına okumuşken bir de şimdi burada böyle olunca hepten mutsuz olur mu? Diye hayıflanıyorsun…)

Sonuçta jüri kararını gerçekten zorlanarak verdi.

Hayırlı uğurlu olsun.

Bu arada, (Öykülerini okuduğumuz, o çarpıcı karelerden yaşamlarına baktığımız tüm kadınlara hitaben söylüyorum.) Şu kesinlikle ve kesinlikte tartışmasız bir gerçek ki,

İstisnasız hepiniz elleri öpülesi, büyük kadınlarsınız.



Şunca karamsarlığa rağmen, sefamız olsun diye yazıyı bir kadın milletvekili adayının açıklamasıyla bitireyim:

AKP’den aday adayı olan ve il yönetimindeki görevinden istifa ettiği günden bu yana parti teşkilatlarını gezerek hedeflerini anlatan Dilek Durak geçtiğimiz günlerde konuğumdu.

Durak’la önce epey bi dertleştik.

Kadınları, çocukları ve dönsün istediğimiz makus talihi konuştuk.

Ardından da neden milletvekili olmak istediğini anlattı:

“Mesleğim bütçe danışmanlığı…

Uzun yıllar bu alanda yöneticilik yaptım ancak artık rakamlarla değil, insanların sorunlarıyla uğraşmak istiyorum.

Sabırlıyım, iyi niyetliyim ve en önemlisi de evrensel düşünebiliyorum.”

Yolunuz açık olsun Dilek Durak…