|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Dersim tamam, ya Sivas ve Maraş
25 Kasım 2011 Cuma, 08:14
Bejan Matur/ZAMAN
|
|
Türkiye'de her şey Türk usulüne göre halloluyor.
Tarihte yaşanmış büyük bir katliamın özrünü dilemek de öyle. Başbakan Erdoğan eline geçirdiği büyük fırsatı kaçırmayarak, CHP liderini iflah olmayacak biçimde yenilgiye uğrattı. Bu tartışma belli ki CHP liderinin 'cenaze töreni'yle sonlanacak. Bilen bilir, 'Kılıçdaroğlu projesi' zaten ölü doğmuştu. Başbakan'a bunu resmen ilan etmek düştü. Allah'ın adaleti diyelim. Kimin eliyle geleceği belli olmuyor. Tarihsel doğruların 'âhı' yahut. CHP şark kurnazlığı yapıp düştüğü zayıflıktan, bir Kürt Alevi'nin kimlik desteğiyle kurtulmayı planlıyordu. Kılıçdaroğlu şık bir vitrin düzenlemesi olarak yeni döneme, toplumun özgürlük arayışına bir çare olsun diye ortaya atılmıştı. Proje, siyasetin sahicilik duvarına çarpıp parçalanmakla kalmadı, üstüne başbakan son kroşeyi indirip 'artık gömebilirsiniz' dedi adeta. Siyaset tam da böyle bir şeydir. Ele geçen fırsatı değerlendirme sanatı. Toplumun birikmiş sorunlarına yeni dil kazandırma, yeni ufuklar ilham etme.
Dersim katliamı ile ilgili Başbakan'ın açıkladığı belgeler konuya aşina olanlar açısından yeni değil. Aksine tüm detaylar biliniyor. Ama Türkiye gibi devletin kutsandığı bir gelenekten gelen bir ülkede, ülkenin başbakanının, devlet eliyle yapılan bir katliam için özür dilemesi, ciddi bir gelişme. Başbakan'ı dinlerken, Dersim katliamı döneminde atılan gazete manşetlerini, dönemin politikacılarının faşist söylemlerini hatırladım ve bütün o söylemin bizzat Başbakan'ın 'Dersim katliamı' ifadesiyle resmen bitirildiğini düşündüm. Çünkü resmî olarak adını koymak, en az özür dilemek kadar önemli. Erdoğan'ın yabancı basında bile manşetlere çıkan 'Dersim özrü' işin siyasî pragmatizmini şimdilik önemsiz kılsa da dikkatle izlenmesi gereken bir süreci başlatıyor.
Çünkü Dersim'de yapılan katliamın konuşulmasına sadece bir günah keçisi üzerinden yaklaşmak bir tür kaçak oynamak riskini barındırıyor. Tamam, Kürt Alevi ve aynı zamanda Dersimli olan Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin günahlarını örtme çabası kabul edilemez. Ama Dersim'de yaşananlar da sadece CHP'ye mal edilerek özrü dilenecek türden görülmemeli. Başbakan'ın açıklamasında söylediği en önemli konu 'Devlet adına özür dilenmesi gerekiyorsa ben diliyorum.' oldu. Sorun tam da bu. O özrün devlet adına dilenmesi gerekiyor. Devlet zihniyetinin yapılanışı. Projelendirilen vatandaş tanımına uymayan herkesin usulünce yok edildiği bir tarih yaşandı bu ülkede. Böyle bir tarihle yüzleşmeye cesaret ederken, günahın tek bir isme, bir partiye atfedilmesi sorunu çözmez. Zihniyet dönüşümü yaratacak hesaplaşma, günahı birilerine fatura etmekle sağlanamaz. Tarihin bu kadar ağır bir yüküne bir sokak kavgasındaymış gibi değil, sükûnet ve vakarla yaklaşmak gerekiyor. Yürekte duyulan bir pişmanlık ve mahcubiyetle. Ama ne yapalım burası Türkiye ve siyasetin işleyişi de bize uygun yönetmelerle gerçekleşiyor. Başbakan'ımız çıkıp özür dilerken bile birilerini dövmeye kalkıyor.
Devlet adına özür dilemenin bir ilk olduğunu ve kamuoyunda tetiklediği soruların hayati değerini unutmadan şunu Başbakan'dan beklemeye hakkımız var; dilediği özrü kişisel bir polemik malzemesi olmaktan kurtarmak için kaçak güreşmekten vazgeçip somut adımlar atabilmeli. Arşivlerin açılması, Dersim adının iade edilmesi, Seyit Rıza'nın mezarının yerinin gösterilmesi, Sabiha Gökçen Havalimanı'nın adının değiştirilmesiyle başlayan koca bir yapılacaklar listesi Başbakan'ın samimiyetini test için sırada bekliyor. Tarihsel doğruların yerine oturması için objektif bir tarih anlatısının sağlanması da sürecin olmazsa olmazlarından.
Başbakan'ın iktidarın başındaki kişi olarak yapması gerekenler o kadar çok ki. Ama Milli Görüş geleneğinden gelen bir siyasetçi olarak Başbakan'ın asıl büyük sınavı Sivas ve daha eskiye dönük Maraş katliamlarıyla olacak. Orada da derin devletin karanlık tezgâhına aracılık etmiş bir CHP yahut Kılıçdaroğlu bulur mu bilmem ama özür dilemesinde ve gerçeğin ortaya çıkmasında cesur bir lider gibi müdanasız konuşmasında fayda var. Çünkü ucu kendi siyasetine değmeyen yanlışların özrünü dilemek her zaman daha kolaydır.
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|