“Nasılsınız dediler, Van gibiyiz, gülmeyi Erek’te bıraktık, vefayı Xacort’ta, Akdamar kadar yorgun, Sanat Sokağı kadar yıkık, Edremit kadar vedalara alışık, Gürpınar kadar kalabalık, Gevaş kadar sıkıcı, Çatak kadar korkusuz, Başkale kadar bitkin, Erciş kadar acı doluyuz. Anlayacağınız Van gibiyiz, uzaktan bakınca ışıl ışıl ama aslında yorgun, bitkin, tükenmiş ama hala ayaktayız dimdik” kızının Ayşe’ye gönderdiği mesaj. O okurken duygulandı ben dinlerken.
BOZUK KOMBİN VAR, YARDIMA İHTİYACIN YOK
Eşinin 15 yıldır şeker hastası olduğunu ve hırsızlara karşı eşyalarını korumak için Van’da kalmak zorunda kaldığını söyleyen Ayşe, 15 yaşında bir kızının yatılı okuduğunu, bir oğlunun asker olduğunu ve depremden dolayı terhis edildiğini diğer oğlunun da Ankara’da hem yüksek lisans hem de Başkent Üniversitesi Hastanesi’nde sözleşmeli psikologluk yaptığını anlattı. Ankara’ya da bu oğlunun arkadaşlarıyla kaldığı öğrenci evine gelen Ayşe, yardım almak için Valiliğe gittiğini buradan 250 TL aldığını ve daha sonra Valilikten yetkililerin 350 TL’lik kira yardımı için eve incelemeye geldiklerini de şu şekilde aktardı bize: “Valilikten gelen yetkili içeri girdi, burada mı oturuyorsun, ne iş yapıyorsun, ev 3+1 mi, kombili mi, çamaşır makinesi, buzdolabı mı var diye sordu ve bunları hepsini manalı sordu. Kombinin, çamaşır makinesinin ve buzdolabının da bozuk olduğunu söyledim, hatta buzdolabını açtım gösterdim karını, içinin boşluğunu ama ikna olmamış olacak ki o yardım gelmedi bize.”
İki aydır Ankara’da olduğunu o bozuk kombi yüzünden ısınamadıklarını, bozuk çamaşır makinesi yüzünden de çamaşırları elinde yıkadığını ifade eden Ayşe, ama onlar var diye de yardım alamadığından yakınıyor: “Hem gel diyorlar, kapımız sonuna kadar size açık, hem de bozuk çamaşır makinesine bakıp yardım vermiyorlar. Ben mağdurum, evim yıkıldı ve oğlumun kira olan öğrenci evine sığındım. Eşim işsiz, ben işsizim, askerden gelen oğlum işsiz. Daha ne diyeyim bilmiyorum ki.”
KÜRDÜZ DİYE YARDIMLARI YAKTILAR
Van’da yaşadıklarını anlattı bize daha sonra Ayşe: “Deprem olduğunda evimdeydim. O kadar uzun sürdü ki ya da bana öyle geldi. Evimin duvarları ikiye ayrıldı buradan dışarıyı görecek kadar. Sarsıntılar bittiğinde dışarıya çıktık ve bir daha giremedik. Bir hafta boyunca arabalarda yattık. ‘Van’a çok yardım gitti’ diyorlar ya öyle değil. Gerçekten ihtiyaç sahiplerine ulaşmadı bu yardımlar. Kimse bu yardımların nerede, nasıl dağıtıldığını bilmediği için hakkı olanlar almadılar yardımları. Muhtar ya da imam yakınlarına dağıttı ama bize ulaşmadı hiçbir şey.”
İŞ BULAMAZSAM OĞLUMU TUTAMAM
Van halkının dilenci olmadığını, doğal afet nedeniyle mağdur kaldıklarını söylüyor inatla Ayşe. Gelen yardımların da kendilerini rencide edilmeden verilmesini istiyor. “Durumumuza saygı bekliyoruz, hem devlet niye var ki vatandaşına yardım edemedikten sonra” diye soran Ayşe, Van’a gelen yardımların yalnızca Kürt oldukları için ulaşmadığını hatta yakıldığını gördüğünü dile getiriyor. Askerden gelen oğlu için Van’da iş aradığını söyleyen Ayşe, “Ona iş bulmam gerek. Van’da durumlar malum. Eğer ben oğluma iş bulamazsam onu tutamam. Van’ın ortamı önceden de çok parlak değildi ama şimdi daha kötü. Korkularımız daha da arttı. Depremden önce benim oturduğum yerde 15-25 yaş arası 18 genç kayboldu. Kimse nerde olduklarını başlarına ne geldiğini bilmiyor” diyor korkuyla.
Bu korkulardan arınmak için, Van’ı ve tüm bölgeyi daha yaşanılır kılmak için ekonomik olarak güçlenmenin ve her yaşta eğitimin gerekli olduğunu belirten Ayşe, o coğrafya yapılacak en iyi yardımı bu şekilde niteliyor.
BENİM KANATSIZ MELEKLERİM
Ayşe, Van Kadın Derneği'nden (VAKAD) Zozan Gökçe aracılığıyla Uçan Süpürge’den Halime Hanım’a ulaştığını ifade ederken onları kanatsız melekler olarak niteliyor ve “Onlar olmasaydı ben bu gücü bulamazdım kendimde, her kadın bu derneklerle bağlantı içinde olmalı” diyor.
Daha önce 17 yıl boyunca evinde kurduğu örgü makinesiyle örgüler yaptığını söyleyen Ayşe, bir an önce Van’a dönmek istediğini evini ve orayı çok özlediğini ifade ediyor ve ekliyor: “Orada soğuk da yangın da arttı, yardım daha da önemli şimdi.”
(*) Bizimle konuşurken ismini vermek istemeyen Ayşe için kod isim kullandık.
|